Muhammed Latif Pekkafalı

Muhammed Latif Pekkafalı

YENİ DÜNYA DÜZENİNDE SON PERDE

YENİ DÜNYA DÜZENİNDE SON PERDE

Dünya bir tiyatro sahnesi. Perde açık. Işıklar yanıyor. Oyuncular sahnede ama senaryo değişti.

21. yüzyılın ilk çeyreği tamamlanırken "Yeni Dünya Düzeni" adı altında sahnelenen küresel senaryo artık gizlenmiyor. Eski roller değişiyor, yeni aktörler yükseliyor. Sahne tozu yutmuş Avrupa'nın sahici oyunculuğu bitmiş, Amerika sahne arkasında kendi çöküşünü izliyor. İngiltere kulislerde hala entrika çeviriyor ama senaryo artık Asya’da yazılıyor. Bu yazı, perdeleri aralayacak. Okuyanın zihninde değil, aklında değil, vicdanında yankı bırakacak.

KÜRESEL TİYATRONUN PERDE ARKASI

Yeni Dünya Düzeni adı altında şekillenen bu kaotik yapının arkasında bir merkez akıl var. Bu akıl, ne Amerika’dır ne Çin, ne Vatikan ne Tel Aviv. Bu akıl paranın aklıdır. Sermaye, enerji, dijital veri, biyoteknoloji, yapay zeka, güvenlik ve kaos yönetimi gibi başlıklarda, insanlığı çepeçevre kuşatan bir mutlak kontrol sistemidir.

Sistem şu an final oyununu oynuyor:

Devletler yeniden yapılandırılıyor.

Sınırlar esnetiliyor.

Aile, millet, din, cinsiyet gibi temel kodlar siliniyor.

Teknoloji üzerinden yeni bir egemenlik kuruluyor.

İnsan zihni dijitalleştiriliyor; duygular algoritmalarla kontrol altına alınıyor.

Bu bir savaş. Ama görünmeyen bir savaş.

AMERİKA: YIKILIŞIN SESSİZ FERYADI

Amerika Birleşik Devletleri, kendi içinden çözülüyor.

Irkçılık, gelir adaletsizliği, sosyal kutuplaşma, federal yapının çatırdaması.

Doların itibarsızlaşması, BRICS’in yükselişi.

Teknolojik üstünlüğünü Çin’e kaptırma korkusu.

Pentagon, içerideki çürümeyi örtbas etmek için yeni dış düşmanlar üretmeye çalışıyor: Rusya, Çin, İran, hatta Türkiye.

Ama asıl düşman Amerika’nın kendi içindeki “postmodern çöküş”.

AVRUPA: ZİHNİ SÖMÜRGEDEN ÇIKAMAYAN UYGARLIK

Almanya, Fransa, İtalya ve İspanya… Sanayi devriminden bu yana bir daha "bağımsız düşünemeyen" devletler. NATO gölgesinde büyümüş, Amerikan vesayetinde yaşlanmış yapılar. Avrupa Birliği, bir “uygarlık projesi” değil, ekonomik pansuman projesidir. Bugün Almanya hala Amerika’dan enerji alıyor, Fransa nükleer gücünü bile Washington’dan onay almadan kullanamıyor.

Avrupa’nın entelektüel mirası, Brüksel’in bürokrasisinde boğulmuş durumda.

RUSYA-ÇİN-HİNDİSTAN: ZİRVEYE YÜRÜYEN DİRENİŞ AKLI

Rusya, askeri akıl ve derin devletiyle Batı’ya meydan okuyor. Ukrayna Savaşı, sadece bir toprak mücadelesi değil; Batı aklıyla Rus aklının çarpışmasıdır.

Çin, sessiz ama etkili. Yapay zekada, üretimde, veri kontrolünde lider. Yuan üzerinden uluslararası ticaret ağı kuruyor. İngiltere'nin bir zamanlar yaptığını şimdi Çin yapıyor.

Hindistan, Batı’yla flört eden ama Asya’yı bırakmayan ikircikli duruşuyla yeni denge aktörü. Nüfus gücü, yazılım devi ve uzay programıyla yükselen bir yıldız.

ORTADOĞU VE İSRAİL: BÜYÜK YIKIMIN EŞİĞİ

İsrail, artık "saldıran" değil, savunmaya çekilen bir güç. 2027 sonrası için birçok senaryoda İsrail’in parçalanması ve iç savaş senaryoları konuşuluyor.

Arap ülkeleri ise sıraya girmiş bekliyor: Kim kiminle normalleşti? Aslında hepsi Batı’dan korkup Doğu’ya yanaşmaya çalışıyor.

İran, gizli bir süper güç olarak yükseliyor. Sadece Şii eksenle değil, direniş aklıyla küresel denklemi zorluyor.

YENİ DÜZENİN ŞİFRELERİ: HARFLERİN SAVAŞI

NATO, G7, BRICS, SCO, AUKUS, AIIB, BRI…

Hepsi birer harf imparatorluğu.

Yeni dünya düzeni ordularla değil, algoritmalarla, tanklarla değil, tanımlarla yönetilecek.

Bir devletin rolü artık “askeri güçle” değil; veri akışı, dijital kontrol, kültürel hegemonya, iklim yasaları ve yapay zekaya erişimiyle ölçülecek.

TÜRKİYE: ORTA SENARYONUN KİLİT TAŞI

Türkiye, bu tabloda "figüran" değil, stratejik aktördür.

Asya ile Avrupa arasında jeopolitik kilit.

Enerji koridorlarının tam ortasında.

Türk dünyası ile İslam dünyasını birleştirecek tek güç.

Akdeniz, Karadeniz ve Ortadoğu’ya aynı anda erişimi olan nadir merkezlerden biri.

Ama asıl gücü, millet hafızasıdır. Yeni nesil, teknolojiyle barışık; ama tarih şuurlu bir duruşla yönlendirilirse Türkiye, yeni dünya düzeninde “denge taşı” olabilir.

YENİ DÜZENİN YENİ ANAYASASI: DİRENİŞ VE İNŞA

Yeni dünya düzeni, kaosla kurulacak. Bunun adı:

Dijital diktatörlük

Biyopolitik kontrol

Toplumsal mühendislik

Küresel göç mühendisliği

Kripto-para üzerinden ekonomik vesayet

Buna karşı duracak olan:

Hakikat,

Hikmet,

Cesaret,

Ve küresel bir vicdan devrimidir.

SON SÖZ: PERDE KAPANMADAN ÖNCE

Bu yazı sadece bir analiz değil. Bu, bir çağrıdır:

Ey Türkiye!

Ya yeni dünya düzeninde sana çizilen rolü kabul edeceksin, ya da kendi oyununu sahneleyeceksin.

Ya figüran kalacaksın, ya da milletlerin vicdanı olacaksın.

Ya algoritmalarla yönetileceksin, ya da irfanla dirileceksin.

Perde hala açık.

Ama son perde oynanıyor.

Ve dünya yeni bir başrol oyuncusu bekliyor.

Hazır mısın?

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Muhammed Latif Pekkafalı Arşivi