Mustafa AYCAN

Mustafa AYCAN

Ölmez Ağacı

Ölmez Ağacı

Barış harekatına adını verdiğimiz, hatta şu an dünyanın yaşadığı pastayı bölüşme denklemlerinde,  en çok görmek istediğimiz sembol zeytin dalı değil mi?

Adına yasa çıkarılmış bir ağaçtır zeytin. Tek başına barışı temsil eder. Ancak yazık ki bu aralar kendi hayatta kalma savaşını vermek zorunda. O insanoğluna dalları ile barışı anlatmaya çalışırken boynunu giyotinde buldu zavallı. Elbette ona bunu yaşatanlar belki kendisi değilse bile evlatları, torunlarını mutlaka bunun bedelini ödeyecekler.

Tankların geçişine, en dirençli ağaç olduğundan sınırlara dikilen zeytin ağaçları, 4 koldan savaş halinde. Buna savaş demekte ne kadar doğru ayrı konu, “milyonlarca türü katlederek yok eden insanoğlu 3 kuruş daha kazanayım diye bindiği dallardan birini daha kesiyor” daha doğru bir tanım herhalde.

Bir taraftan sanayi, konut ve yolların diğer taraftan jeotermal, termik santral ve madenlerin tehdidi altında bir yaşam mücadelesi veriyor.

Esasen kolay da pes etmez zeytin ağacı, geçtiğimiz yaz yaşadığımız yoğun yangın felaketinde, % 90'ı yanmış olan bir zeytin ağacı, henüz aradan bir yıl geçmeden, yeniden yanmış kütük arasından filiz veriyor. Kızıyor belki ama küsmüyor. İnsana inat dik durmaya çalışıyor.

Asla kendini dışarıdaki bu muhteşem hayata kapatmıyor. Büyük bir yangından sonra, her dalı, her yaprağı yanmış olmasına rağmen, bir yıla varmadan toprakta yer etmiş, sağlam kökleri sayesinde, yeniden küllerinden doğuyor.

İşte bu yüzden zeytin ağacının Anadolu topraklarında, Ege kıyılarında, zeytin toplayan ve zeytini işleyen, yağ haline getiren, çizen, kıran, mutfakta yemek için limonla karıştıran, gözü gibi bakan çiftçilerimiz arasındaki adı "Ölmez Ağacı”dır.

Bu ağaç, kendisine uzak, yakın fark etmeksizin bütün insanlardan her türlü saygıyı hak ediyor, her türlü hürmeti, en yüksek özeni, en yüksek dikkati ve binlerce yıllık minnet duygularını ve her zaman takdir edilmeyi hak ediyor...

Zeytin ve zeytinyağı doğanın Ege kıyılarına, Akdeniz kıyılarına, bahşettiği yeryüzündeki en önemli, en faydalı, en lezzetli hayat iksiridir.

Son zamanlarda çokça duyduğumuz zeytin ağacı kesiliyor haberleri tepki veren bölge halkının feryadının kulak ardı edilmesi, adına kanun çıkmış, zeytin ağacına reva görülmemeli.

Sadece yakın tarihten bir kaç örnek vermek gerekirse, Manisa Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı İbrahim Demran, İstanbul-İzmir Otoyolu için aralarında bin yaşından büyük anıt ağaçların da bulunduğu 700 bin zeytin ağacının kesildiğini söylüyor.

Bir gazetemiz, Kirazlı-Balaban bölgesinde maden sahası için kesilen 13 bin 400, Kaz Dağları eteğinde villa inşaatı için tam 2,5 milyon zeytin ağacı...

Diğer maden, konut, jeotermal, yol yapımı için kesilen zeytin ağacı haberlerini sizin hafızanıza bırakıyorum. Yasayı delen, hangi kamu yararı ilkesi buna değer bilemiyorum. Ölmez Ağacı'nı öldürmekle, kamu yararı kelimeleri aynı cümlede değilse bile büyük fotoğrafta devrik duruyor.

Zeytinin bizlere geçmişimizden, geleceğe teslim edilmek üzere bir emanettir, kaderi böyle yasalarla değişmemeli ve ülkemizin biyolojik zenginlikleri bu şekilde tehdit altına girmemeli.

Kalın sağlıcakla.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mustafa AYCAN Arşivi