Ülkece çok zor günlerden geçiyoruz. Başımızda onca dert varken son günlerde ülkenin bir ucunda sel felaketleri birçok yerinde de yangın felaketlerini yaşıyoruz. Evlerimiz, hayvanlarımız, doğamız, ormanlarımız, ciğerlerimiz yanıyor. Durduramıyoruz…

Bir bölgeyi durdursak başka yerden başlıyor. Bir ilde bitse başka bir ilde başlıyor. Sorumluları, doğa katillerini bulamıyoruz… Bir yandan acı bir yandan öfke doluyuz…

Kimileri uçak, helikopter tartışmaları yaparken kimileri de dört bir yandan yardımlar düzenliyor. Kendi yaramızı kendimiz sarmaya çalışıyoruz…

Bazılarımız “Yeniden yeşerteceğiz. Fidan bağışları.” derken bazılarımız da “Doğa, ekolojik sistem kendini onaracak, müdahale etmek daha kötü yapar.” diyor…

İşin uzmanları doğru olanı yapacaktır diye ümit ediyoruz. Peki cennet vatanımızın yeşil öbekleri olan ormanlar neden bu kadar önemlidir?

Nefes almamıza yardımcı olurlar.

Ormanların faydaları olarak ilk önce yaşamak için ihtiyaç duyduğumuz oksijeni üretmeleri gelir; oksijeni pompalar ve soluduğumuz (veya yaydığımız) karbondioksiti emerler. Havada % 21 oranında oksijen bulunmaktadır. Bu miktarın % 56’sını ormanlar üretir. Kentlerimizde bu oranlar daha düşüktür. 1 Hektar çam ormanı yılda 30 ton oksijen üretir.

Ormanlar ağaçlardan daha fazlasıdır.

Bilinen tüm türlerin neredeyse yarısı, karadaki biyo çeşitliliğin yüzde 80’i dahil olmak üzere ormanlarda yaşamaktadır. Ormanlar gezegenin hayatla dolu ana sistemlerinden birisidir; böcekler ve solucanlar besin maddelerini işleyerek toprağa çevirir, arılar ve kuşlar polen ve tohumları yayarak ormanların zenginliğinin ve sürdürülebilirliğinin devam etmesini sağlarlar.

Bizi serin tutmaya yararlar.

Ağaçlar güneş ışığına ulaşmak için dallanır, budaklanır ve yapraklarını büyütürler; bu sayede güneşi toplarken gölge oluşturur ve zeminde hayati önem taşıyan serinliği ortaya çıkartırlar. Kentsel ağaçlar binaların serin kalmasına yardımcı olarak vantilatör veya klima ihtiyacını azaltır. Büyük ormanlar ise bir kentin “kentsel sıcak/ısı ada” etkisini azaltır ve bölgesel sıcaklıklarda dengeleyicidir.

Yeraltı su depolama kaynaklarını doldururlar.

Ormanlar dev süngerler gibidir, yüzey boyunca kaymasına izin vermeyerek suyun büyük bir çoğunluğunu tutarlar. Köklerinden geçen su akiferlere damlar, dünyadaki içme, sanitasyon ve sulama için önemli olan yer altı suyu kaynaklarını doldurur, yani bir nevi yağmur suyu hasadı yaparlar. Orman olan bölgelerde bu süreç yıl boyu sürer ve sürekli taze ve temiz suyun yer altına inmesini sağlanmış olur.

Toprağa sahip çıkarlar.

Bir ormanın kök ağı, tüm ekosistemin temelini rüzgâr veya su ile aşınmaya karşı koruyarak, çok miktarda toprağı dengeler. Ormansızlaşma tüm bunları engellememekle kalmaz, aynı zamanda toprak erozyonu da toprak kaymaları ve toz fırtınaları kaynaklı rüzgar erozyonu gibi hayati tehlike içeren yeni sorunları tetikleyebilir.

Saymakla bitmeyecek daha birçok faydası ve önemi olan ormanlarımızın bu felaketlerden kurtulması için dua ediyoruz. Allah bölgedeki tüm vatandaşlarımıza ve mücadele ekiplerimize yardım etsin…