Son günlerde Konya Kızılay Hastanesi tarafından sık sık sabit veya GSM telefonu kanalıyla yapılan çağrılara muhatap olmaktayım. “Daha önce hastanemizden hizmet aldığınız için arıyoruz, size özel yüzde bilmem kaç indirim ile check-up uygulamamız var” minvalinde aramalar. Aynı şekilde çocuklar için de aranmaktayım. Açıkçası çok uzun bir zaman olmuştu böylesi aramalarla rahatsız edilmediğim. Merak da ettim ve araştırmaya başladım. “Kızılay Hastanesi neden durmadan arıyor? Yeni bir durum mu var?” diye. Öyle ya hastanede herkesçe malum olan bir kötü gidişat var ve ben de uzun zamandır oradan hizmet almayı bırakmıştım. Eşe dosta sorduk, sorguladık. Aman ya rabbim! İddiaların ardı arkası kesilmiyordu.

Meşhur bir sözümüz var ya; “müflis tüccar eski defterleri karıştırır” diye. Onun hesap Kızılay Konya Hastanesi’nde de böyle bir durum söz konusuymuş maalesef. Hepimizin sıklıkla sağlık hizmeti aldığı, hasta memnuniyetinin üst düzeyde olduğu bu hastane ne yazık ki son yıllarda doğru yönetilememiş.

Gelin isterseniz çok uzatmadan bizim kulağımıza gelen iddiaları ve cevap bekleyen soruları şöyle bir sıralayıverelim.

*Alanında sadece Konya değil ülke çapında meşhur olan doktorlar neden bir bir hastaneden gönderildi?

*Çalışanlarla idareciler arasındaki sıkıntılar gün yüzüne çıktı mı?

* İdarecilerin çalışanlara yönelik mobbinge varan davranış ve uygulamaları söz konusu mu?

* Son dönemde yaşanan ayrılıklar neden hep ihtilaflı ve ihtar çekerek aynı anda toplu istifalar yaşanıyor?

* Hasta sayısı neden bu kadar düştü?

*Günde sadece 6-7 hastaya bakıldığı gerçek mi?

*Bağışçılar neden hastaneye gelmez oldu?

Dahası ve daha vahimleri de var. Ama sonuçta bir sağlık kurumu ve oraya zarar vermemek adına dahası bizde kalsın. Ama en çok dikkatimi çeken ve beni üzen bağışçıların bile hastaneye gelmez oluşu.

Elbette kişisel tercih saygı duymaktan başka yapacağımız bir şey yok ancak Kızılay Konya Şube Başkanı Hüseyin Üzülmez dahil bazı yöneticilerin sağlık hizmeti için Kızılay’ı değil başka bir hastaneyi tercih etmesi de sanırım durumu net bir şekilde özetleyecektir.

Kızılay Konya Hastanesi bu şehrin bir markasıdır. Burası özeldir, nice sevinç ve hüzünlerimize ev sahipliği yapıp, sağlığımıza kavuşmamıza yardımcı olmuş bir kurumdur. Burasının bu kadar kötü yönetilip kaderine terk edilmesi doğru değildir. Sayın Hüseyin Üzülmez ve ekibinin en öncelikli meselelerinden birisi de bu hastaneyi imar ve ihya etmektir. Aksi takdirde büyük vebal altına gireceklerdir.

Ne demek koca Kızılay Hastanesi’nde bir günde 5-10 kişiye sağlık hizmeti vermek? İnşallah doğru değildir ama kamuoyunda Kızılay Konya Hastanesi’ne ilişkin iddia, dedikodu ve rivayetler artık ayyuka çıktı.

Biz iyi niyetimizle Sayın başkan ve yönetimine seslenelim. Sağlık hizmeti almasanız da hastaneye gidin, oraya çekidüzen verin. Hem gözbebeğimiz sağlık çalışanlarına hem de oradan sağlık hizmeti alan insanlara sahip çıkın! Sorumluluğunuzu yerine getirin. O dört duvar içindeki hoş olmayan eylem ve söylemlerin önüne geçin. Bu şehir sizden bunu bekler.

Vakıf yöneticilerinin sırça köşklerde oturup olanı biteni seyretmeye, kapılarını kapatmaya hakkı yok. Orası gönül işidir, hizmet seferberliğinin adresidir. Senede 1-2 protokol karesine girmekle de vakıf idareciliği yapılmaz.

Hafta içerisinde medyadaki dostlarla sohbetlerimizde de Kızılay Hastanesi konusu gündeme geldi. Herkes rahatsız. Uzun yıllar işbirliği içerisinde çalıştığımız, sağlık hizmeti aldığımız bir hastanenin kan kaybı yaşaması hepimizi üzüyor. Umarım çok geç olmadan gerekli tedbirler alınır da hastane eski güzel günlerine döner.