Konya
Açık
29°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
40,8729 %0,77
47,8724 %1,05
4.383,41 % 0,12
Ara

Kamu Promosyonu ve Medyamız

YAYINLAMA:

Geçtiğimiz günlerin popüler gündemiydi, haberleri takip eden hemen her okurumuz konuyu okumuş, yorumlamış ve muhtemelen etrafıyla tartışmıştır... diye düşünüyorum.

Başlık, “emekli promosyonu helal mi, haram mı?"

Milyonlarca emekli, banka promosyonlarındaki artışa tam sevinmişken, Diyanet İşleri Başkanlığı'ndan promosyonlarla ilgili fetva gecikmedi.

Diyanet, 2 milyon emeklinin aldığı banka promosyon paraları için, “Harama yakın” açıklaması yaptı. Ve detay açıklamasında, “İşleyiş bakımından faize tam olarak benzememekte ise de, şüpheden de tümüyle uzak değildir. Bu itibarla temel ihtiyaçlarını karşılayacak durumda olanların bu parayı kendileri ve bakmakla yükümlü oldukları yakınları için kullanmamaları ve ihtiyaç sahibi fakirlere vermeleri uygun olur.”

Elbette konuya hakim alim ve ulemalarımızın, mutlaka kılı kırk yararak, araştırıp, görüşüp bu fetvayı yayınladıklarından şüphemiz yok.

Ancak itirazımız haberi aktaran medyaya, ısrarla başlık neden "emekli promosyonu?"

Oysa Diyanet İşleri Başkanlığı’nın başkanı, tüm personeli, fetva komisyonundaki ulemada dahil olmak üzere, bu banka promosyonunu tüm aktif kamu personeli de almakta iken, konuyu ısrarla emekli promosyonu şeklinde lanse etmek biraz garip değil mi?

Herkes doğrusu, yanlışıyla kendisinden sorumlu olması kuralı saklı kalmak kaydıyla, değerli medyamız, Diyanet İşleri Başkanı başta olmak üzere, Din İşleri Yüksek Kurulu'ndaki muhterem zatlara, almış oldukları bu banka promosyonlarını nasıl değerlendirdikleri ile ilgili en azından bir röportaj yapma gereği duymadı mı? Böyle bir soruya gelecek, samimi bir cevap daha etkili olmaz mıydı?

Yaşı ileri olanlar hatırlayacaktır. Rahmetli Başbakan Turgut Özal zamanındada hükümet Tasarrufu Teşvik Fonu adı altında memuruna zorunlu tasarruf yaptırmış, maaşından kesilen bu tasarrufu, memur inisiyatifi olmaksızın ödemiş ve devlet bu kesintiden memuruna nema dağıtmıştı. O zaman da Diyanet bugünküne benzer fetva vermişti. Merak etmeyin o zaman da bu soru kamu maaşlı ulemaya sorulamamıştı.

O günlerde de, bu gün yaşananlara benzerlik, memurun karar verme yetkisi olmayışıdır. Ne nemayı istemiyorum deme hakkına sahipti, ne de bugün ben promosyon istemiyorum deme hakkı var. Gelen para kendi kontrolünde olmayan bir para.

Başta da söylediğim gibi itirazım fetvaya değil, medyanın bu haberi ele alış şeklinedir.

Haddimizi bildiğimizi de ifade ettikten sonra, temennimizi bildirerek bu haftaya noktayı koyalım.

Allahü Teâlâ, insanı yaratınca, ona hakkı bâtıldan, iyiyi kötüden, faydalıyı zararlıdan ayırabilmesi için aklı verdi. Umarım, İslam konusunda bizlere rehber olan görevliler başta olmak üzere, Yüce Yaradan tüm alanlarda yol gösterici kılavuzlarımızı da bu bahşettiği cevheri en tarafsız, en düzgün en hakkaniyetli kullananlara nasip eder.

Kalın sağlıcakla.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *