Asırlık çınarımız, Konya’nın dışa açılan pencerelerinden, şehrin en önemli markalarından Konyaspor’umuz 100.yılına ayak bastı. Hayırlı uğurlu olsun, daha nice 100 yıllara diyoruz.

100. yıl büyük bir fırsat ve aynı zamanda da büyük bir sorumluluktur. Herkesin beklentisi büyük. Kimi şampiyonluğu hayal ediyor, kimi yeniden Avrupa uçağına binmeyi. Elbette sportif başarılar hepimizin büyük beklentisi, özlemi, rüyası. Ancak temkinli olmakta fayda var. Sloganik hareketlerden uzak durarak, ayağımızı yorgana göre uzatıp akıllı hamlelerle 100. yılda her alanda başarılı olabiliriz. Özellikle 100. yılı marka değeri haline getirebilirsek Konyaspor en büyük başarıya imza atmış olacaktır. Yoksa 100. yılı rakamdan ibaret görüp yıl saymaya devam edersek -99. yıl, 100. yıl, 101.yıl…-kendimizi kandırmış oluruz.

100. yıl farklı olmalı, 100. yıl özel olmalı… 

Formalarla, marşlarla, tarih bilinci ile vizyonu ile Konyaspor 100 yılın getirdiği deneyim ve olgunlukla güzel işlere imza atmalıdır.

Konyaspor’u, Anadolu’nun çift başlı kartalını iyi tanıtmalıyız. Belki şampiyon olamayabiliriz, sportif açıdan istediğimiz başarıya ulaşamayabiliriz ama 100. yılın bir kez geldiğini bir sonraki 100. yıl için 1 asır daha beklemek gerektiğini unutmadan “iz bırakmak” adına harekete geçmeliyiz. Bunun için önce tüm Konya’nın “Konyaspor” etrafında kenetlenip 100. yıla katkı sağlaması gerekiyor.

******

HIRSIZLAR ŞEHRİN KABUSU OLDU

Son dönemde basında ve sosyal ağlarda en çok işlenen konulardan birisi hırsızlık vakalarındaki artış oldu. Millet adeta bezdi. Apartman girişindeki kapıların çalınmasından tutun, asansörlerin elektronik parçalarının çalınması, bağ evleri başta olmak üzere meskenlere dadanan hırsızların verdiği maddi ve manevi zararlar insanımızı hem korkutuyor, hem üzüyor hem de yarınlar için karamsarlığa itiyor. Dahası devlete, polise, adalete olan güven sarsılıyor. Ne yazık ki “Aman hırsızı görürsen bir şey yapma başın belaya girer”, “Yakalayıp polise teslim etsen bile bir şey olmaz, uğraştığınla kalırsın” gibi yorumlara tanık oluyoruz.

Birkaç gün önce sosyal medyada paylaşılan bir gönderiyi birçoğunuz görmüşsünüzdür. Bir vatandaşımız bisikletini satılığa çıkarıyor.   Ankesörlü telefonla arayan bir emek hırsızı, vicdansız bir zevat buluşma noktasında deneme amacıyla abimizin iyi niyetini, temiz kalpliliğini suiistimal edip bisikleti aldığıyla kayıplara karışıyor.  Belki bazıları gülüp geçebilir, bazıları “bu devirde babana bile güvenmeyeceksin, neden tanımadığın insana bisikletini verirsin” gibi cümleler kurabilirsiniz. Eyvallah mal sahibinin ihmalkarlığı ortada ama hırsızın hiç mi kabahati yok.

Ya günden güne artan motosiklet hırsızlığına ne diyeceksiniz. İşine iki tekerin üzerinde gelip giden garip gurebanın tek binit aracı olan bisikletler, motosikletler çalınıyor. Bu ne zalimliktir, bu ne vicdansızlıktır. Kanun koyucuların ve uygulayıcılarının bu noktada daha sert tedbir almalarını istiyoruz.

*****

GENÇ KOMEK’TEN ALKIŞLANACAK HAREKET

Konya Büyükşehir Belediyesinin bu yıl sınırları kaldırdığı Genç KOMEK’te yurdun dört bir yanından öğrenci kabulü var. Ankara’dan, Muğla’dan, Mersin’den, Hakkari’den, Sinop’tan… Nerede yaşıyorsanız yaşayın hiç fark etmez. Online olarak kayıtlarını yaptıran öğrenciler bu yıl KOMEK’in yılların deneyimiyle hazırladığı yaz okulunda hem dini bilgiler edinecekler hem de kültürel ve sosyal anlamda dağarcıklarını zenginleştirecekler.

Büyükşehir Belediyesi 1 milyon öğrenci hedefiyle çıktığı bu yolda güzel de bir uygulamaya imza attı. Çocuklar için tam 60 bin hediye hazırlandı. Çocukların derslere katılımları, derslerdeki aktif başarıları puanlama sistemi ile ödüllendirilecek. Şimdiden birçok çocuğun motive olduğuna şahidiz. Tüm kursiyerlere başarı diliyorum.