Ramazan ayında 4 gün geride kaldı bugün 5.güne başlıyoruz. Geldi, geliyor, nasıl tutacağız derken on bir ayın sultanını Ramazan ayının mübarek günleri bir bir ve hızlı bir şekilde geçiyor. Allah tuttuğumuz oruçları kabul etsin, sağlık faktörlerinden dolayı tutamayanlara da yeniden tutmayı nasip etsin. Bile isteye oruç tutmayanlara da hidayet versin. Oruç sağlıktır. Sağlıklı olmanın göstergesi bir ibadettir. Aynı zamanda da sağlığımızın sigortasıdır. Aç kalmanın birçok faydaları olduğu tıbbi bir gerçektir. Vücudumuz Ramazan ayında aynı zamanda detoksa uğrayıp kendisini yeniliyor.

Tabi Ramazan ayı, sadece aç kalmak ya da iftar sofralarında buluşmak değil; ruhun, kalbin ve aklın da arınması için bir fırsattır. Bu mübarek ay, insana yalnızca yeme-içme düzenini değiştirmeyi değil, aynı zamanda düşüncelerini, davranışlarını ve duygularını gözden geçirmeyi öğretir.

Oruç, sabrın ve iradenin en güzel sınavıdır. Açlık ve susuzluk, bizlere nimetlerin kıymetini anlamayı öğretirken, aynı zamanda nefsimizi terbiye eder. Gün boyu süren açlık, sofraya oturduğumuzda her bir lokmanın ne kadar kıymetli olduğunu fark ettirir. İşte tam da bu yüzden, Ramazan sadece bir perhiz değil, aynı zamanda şükretmeyi öğrenmenin bir yoludur.

Ramazan, paylaşmanın en güzel yaşandığı aydır. Sadece sofralarımızı değil, sevgimizi, anlayışımızı ve merhametimizi de paylaşmalıyız. Yoksulların halini daha iyi anlamak, ihtiyaç sahiplerine yardım eli uzatmak, bu ayın ruhuna en uygun davranışlardan biridir. Bir tebessüm, bir selam ya da küçük bir yardım bile bu manevi atmosferi daha anlamlı kılacaktır.

Ramazan, sadece mideyi değil, kalbi ve ruhu da temizlemelidir. Kin, öfke, kıskançlık gibi duygulardan arınmak için bir fırsattır. Affetmek, hoş görmek ve kötü sözden sakınmak bu ayın bize sunduğu manevi güzelliklerdendir.

Ramazan, bireyin kendi iç dünyasına dönmesi için en güzel fırsattır. Günlük hayatın koşuşturmasında kendimize ayıramadığımız vakitleri, bu ayda tefekkür ve dua ile değerlendirebiliriz. Kur’an-ı Kerim okumak, zikir çekmek, tefekkür etmek ve yaradılış gayemizi yeniden hatırlamak, ruhumuzu besleyen en değerli eylemlerdendir.

Ramazan ayı, bir eğitim süreci gibidir. Sabır, şükür, paylaşma, affetme gibi değerleri bu ayda kazanıp, yılın geri kalanında da sürdürebilmek esas olandır. Ramazan’ın sonunda yalnızca açlıkla değil, kötü alışkanlıklarımızla da vedalaşabiliyorsak, işte o zaman bu ayı gerçekten maneviyatına uygun şekilde yaşamış oluruz.

Bu mübarek ayın hepimize bereket, huzur ve arınma getirmesi dileğiyle…