Mavi Gözlü Dev
Nâzım Hikmet Ran ya da Türkiye'den ayrıldıktan sonraki soyadı ile Nâzım Hikmet Borzecki
Türkiye'de serbest nazımın ilk uygulayıcısı ve çağdaş Türk şiirinin en önemli isimlerinden…
Uluslararası bir üne ulaşmış ve dünyada 20. yüzyılın en gözde şairleri arasındadır.
Komünist siyasi düşünceleri yüzünden defalarca tutuklanmış ve yaşamının büyük bölümünü hapiste ya da sürgünde geçirmiş.
Türkiye'de 11 ayrı davadan yargılanarak İstanbul, Ankara, Çankırı ve Bursa cezaevlerinde 12 yılı aşkın süre hapis yatmıştır.
Yasaklı olduğu yıllarda Orhan Selim, Ahmet Oğuz, Mümtaz Osman ve Ercüment Er adlarını da kullanmıştır.
Hece ölçüsünden ayrılarak Türkçenin vokal özellikleri ile harmoni oluşturan serbest ölçüyü benimsemiştir.
“Sen de çıkar
göğsünün kafesinden yüreğini
şu güneşten
düşen
ateşe fırlat.” diyerek, “bindiği şimşekli rüzgâr” hızına uymamızı ister bizden. Bu bitmeyen koşuda kendisiyle aramızda duygu bağları kurarken büyülü bir evrendir yaratmak istediği. Ender olarak salt bireysel olana özgü duygulanmalar görünür bu evrende.
“Çekilmez bir adam oldum yine
Uykusuz, aksi, lanet
Bir bakıyorsun ki ana avrat söver gibi
Azgın bir hayvan döver gibi
O gün çalışıyorum
Sonra birde bakıyorsun ki” şiirinde olduğu gibi şiirlerinden birçoğu Fuat Saka, Volkan Konak, Grup Yorum, Ezginin Günlüğü ve Zülfü Livaneli gibi sanatçılar tarafından bestelendi. Ünal Büyükgönenç tarafından özgün bir şekilde yorumlanmış olan küçük bir kısmı ise 1979'da 'Güzel Günler Göreceğiz' ismiyle kaset olarak çıktı.
“Piraye Öldü Aşkından, Yine de Dönmedi Nazım’a" Nazım Hikmet'in Kızıl Saçlı Piraye'siyle Yaşadığı Dillere Destan Aşk var tabi bir de…
Hayatından pek çok kadın geçmiş Nazım'ın, ancak kimse bir Piraye olamamış onun gönlünde.
Öyle ki bir mektubunda Piraye'ye 'Sen benim en yakın insanımsın.' diyor Nazım.
Üstelik bu öyle sıradan bir mektup da değil, bir terk edişin mektubu.
Sürgünlerde geçen hayatında Piraye’ye olan aşkını mektuplar ile kağıda dökse de, uzun süren bu ilişkinin sonu yine ayrılıkla bitmiştir.
Geriye bize bıraktığı hisli ve acılı şiirleri ile 1963 senesinde ise geçirdiği kalp krizi sonucu ölmüştür.
“Güzel günler göreceğiz çocuklar, güneşli günler göreceğiz. Motorları maviliklere süreceğiz çocuklar, ışıklı mavilikler süreceğiz”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.