Bu sene Ramazan ayına hüzünlü ve buruk bir şekilde girdik. Gazze de devam eden soykırım ve yıkım ne yazık ki içimizde bir yara olarak devam etmektedir. Maalesef bu soykırımı durduramadık ve kardeşlerimize sahip çıkamadık.

Ramazan’da gösterişli, şatafatlı sofralardan uzak durulmalı. Bir tarafta insanlar açlıktan kırılıp, sürekli ölümle burun buruna yaşadığı bir ortamda bizim hiçbir şey olmamış gibi oruçlarımızı büyük ve zengin sofralarda açmamız hem onlara hem kendi vicdanımıza ihanettir. İnsanlığımızı kaybetmeden Gazze’yi unutmamalıyız. Onlara elimizden geldiği kadar yardım ve dua etmeliyiz.

Boykota devam etmeliyiz.

Ramazan içerisinde de boykota devam etmek çok önemlidir. Yine televizyonlarda boy boy cola reklamları görmeye başladık. Sanki hiçbir şey olmamış gibi bu ve bunun gibi firmalara reklam desteği veren medya yine üç maymunu oynuyor. İlk zamanlar Gazze’nin yanında gibi görünen medya yine Yahudileşmiş ve Siyonistleşmiş firmaların reklamlarını vermekten de geri durmuyor. Ne yazık ki çoğu İslam ülkesi de hala İsrail ile ticarete devam etmektedir. Bir taraftan halkları boykot için harekete geçirenlerin arka planda ilişkilerini devam ettirmeleri de ikiyüzlülük olsa gerek. Bu yaşadığımız olaylara inat boykot sürekli hale getirilip usanmadan, bıkmadan devam etmeliyiz.

Toplumsal olarak en büyük sorunlarımızdan biri de siyonistleşmiş zihinlerin aramızda hızla yayılmış olmasıdır. Bunlar küreselleşmiş dünya düzeninde birer köle olmaktan mutluluk duyan, farklı görüşleri düşünceleri kabul etmeyen ve onları tecrit edici şekilde toplumdan dışlamaya çalışırlar. Bir de bizden görünüp arka plan da zihinleri ve ruhları ile Siyonist olmuş Müslüman görünümlü insan siluetleri vardır. Aslında en uzak durulması ve tehlikeli insan tipleri de bunlardır. Bütün İslam coğrafyasında yayılıp en kritik noktalarda bu insan tiplemelerinin olması da tesadüf olamaz sanırım.

Son olarak Ramazan’ı Kuran, sadaka, zekat ve dualarla geçirelim. Özellikle Gazze için özel dua edelim.