İrfan KULEKAYA

İrfan KULEKAYA

Recep diye biri var!

Recep diye biri var!

Recep diye biri var… Kendini spor yazarı diye tanıtıyor. Abileri kimi işaret ederse elindeki kalemi bıçak niyetine ona karşı sallıyor.
Yok TSYD yönetiminde tanıdıkları varmış. Yok onlarla gezmelere gitmiş. Yok yemek yemiş.
Kendisini ve ederini olduğundan büyük göstermeye çalışıyor anlayacağınız.
Çok mühim biri olduğunu anlatmaya çalışıyor bize.
Oysa ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz.
Şimdi de bana takmış.
Yazılarında sürekli benden bahsettiği için ilk kez cevap yazdım. Yoksa tanımam etmem. Alışkın ya kendisine cevap verilmemesine. Yazdıklarımı okuyunca dengesi epey bozulmuş. Ağzına geleni saydırmış.
Biz onu kendisi öyle dediği için “Gazeteci” zannederken meğer seviyesiz biriyle karşı karşıyaymışız.
Taş attık ya, üzerimize sıçramaya çalışmış.
Derdi malum. O ne derse desin zannetmeyin ki o da Konyaspor.
Elbette Konyaspor değil.
Konyaspor’u içerideki uzantılarıyla ve çektikleri numaralarla ele geçirmeye çalışan çeteye teslim etmek.
Kaleminin mürekkebi de onlardan geliyor zaten.
Fatih Başkan benim arkadaşımdır. Arkadaşım olması yanındaki 5-6 menfaatçiyi ifşa etmeyeceğim anlamına gelmez.
Başkan onun yazılarına erişim engeli getirmiş. İyi ki de getirmiş. Doğru yapmış.
Bir tetikçinin hezeyanlarının görmesi gereken karşılık odur zaten.
Derdi Fatih Başkan’la beni karşı karşıya getirerek ikimizi de yıpratmak. Oysa sorduğum sorular belli.
Eğer gerçekten iddia ettiği gibi gazeteciyse o soruları sorar. Gerçeklerin peşine düşer.
Yazılarında sorularıma dair hiçbir şey yok. Aklı sıra goy goy yaparak unutturacak.
Soramaz çünkü abilerine. Bırak sormayı o gerçeklerin yanından bile geçemez.
Delikanlıysa ve gerçekten Konyaspor’un menfaatlerini düşünüyorsa o soruların peşine düşer. Yoksa Konyaspor’un bu hale gelmesine sebep olanların ekmeğine yağ sürer.
O da onu yapıyor zaten.
Konyaspor’u menfaatlerine alet edenlere yani onları engellediğim için benden nefret edenlere hizmet ediyor.
Makamların baki olmadığını bilecek yaştayım. Bugün var yarın yok.
Önemli olan insan olmak, öyle de kalabilmek.
Görevdeyken işinin hakkını vermek. Emanete hıyanet etmemek.
Ben de öyle yaptım.
Bir kimlik arayışım yok. Şükür kendimden eminim.
Kompleksten içi içini yiyen, sürekli kendini anlatmaya çalışanlar düşünsün.
Tanınmaya da ihtiyacım yok. Fakat arkadaş meşhur olmak için epey çalışıyor ama bir türlü olmuyor anlaşılan.
Saracak yer arıyor.
Yeni yeni uğraş alanları bulmuş kendine.
Şimdi de Konya’ya Ünal Karaman’ı pazarlama işine soyunmuş.
Benim troll hesaplarla da işim olmaz. Türkçe’de ‘’Kişi kendinden bilir işi’’ diye bir söz var. Anlaşılan bu tarz işlerde bezi var ki beni suçluyor troll hesap kullanmakla.
Gazeteci olsa 2 yılda İrfan Kulekaya’nın Konyaspor için ne yaptığını araştırır bakar. O bunu hiç yapmadı. Eline tutuşturulanı tekrar edip duruyor.
Mecbur buna. Başka türlü yapamaz. Abileri öyle istiyor çünkü. Ona ‘’İki arkadaşın kavgası gibi göster. Soruları görmezden gel’’ dediler. O da öyle yapıyor.
Merak etmesin.
Azıcık sabırlı olsun.
Yönetim içinde ve dışındaki abilerini yakında ifşa edeceğim.
Ha bu arada unutmadan söyleyeyim.
BBN Türk’te daimi konuk olarak yer aldığım 90’dan programının moderatörü Adil Yıldız’ı gizli numaradan aratıp programdan attırmaya çalıştılar.
Yine denemeye devam etsinler. Olur ya atarlar belki programdan.
Bu zavallılık değil de nedir?
Gerçekler acıtır.
Acıtacak da.
Daha o programı bırak izlemeyi. Müdavimi olacak ağababaları.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
İrfan KULEKAYA Arşivi