Hümeyra KARADAĞ

Hümeyra KARADAĞ

DÜNYA KADINLAR GÜNÜ MÜ?

DÜNYA KADINLAR GÜNÜ MÜ?

İnsan nesli, kadın ve erkek olmak üzere iki cins olarak yaratılmıştır, tarihin ilk dönemlerinden bu yana erkekler, ailenin dış ve güç (insan kuvveti) gerektiren işlerine yoğunlaşmış, kadınlar ise yaradılışı gereği, yaşadığı yeri imar etmiş, çocukları ve evin diğer işleri ile ilgilenmiştir, toplumumuzun var olduğu dönemden bu yana, tarih kitaplarımız, anılarımız ve büyüklerimizin dilden dile anlattığı küçücük hikayelerle anlamlandırdığımız, bu ilişkiler düzeni, bizim toplumumuzda diğerlerine nispeten daha farklı bir zemindedir.

Kadınlarımız, her zaman her türlü zeminde varlığını göstermiş kimi zaman, kocasının yaralarını sarıp arkasında durarak, kimi zaman, toprakların ekim ve hasadı ile uğraşarak ya da savaş zamanı, her şeyini geride bırakıp, ordusuna destek olarak ve hatta cepheye gidecek erkek nüfusu azalıp asker bulunamadığında kimliğini gizleyip gidip cephede savaşacak kadar fedakârdır. Bu ve benzeri örnekler çoğaltılabilir.

Geçmişte olduğu gibi günümüzde de kadınlarımız, yine hayatın her yerinde, her mecrada başarılara imza atmaktadır, atalarımız, “Yuvayı dişi kuş yapar” sözünü söyleyerek, kadının varlığının, toplumun en önemli yapısı, ailenin temelini oluşturduğunu vurgulamıştır.

Yine batı dünyasının ileri gelenleri; “Bir erkeği eğitirseniz bir kişiyi eğitmiş, Bir kadını eğitirseniz, bir toplumu eğitmiş olursunuz” diyerek, kadınların hayattaki önemini belirtmişlerdir.

Dünya sahnesinde büyük başarılara imza atmış, başarılı insanların hayat hikayelerine bakıldığı zaman, her zaman annelerinin en büyük destekçileri ve onlara, daima inanan insanların anneleri olduğunu beyan etmişlerdir. Merhum sanatçımız (ya da Halk Ozanımız) Neşet Ertaş; erkekler için, “biz insanoğluyuz, kadınlarımız ise insan” diyerek toplumumuzda kadınlarımızın, kadim medeniyetimizdeki yerini bir kez daha vurgulamıştır.

Yine bu manada, Dinimiz İslam’ın son Peygamberi, Hz. Muhammed Mustafa (S.A.V), çeşitli hadis-i Şeriflerinde “Cennet anaların ayakları altındadır”; ve “Kız çocuğu bir evin, rahmet ve bereket kapısıdır” diyerek ve daha da önemlisi, bunu hem kendi eşlerine, hem de kızlarına uygulayarak biz Müslümanlara, Allah’ın, uymamız için gönderdiği dinimiz nazarında kadınların yerinin apayrı olduğunu bizlere en güzel şekilde ifade etmiştir.

Oysa günümüzde, hemen her bültende bir kadın cinayeti, ya da bir şiddet haberi, ya da masum evlatlarımızın taciz haberleri eksik olmuyor. Hepimizi derinden üzüyor böyle olaylar, temennimiz böyle olayların bir daha olmaması yönünde. Bu konuda devletimiz ve Emniyet birimlerimizin ve ilgili diğer kurumlarımızın son yıllardaki hassasiyetleri, gayretleri ise takdire şayan. Allah hepsine kolaylıklar versin uzak değil bundan bir kuşak öncesi, merhum halk ozanımız Aşık Veysel’in hikayesi ile yazımı bitireyim. Aşık Veysel evlendikten bir zaman sonra karısı başka birine gönlünü kaptırmıştır ve aşık olduğu kişiyle kaçmaya karar verir. Vakit gece olur ve karı koca yataklarına geçerler. Bir süre sonra Aşık Veysel'in karısı kocasını uyur sanır ve yataktan kalkar. Önceden hazırladığı bohçasını alır, ayakkabılarını giyer ve var gücüyle koşmaya başlar. O kadar hızlı kaçıp koşmaya başlamıştır ki dinlenecek vakit yok diye düşünür. Bir süre koştuktan sonra ayakkabısının içinde bir şeyin onu rahatsız ettiğini fark eder. Ayakkabısını çıkarıp içine bakar ve gördüğü karşısında büyük bir sürpriz yaşar. Aşık Veysel bir sürü para vermiştir karısına ve neredeyse tüm parasıdır. Karışının onu bırakıp gideceğini anladığı için varını yoğunu ona vermiştir. Ve paranın yanına da küçük bir kağıda yazılı not bırakmıştır. Notta şunlar yazmaktadır;

"Al bu para ananın ak sütü gibi helal olsun, gittiğin yerde kendini ezdirme. Bir de güzelliğin on para etmez bu bendeki aşk olmasa” ...

Kadınlar gününüz kutlu olsun.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hümeyra KARADAĞ Arşivi