Hangi deprem daha acı
Bu haftaki yazımız izninizle bilimsel bir tanımlama ile başlamak isterim; Deprem, yer sarsıntısı veya zelzele, en kısa ifadeyle yer kabuğunda beklenmedik bir anda ortaya çıkan enerji sonucunda meydana gelen sismik dalgalanmalar ve bu dalgaların yeryüzünü sarsması olayı olarak tanımlanmaktadır. Ancak ne yazık ki bilimin ışığından uzaklaşmanın bedelini farklı alanlarda, olduğu gibi bu alanda da çok ağır ödüyoruz.
2020 yılında dünyada 6 ve üzeri büyüklükte toplam 105 deprem meydana geldi. Ve bu yıl içinde tüm dünyada depremlere bağlı olarak 197 kişi hayatını kaybetti. (ABD Jeolojik Araştırmalar Merkezi USGS) Bu can kayıplarının 159'u Türkiye'de yaşandı. Türkiye, deprem ölümlerinde açık ara birinci oldu maalesef. 7 şiddetinde deprem geçiren Papua Yeni Gine'de yalnızca 1 kişinin yaşamını kaybetmesi vahametin bir diğer göstergesi olsa gerek. Canım ülkemin, hemen her köşesi bir süredir beşik gibi sallanmakta. Adeta bilinen öngörülen, yıkımın habercisi, hatta geliyorum tedbirlerinizi bir an önce alın der gibi.
Bu işin fıtratında ölüm yok dostlar. Bunu ben değil her deprem sonrası televizyonlarımıza konuk ettiğimiz bu işin ehli alimler söylüyor.
Yazık ki "Yenilemezsek yenileceğiz" başlıklı yazımda bahsettiğim eğitim sistemimizle yetiştirdiğiniz mühendisler, mimarlar, müteahhitler ve bunlara gerekli izin ve ruhsatları veren her düzeydeki yöneticiler, tarihte olduğu gibi olası afetler sonrasıda yargılanıp beraat edecekler. Tıpkı 17 yıl önce Konya'da Zümrüt Apartmanı'nın çökmesi sonucu 92 kişinin öldüğü, 30 kişinin yaralandığı faciada tek tutuklu kalmaması gibi. Kaldı ki bu olay bir deprem bile değildi. Depremden daha tehlikelisi de yaşanan bu acı olaylar sonrası yapılan akla, ahlaka, insanlığa sığmayan, akıl fukarası yorumlar.
Tümüyle insan kusuruna bağlı önlenebilir bu ölümleri, akıl dışı nedenlere ve ilahî terbiye kavramına bağlayıp, insanların tarifsiz acılarıyla dalga geçercesine yorumlayan bu akıl yoksunu kişilerin söylemlerinden öte, bir şeyler yapmanın zamanı geçti belki ama hiç olmazsa zararın neresinden dönersek kârdır mantığıyla başlansın artık tedbirler ve tedaviler. Ağıt ve öğüt metodu görüldüğü üzere bir işe yaramıyor deprem karşısında.
Depremin, yer kabuğunda gerçekleşmesine engel olamayız belki ama, toplumun dokusunda, inancında, görev ahlakında gerçekleşmesini engelleyebiliriz.
Kalın sağlıcakla.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.