Bilginin kıymeti
Bilim, okumanın tezgâhından geçtiği için, o ülkedeki kitap sayısı ve kişi başına düşen okuma oranı, o ülkenin gelişmişliğin belirtisi olarak yorumlayabiliriz.
Okuduğum bir yazıda tüyleri diken diken eden bir hikâyeyi sizinle de paylaşmak istiyorum.
Pers ülkesinde Abdulkasım isminde bir vezir varmış. Bir savaşta; düşman ordu, şehre girdiğinde kütüphaneleri yaktırırmış. O şehrin halkının suyunu kesmek, onların bir şey öğrenmelerinin önüne geçmek, geçmişten bugüne gelen tecrübenin aktarımını engellemek için.
Vezir Abdulkasım öğrenmeyi önemseyen biri ve yaşadığı dönemde kütüphane yangını çok görmüş. Bilgiye verdiği değerden dolayı çözüm olarak, gezgin kütüphane yapmış kendine. Bir kervan oluşturmuş içerisinde tam 400 tane devenin bulunduğu. Her deveye kitap yüklemiş ve devreleri alfabetik olarak sıralamış. Nereye giderse de kervanı beraberinde götürürmüş. Oldukça zahmetli, masraflı, zor bir şey düşünsenize . Ancak o dönemin şartlarında imkan bu kadarmış ve başkada çaresi yokmuş
Günümüze dönüp baktığımızda 400 develik kervanın taşıdığı onca kitapların kat ve katı parmaklarımızın ucunca.
Neredeyse herkesin avucunun içine sığdırılmış cihazlarda saklı. Bu öyle bir lütuftur ki, Vezir Abdulkasım'ın develeri yanında. Gel görelim ki biz bu bilgileri ne kadar merak ediyoruz ve bu bilgilere ulaşmak istiyoruz.
Ve dünyayı küçülten bu aletleri ne kadar doğru kullanabiliyoruz.
Zorluklar ve mücadeleler karşısında geliştirilen yöntemler ve bilgiye verilen değeri, günümüze baktığımızda bilgiye kolay ulaşma, kitap okuma oranındaki düşüklük mukayesesini, bir kez daha gözler önüne sermek ve düşünmek lazım...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.