MÜZECİLİK
Türkiye de müzeciliğin sistemli ve kurumsal bir şekilde Osman Hamdi Bey zamanında 1869 Müze-i Hümayun'un kurulmasına denk gelir.
1881 yılında Sadrazam Edhem Paşa’nın oğlu Osman Hamdi Bey’in müze müdürlüğüne atanması ile Türk müzeciliği için yeni bir dönem başlamıştı.
Osman Hamdi Bey'den günümüze müzecilik yavaş bir gelişim göstermiştir.
İstanbul Arkeoloji müzesi ile başlayan bu süreç Batı'daki müze sayısına göre geride kalmıştır.
Anadolu’da ilk müze Ankara’da Anadolu Medeniyetler Müzesi kurularak başlamış ve daha sonra bunu Konya ve diğer Anadolu şehirlerindeki müzeler takip etmiştir.
Teknolojik gelişmelerin 21.yy ile beraber ciddi bir atılım göstermesine rağmen modern müzecilik ne yazık ki geride kalmıştır.
Müzecilikte şu 3 şey çok önemlidir. Bunlar: Pazarlama, Tanıtım ve Sergilemedir.
Müze kendini zamanın şartına göre sürekli güncellemeli ve zamana ayak uydurmalıdır.
Yukarıda saydığım maddeler eksik olduğu zaman yeterli bir gelişim gösterilmemiş olur.
Elimizdeki kıymetli unik eserler en iyi şekilde sergilenmelidir.
Bu konu çok kısa bir şekilde geçiştirilecek bir mesele değildir.
Üzerine düşünülmeli ve çaba gösterilmelidir.
18-24 Mayıs Müzeler haftasını da bu yazı vesilesiyle kutluyorum.
Daha modern ve daha güzel müzeler için temennide bulunuyorum.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.