Bir tarafta yangın diğer tarafta sel...

Doğa sanki insanoğlundan intikamını alıyor gibi.

Hoyratça kullandık.

Kıymetini bilmedik, bilemedik.

Kaynaklar sonsuzmuş gibi tükettikçe tükettik.

Sonuç ortada. Günden güne tükeniyoruz.

Doğa resmen karşı saldırıya geçti.

Toplumun bir kısmı kıyamet alameti diyor, bir kısmı da küresel ısınma. Ancak ortada bir gerçek var. Artık mevsimler alışık olduğumuz gibi değil, ya çok sıcak ya çok soğuk.

Adeta bu bahar mevsimi ortadan kalkmış durumda.

Nisan ayında yağması gereken yağmurlar temmuzda yağıyor. Kışın kar beklerken güneşten yanıyoruz.

Uzmanlar, "artık yağışlar normalin çok ötesinde, afet gibi yağacak" diyor ya gerçekten gök delinmiş gibi yağışlara tanık olmaktayız.

Batı Karadeniz'deki sel görüntülerini hepimiz izledik. Ne kadar acı! HES barajı patladı diyorlar, sahil ilçeleri sular altında kalmış. 3-4 metre yükseklikteki suları görünce film sahneleri izliyor gibiydim.

Allah korusun, gerçekten büyük bir afet. Metrekareye 250 mm yağıştan bahsediliyor. Ki bu Konya'ya sene boyunca düşen yağmur kadar. Yani burada 1 yılda düşen yağmur oraya birkaç saatte iniverdi.

Yerleşim yerlerindeki hatalı yapılanmalar ve nehirler üzerine kurulan HES'ler sonucunda da maalesef ortaya üzücü tablo çıkıyor.  İnşallah bundan sonra herkes daha sağduyulu davranır ve doğa ile savaşı bırakır.