Hümeyra KARADAĞ

Hümeyra KARADAĞ

Herkes Tasarruf Etmeli!

Herkes Tasarruf Etmeli!

Tasarruf etmenin pek sevimli bir tarafı yok. Yarını düşünüp biriktirmektense bugün harcamak daha zevkli, mevcut durumu kontrol etmektense anın keyfini çıkarmak daha güzel.

Biz toplum olarak “bugünü” yaşayıp geleceğe “Allah Kerim!” diye bakmayı tercih ettiğimiz için, tasarruf etmeyi çok sevmiyoruz. Toplum olarak tasarruf alışkanlığımız düşük. Bizimle aynı gelir düzeyinde olan toplumlardan bile daha az tasarruf ediyoruz.

Oysa tasarruf yapmak -hem kişisel hem de toplumsal açıdan- iyi bir geleceğin ön koşulu. Tasarruflu olmak, önce israf etmemek demektir. Boşa geçen zaman da, gereksiz yere yanan ışıklar da israftır. Lüzumsuz çalışan her âlet, hor kullanılan her eşya israftır. Bir işin verimsiz yapılması, ham maddelerin ziyan edilmesi, iyi planlama yapılmadığı için kaybedilen zaman ve emek hep israftır. Yapabileceğinin iyisini yapmamak, fırsatları harcamak da israftır.

Toplumsal refahı yükseltmek için hem ailelerimizde hem şirketlerimizde hem de devlette daha tasarruflu, daha etkin, daha verimli olmamız gerekiyor.

Gerek şirketlerde gerekse kişisel hayatımızda israfı engellemenin ilk adımı, israf ettiğimizin farkına varmaktır. Eğer kaynakları israf ettiğimiz bilincine varmazsak tasarruf yapmayı aklımıza bile getirmemiz mümkün değildir. Hayatımızı bu gözle değerlendirerek israfı önlememiz mümkündür.

Ben tasarruflu olmanın, maddiyatın ötesinde bir görgü, edep ve incelik olduğunu düşünüyorum. Çok varlıklı insanların, çok büyük şirket yöneticilerinin israfı önleyen davranışlarına, tasarrufu yüceltmelerine hep hayran olmuşumdur. İhtiyacından fazlasını tüketmemek, tüketirken ziyan etmemek yüksek bir bilincin göstergesidir. Kaynakları tüketirken özen göstermek, her şeyi yerinde ve yeterince kullanmak bizi sadece işlerimizde değil özel hayatımızda da daha yüksek bir bilinç seviyesine çıkarır.

Maddi durumumuz ne olursa olsun tasarruflu olmayı bir alışkanlık haline getirir, bugünümüz ve yarınımız arasında bir denge kurabilirsek, hem bireyler hem de kurumlar olarak yarın daha refah içinde yaşayabiliriz. Tasarruflu olmak eski moda bir alışkanlık, gereksiz bir tutum ya da cimrilik değil, zevklerimiz ve sorumluluklarımız arasında bir denge kurmaktır. Sadece bugünü değil, yarını da düşünme bilincidir.

Türkiye ekonomisi son yıllarda çok büyüdü, hemen hemen bütün ailelerin gelirleri eskiye kıyasla daha iyi bir seviye ulaştı. Buna rağmen hepimiz daha fazla tüketmek istediğimiz için gelirimizin az olmasından şikayetçi olabiliriz. Bunda anlaşılmayacak hiçbir taraf yok.

Daha iyi bir hayatı talep etmek, kendimiz ve ailemiz için daha fazla tüketmeyi istemek hepimizin hakkı. Buna kimse karşı çıkamaz; ama yarın da iyi yaşamak istiyorsak yeni bir denge kurmaya ihtiyacımız var. Her birimizin daha fazla tasarruf etmesi gerekiyor. Toplum olarak ısrafı önleyip daha fazla biriktirmemiz gerekiyor. Bugün yaptığımızdan daha iyisini yapmamız gerekiyor.

Türkiye’yi bir refah toplumu yapmak istiyorsak daha fazla tasarruf etmemiz şart.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hümeyra KARADAĞ Arşivi