SGK, Engelliye Medikal Kredi Açabilir mi?
Her fırsatta engelli bireylerin topluma entegresi, ev hepsinden kurtarılması, tüketici değil üretici kimliğe sahip hale getirilmesi gibi konuları bir çok kesim tarafından engelliler haftası yada günü gibi farkındalık günlerinde gündeme taşınsa da engelliler için konu 365 günü kapsamaktadır.
Bu başlık altında bahsi geçen entegrasyonun en önemli ayağı ise fiziksel engellinin tamamlayıcı parçası olan medikal cihazlardır.
Tekerlekli sandalye, protez ve ortezler, bedensel engelli bireylerin aktivitelerini yapabilmesi ve onları işlevsel olarak aktif olmasını sağlıyor. Aynı zamanda bu araçlar engelli bireyin yaşamsal kalitesini arttırmanın olmazsa olmazlarıdır.
Teknolojik gelişmelerle birlikte kullandığı bu cihazlarda, kalite artıyor, yelpaze genişliyor yeni ve daha kullanışlı araçlar hizmete sunuluyor.
Ancak ülkemizde, bu gelişmelerle birlikte doğru orantılı olarak erişim zorlaşıp neredeyse imkansız hale gelmekte.
Bir çoğumuzun medya ortamlarında zaman, zaman rast geldiği gibi falan belediye şu kadar tekerlekli sandalye dağıttı, filan kuruluş ya da hayırsever şu kişiye akülü sandalye bağışladı, şu kadar mavi kapak ile bu kadar sandalye hediye edildi... Tarzındaki haberlerdeki birinci özne olan engelli kişi, aslında devletin himayesi altındadır ve sosyal güvence altına alınmıştır.
O halde, engelli birey neden bir belediye başkanının lütfuna ya da bir şahsın hayır yapma niyetine girmesine gerek duysun?
Ağır hastalıklarda milyonlarca liralık ilaçları karşılayan devlet, engellinin bu cihazlarını karşılayamaz mı?
Evet dostlar burada devlet diye zikrettiğimiz idaredeki muhatap birim SGK (Sosyal Güvenlik Kurumu)’dır. Bu kurumda işleyiş kısaca özetlemek gerekirse, Her bütçe döneminde sağlık harcamaları kaleminde yer alan tedavi yönetmeliği içerisine engellilerin kullanmak zorunda oldukları bu cihazlara, ait olduğu yıl en fazla ödeme yapılacak tutarlar belirlenir.
Ancak bu belirlemedeki tutarlar her geçen yıl daha da yetersiz hale gelmekte, zaten yığınla prosedürü ve bürokratik keşmekeşi olan bu ödemeden engelli hiç başlamadan vazgeçerek yukarıda bahsettiğim cihaza ulaşım metotlarına yönelmektedir.
Bir örnekle konuyu netleştirelim 2021 yılı SGK’nın standart bir tekerlekli sandalye için ödediği üst limit 500 TL' dir. Ancak standart tekerlekli sandalyenin en ucuz ve kalitesizi 1200 TL civarındadır. Tahmin edeceğiniz üzere bu ürünler bazı hastane ve AVM’lerde karşılaştığınız refakatçinin bile sürmekte zorlandığı her an dağılacakmış izlenimi veren sandalyeler. Bir parça daha iyi olsun istiyorsanız sandalyeniz, 4-5 bin TL’lik bir ilave bütçe eklemeniz gerekmekte. Ortez ve protezlerde durum daha da vahim, konuyu çokça örneklemek mümkün.
Peki, neden devlet engellinin bu en büyük sorununu, sağlıklı bir yaklaşımla çözmüyor?
Burada meşhur deyimin tam zamanı "iğneyi kendimize çuvaldızı karşıya batıralım."
Şöyle ki; cihazların ödemelerinin tam yapılmasından en temel başarısızlık engelli sivil toplum örgütlerinin tek ses olup kendini konunun muhatabı haline getirememesinde. Bir diğeri ise engelliye tanınan haklardaki artış sebebiyle, sayısı her geçen gün artan engelsiz engelliler. Bu sahtekar sayısındaki artış, devletin denetim mekanizmalarını artırarak, bürokratik engelleri üst seviyelere tırmanmasına sebep olmakta, çözüm üretmesini zorlaştırmakta. Aynı gerekçe ile asıl hak sahibi olan engelli, bu yoğun mücadeleye girmektense hakkından vazgeçmeyi tercih etmekte.
Ayak parmağı özürlü bir engellinin şahsına ait müstakil evinin bahçesinde her türlü yardım kampanyasına KOŞARAK, 4 tane çürümeye terk edilmiş akülü sandalye varken, annesinin sırtında ya da en kalitesizinden bir sandalyeyle, okula giden çocuğun ve sebep olduğu o bürokratik mücadeleyi göze alamayan annenin ahı, öncelikle eminim ki o engelsiz engelliyi bulacaktır. Engelsiz engellileri ilgili mercilere bildirmemek de, engelliye düşen iğneyi kendine batırma kısmı diyelim.
Nihayetinde idarenin, engelli tanımlamasına girecek kişiyi söz konusu insan ve dürüstlük olduğu için konu siyah-beyaz gibi keskin bir şekilde yerli yerinde tespit etmesi mümkün görünmüyor. Bu işleyişte gerçek engellinin mağduriyetine sebep oluyor. Ve layıkıyla tespit için daha gidilecek çok yol olduğu aşikar.
O halde, bu ve eklenebilecek başka gerekçelerle, tekerlekli sandalye, protez ortezler ve diğer engel gruplarındaki cihazlarda SGK, makul bir ödeme yapmamakta ve çok düşük tutulan ödeme kalemleriyle konuyu mizah malzemesi olmaktan çıkarmak adına, bir tekerlekli sandalyeye 5 yıl kullanım ömrü biçmekteki başarıyı, detaylı bir düzenleme ile bu ödeme yaptığı tutara ilaveten, geriye kalan kısmı faizsiz kredilendirmeli. Aynı şekilde hiç olmazsa engelliye bu imkanı sağlayabilme başarısını da gösterebilmeli diye düşünüyorum.
Kalın sağlıcakla...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.