Tarım kenti Çatalhöyük…
Çatalhöyük, günümüzden 9 bin yıl önce yerleşim yeri olmuş, çok geniş bir Neolitik Çağ yerleşim yeridir. Konya’ya 52 km mesafede, Çumra ilçesinin 11 km kuzeyinde, Konya Ovası'na hâkim tarım arazisinde bulunmaktadır.
Çatalhöyük’te insanların avcılık ve toplayıcılıktan yerleşik hayata geçtiği ve sosyal hayatta gözle görülür farklı değişikliklere gittiği görülmüştür. Yapılan arkeolojik kazılarda insanların avcılık ve toplayıcılıktan daha çok tarım malzemeleri üretmeye başladığı görülmektedir. Çatalhöyük’ü önemli yapan en büyük özelliği de köyleşme statüsünden çıkarak kentleşmenin temellerinin atılmış olmasıdır. Tarımın ciddi şekilde hayat bulduğu Çatalhöyük’te evler de tarım ürünlerinin depolanmasına göre inşa edilmiştir. Evler, yabani hayvanlardan korunmak amacıyla tavandan girilerek birbirleriyle bitişik nizamda inşa edilmiştir. Evler genellikle depo, mutfak ve bir odadan oluşmaktadır. Çatalhöyük’te bulunan evlerin hepsi farklı boyutlarda ve şekillerde olsa da genel olarak ortak bir yerleşim planına sahiptirler. Merkez odaların hepsinde, insanların yemek pişirmek gibi ev ile ilgili işlerini gördüğü merdiven altında bir ocak bulunmaktaydı. Odaların içerisindeki nispeten daha yüksek olan platformlar ise uyumak ve diğer evsel aktiviteler için kullanılmaktaydı. Bu platformların altlarına ise, ölen kişilerinin bedenlerini gömüyorlardı. Yan odalar ise merkez odaya bağlı olmalarının yanında önemli depolama alanları olarak kullanılıyordu. Bu depolama alanlarında tarımsal ürünlerini saklamaktaydılar.
Tıpkı günümüzde olduğu gibi, geçmişte de insanlar evlerini süslemeye özen gösteriyordu. Çatalhöyük evlerinde de beyaz sıvalı duvarlar ve zeminler üzerinde avlanma sahnelerini ve geometrik desenleri barındıran detaylı ve incelikli resimler bulunuyordu.
Çatalhöyük 2 bin yıl kesintisiz iskan edilmiştir. Özellikle neolitik yerleşimin genişliği, barındırdığı nüfusu, oluşturduğu güçlü sanat ve kültür geleneği ile son derece dikkat çekicidir. Yerleşimde 8 bin üzerinde insan yaşadığı kabul edilmektedir. Çatalhöyük'ün diğer neolitik yerleşimlerden temel farkı, bir köy yerleşmesini aşıp kentleşme evresini yaşamakta olmasıdır. Dünyanın en eski yerleşimlerinden biri olan bu yerleşimin sakinleri, ilk tarımcı topluluklardan da biridir. Bu özelliklerinin bir sonucu olarak 2009 yılında UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi'ne girmiş, UNESCO tarafından 2012 yılında Dünya Mirası Listesi'ne dâhil edilmesine karar edilmiştir.
1958 yılında James Mellaart tarafından keşfedilmiş, ilk kazıları 1961-1963 ve 1965 yıllarında yapılmıştır. 1993'te yeniden başlayan ve günümüze kadar devam eden kazılar Cambridge Üniversitesi'nden Ian Hodder tarafından yürütülmüştür.
Günümüzde Anadolu Üniversitesi’nden Türk kazı heyeti tarafından kazılar sürdürülmektedir.
Çatalhöyük’te bulunan sanat eserleri arasında pek çok farklı hayvanın betimlendiği figürinler vardır. Aynen Göbeklitepe’deki gibi burada da leoparın önemli bir hayvan olduğu bilinmektedir.
Çatalhöyük'te modern zamanda çiftçiye karşılık gelen kişiler, tıpkı Anadolu ve batı Asya'nın diğer bölümlerindeki eski dönem tarım toplulukları gibi buğday, arpa ve bakliyat dahil olmak üzere pek çok farklı ekin yetiştirmişlerdir. Topluluk yaklaşık olarak MÖ 7000'de yerleşmede yaşamaya başladığında evcilleştirilmiş ya da halen evcilleştirdikleri bitkiler ekmişlerdir.
Yerleşmede tarımcılığın nasıl yapıldığına ve özellikle de Çatalhöyük çiftçilerinin Çarşamba nehrinin her sene taşıp yerleşmeyi bastığı bir toprakta ekinlerini yetiştirmeyi nasıl başardığına dair detaylı bilgilere ulaşılmıştır. Çatalhöyük, tarım toplumu olması bakımından sosyal hayatları büyüleyici bir durum olarak görülmektedir.
Evlerin ana odalarında hayvan bedeninden parçaların, özellikle de yabani öküzlerin baş ve/veya boynuzlarının- sergilenmesi, büyük ihtimalle mahalle gibi daha geniş bir sosyal grupla et paylaşma ve işbirliğini teşvik etmek amacını taşımaktaydı. Yalnızca depolama değil, aynı zamanda bitkisel yemeklerin işlenmesi ve pişirilmesi de ortak mekânlardan ziyade evlerin içinde yapılan işlerdi.
Bitkisel ve hayvansal gıdaların depolanması ve işlenmesi ve kalıntılarının Çatalhöyük hanesi içinde dağıtılması, çiftçiliğin sosyal özelliklerindendi.
Geçmişte tarım topluluğunun ortaya çıktığı Çatalhöyük’ten, günümüze tarımın başkenti Konya’da, bu verimli topraklarda buğdayın kökleri gibi birbirimize sımsıkı bağlıyız.
Kaynak:
https://aktuelarkeoloji.com.tr/kategori/bir-kent/neolitik-catalhoyuk-te-tarim-ve-toplum
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.