Hümeyra KARADAĞ

Hümeyra KARADAĞ

MEVSİMLER KAYIYOR, DÜNYA DEĞİŞİYOR, İNSANLAR DA

MEVSİMLER KAYIYOR, DÜNYA DEĞİŞİYOR, İNSANLAR DA

80’li yılların ortalarında ilkokula gidenler hatırlar mı bilmem; Coğrafya dersinde öğretilen temel bilgilerden biri de memleketimizde 4 mevsimin de yaşandığı idi. Ve o mevsimler Sonbahar, Kış, İlkbahar, Yaz olarak sıralanırdı. O yıllarda, yazın yaşanan kavurucu sıcaklar, ya da insan boyunda yağan kar hikayeleri anlatılırdı. Şimdilerde okullarda nasıl bilgiler veriliyor bilemiyorum. Hepimizin dikkatini çekiyordur; neredeyse şubat bitmek üzere ancak kurak iklime, yani yazları kurak ve sıcak, kışları sert ve soğuk geçen memleketimizde doğru dürüst yağış olmadı. Tabi bu ülkemizin tarımdan, hayvancılıktan tutun da toprakta yaşayan hayvan ve bitki tabakaları için de çok büyük kalıcı etkileri olan bir durum. Görüldüğü üzere mevsim dengeleri iyice değişti, geçtiğimiz günlerde ülkemizin tatil beldelerinden Antalya’da büyük bir sel felaketi yaşandı. Ve bir vatandaşımız yaşamını yitirdi. Maddi zarar ise halen tespit edilmeye çalışılıyor. Yağan yağmur hesaplanan ortalamanın çok çok üzerinde idi. Hesaplanamayan ve düzensiz yağış sonucu oluşuyor bu tür felaketler. Dünya ısınıyor, iklim değişiyor, mevsimler iç içe geçiyor. Yurtdışındaki çalışmalara göre 1850'deki Sanayi Devrimi'nden günümüze hava sıcaklığının yaklaşık 1-2 derece yükselmesi, tehlikenin boyutunu gözler önüne seriyor. Küresel iklim değişikliği kaynaklı sıcaklık artışı; su kaynaklarının azalması, çölleşme, afetler ve deniz seviyesinin yükselmesi gibi pek çok felaketi beraberinde getiriyor. Son 10 yılda dünya genelinde 1,7 milyarı aşkın kişi, iklim ve hava bağlantılı olaylardan etkilenirken, Birleşmiş Milletler (BM) iklim göçleri konusunda uyarılarda bulunuyor. BM İklim Değişikliği Çerçeve sözleşmesi, Kyoto Protokolü ve Paris Anlaşması altında yer alan konular da COP (Conference of Parties) toplantılarında müzakere edilerek, iklim değişikliğiyle mücadele konusunda uluslararası kararlar alınıyor. Ama bir yanda bu bilimsel çalışmalar yapılırken dünya için geç mi kalınıyor. Çünkü artık bitki popülasyonu da değişiyor, çiçekler her zaman ki zamanından farklı zamanlarda açıyor, ağaçların soyu tükeniyor, meyve, sebze üretimi düşüyor. En önemli etkenlerden biri de su kaynaklarımızın da azalması. Hal böyle olunca da, yaban hayatı da etkileniyor, toprak altında yaşayan canlılar da yavaş yavaş yok oluyor ve bu dünyamız için hiç hayra alamet işler değil. Tabi, hava şartlarının böyle düzensiz olması insan psikolojisini de etkiliyor. Kışın sakin yavaş, ilkbahar da kıpır kıpır ve yaz sıcaklarında daha hareketli olan insanımız artık rastgele günler geçiriyor. Bazı araştırmalara göre artık insanların hastalık geçirme, tedavi süreci, hastalık çeşitlilikleri dahi değişti. Sonuç olarak, dünyamızın yapısı değişiyor, yapılan çalışmalardan da anlaşılacağı üzere dünyamız artık eskisi gibi olamayacak. Ama şu anki haliyle bari korunması içinse devletlerin yapması gereken çok iş var, daha fazla yazıp da içinizi karartmayayım.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hümeyra KARADAĞ Arşivi