ANNELERİMİZ
Anne olabilmenin “olmazsa olmazları” vardır. Bu duygu ve davranışlar sadece onlara özgüdür: “Merhamet, paylaşma, yaşama sevinci, olumlu davranışları kazandırma azmi ve isteği, sınırsız ve koşulsuz sevgi, koruma kollama duygusu, şefkat, sahiplenme, inanılmaz bir bağlılık ve özveri, empati, değer verme, samimiyet, halden anlama, yardımlaşma, özenme, gıpta etme, gurur duyma, özlem, sorun çözme, rehabilite etme becerisi, vb. Aklımıza gelebilen en anlamlı ve değerli vasıfları sıralasak da “anne” sözcüğünün içerdiği ve taşıdığı önemi anlatmamız yetersizdir. Çünkü bir anne, bunlardan çok daha fazla güzelliklere, bulunmaz eşsiz hazinelere maliktir. Annelik bunlardan da öte, erişilmesi, anlaşılması ve anlatılması çok zor, fakat en zevkli, nadide bir sanattır.
Hani derle ya “yuvayı dişi kuş yapar”. Anneler için bu söylem de az gelir. Aslında bir erkeği saygılı, itibarlı, ayaklarının üzerinde durabilen ve işinde başarılı kılan annedir.
Sorunlarını dinler, moral verir, teselli eder. Üzüntülerine, acılarına, can sıkıntılarına, tebessümle, tatlı söylemlerle, okşamalarla merhem olur, mutlu olmasını sağlar.
Çocuğunun arkadaşlarına kapısını, yüreğini açar, misafirperverlik yapar, değer verir, ikramlarla, jestlerle evladının mutlu olmasını, gurur duymasını sağlar. Kendisi ile arkadaşları ile çevresi ile barışık içinde yaşamasına katkıda bulunur.
Belli yaşlarda babaya açılmayan konular, yine anneye iletilir. Bir gruba katılma, bir istek, karşı cinsle kurulan arkadaşlıklar. Hatta evlilikler önce anneye açılır. Babanın hoşuna gitmeyen taraflar, anne tarafından yumuşatılarak ikna sebepleri hazırlanır ve babaya götürülür. Evlat haksız da olsa annesi yanındadır. Savunur, ortamı yumuşatır, tarafları ikna eder.
Gurbete düşen evlatların ilk aradığı annedir. Özlenen, aranan, yüreğe kederi, özlemi düşen annedir. Yemekleri, gülümsemesi, ilgi ve iltifatı, “ooh…” çektiren bal tatlısı söylemleri evladın can simididir. İster ki konuşmalar hiç bitmesin. Bilinen fakat duyulması mutlu eden anılar tekrar tekrar paylaşılır. Zihinlere depolanır, gözlerde sevinç taneciklerine, gönüllerde huzur çiçeklerine dönüşür.
Çocuklar her yaşta, annenin gözünde çocuktur. Üstünün örtülmesi, üşütmemesi, ihmal etmemesi gerekenler bir çırpıda anne tarafından sıralanır. Kaç yaşında olması hiç önemli değildir evladın. Hala minicik, narin, bazen yaramaz, ihtimam isteyen korunması gereken bir çocuktur o.
Sevgili, vefakâr, fedakâr, biricik annelerimiz, tarlada ırgat, evde bakıcı temizlikçi ve aşçı, Onun için başların tacı, gönüllerin ilacısınız. Kısacası hayata ve mutluluğa açılan kapının altın anahtarısınız…
Bu söylemler abartılı laflardan öte, gerçekleri anlatmakta yeterli olur mu? hayır… Sizlere minnettarız…
Hakkınız ödenemez, değerinize paha biçilemez…
Biricik, vefakâr, merhamet timsali, sevgi deryası, yüreklerimizde açan nadide çiçeklerimiz. Hayatımızın anlamları, ömrümüzün huzuru, hanelerimizin direği, baş taçlarımız.
Her gününüz huzurlu, sağlıklı ve mutlu geçsin… İyi ki varsınız… Bizler ne yapardık sizler olmasaydınız…
Sevgiyle kalın…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.