KONYA HABER
Konya
Açık
17°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
41,3203 %0,24
48,7869 %0,45
4.855,94 % -0,02
Ara

Bu yazı sabah alarmını birden çok kuranlaradır

YAYINLAMA:

Dinlemeye doyamadığınız favori şarkınızdan nasıl nefret edersiniz? Çok ilginç şeyler düşünmeye gerek yok. Tabii ki sabahki alarmınız eğer en sevdiğiniz şarkınızsa!.. Tebrikler, artık şarkıyı hayatınızda sevilmeyen bir noktaya getirmenin ilk adımını atmışsınız demektir. Düşünsenize oldukça yorgun bir günün ardından 08.00’da işte olmanız gerekli. Muhtemelen alarmınız şu şekildedir:

06.45 ♫♪        (Bu alarm aslında en inandırıcı olmayan alarmdır.)

07.00 ♪♫        (Ah! Nispeten doğru saate yaklaşmaktayız.)

07.08 ♪♫        (Kahvaltıya gerek olmadığını kanaat getirdiğiniz o alarm!)

07.11 ♫♪        (Allah’tan kıyafetlerinizi akşamdan hazırladınız!)

07.14♫♪         (Hey, kalk o yataktan artık.)

07.15 ♪♫        (Halı desenlerini incelemeye vakit yok, haydi hızlı davranmalıyız)

İşte şimdi yavaş yavaş favori olmaktan çıkan müziğiniz ve beyninizi ertelemeye odaklayışınızın resmi. Pekii, yalnızca erken uyanmayı mı her gün erteliyoruz?

Birçok insanın normalde yapması gereken; bir işe ilk başladığı zaman yavaş tempoda, zamanı yarılayınca temponun hafifçe artması ve işin bitmesine yakın temponun en yüksek seviyelerde olmasıdır. İşte normal bir insan buna benzer düzenli bir plan ortaya koyar ve yaptığı bu planı disiplinli bir şekilde uygulayabilir. Lakin bazılarımız zamanın henüz çok olduğu algısına kapılarak yapacağımız işi bir gün, sonra üç gün sonra on beş gün sonra bir ay derken sürekli ama sürekli erteleriz.

Peki ama neden?

Ertelememizin en büyük sebeplerinden biri beynimizin içinde bulunan karar verme mekanizmasının duygularımız tarafından etkilenmesidir. Duygularımız genel olarak şu prensiple çalışır: Acı, dert, tasadan uzaklaş ve her daim mutlu ol. Bu da karşımıza bize zor gelen görevlerimizi, görevimiz olsa dahi anlık mutlulukla takas etmemize yol açmaktadır. Bunun gerçek bir çözüm olmadığını, ertelemenin zaman daraldıkça endişe, telaş, güvensizliklere yol açtığını kavramamız uzun sürer.

Artık her şeyi sona bıraktığınız o son gün, kendinize olan güveninizin azaldığını, artık işin bu saatten sonra iyi olmayacağını, bir şeyleri yapmak için çok geç olduğunu, zamanı değerlendiremediğiniz için kendinize olan saygınızı yitirdiğinizi göreceksiniz. İşte her şey o favoriniz olan şarkıyı sabah mutlu uyanmak umuduyla telefonunuza alarm olarak yaptığınız fakat ertele tuşuna basarak daha fazla uyumayı tercih ettiğinizde başladı başladı. HAYDİ!... ERKEN KALKMA ZAMANI. J

06.45  ♫♪♫♪♫(Hey, günaydın çocuklar/ Hep güler yüzle karşılarsınız beni) -B.Manço-

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *