Cumhuriyetimizin 100. Yılında “Geleceğe Nefes, Cumhuriyete Nefes” temasıyla Orman Genel Müdürlüğü tarafından düzenlenen 11 Kasım Milli Ağaçlandırma Günü etkinliklerinde yurt genelinde ve Konya’da fidanlar toprakla buluşturuldu. Yıllardır söylediğim ve yazdığım gibi yeşil vatan için; bu topraklara tohumdan fidana yapılan her ekim ve dikim faaliyetleri kıymetlidir, emeği geçen herkese şükranlarımızı sunuyoruz.

Son yüzyılın en büyük sorunlarından biride iklim krizi ve beraberinde yaşanan çevre sorunları ve pek çok can ve mal kaybına neden olan afetlerdir. Yeryüzünde Yüce Allah’ın sadece kendisine verdiği zekâsını bencilliğine ve aşırı kazanma hırsına kurban eden insanoğlunun kendi eliyle tahrip ettiği tabiatın kendisinden hesap sormaya başladığı bir dönemden geçiyoruz.

Gelinen noktada; tabiatın korunması konusunu çok iyi algılamamız ve gereğini yapmamız hepimizin üzerine bizzat düşen bir görevdir. Bu görev bizim hem yasal hem de kulluk vazifemizdir. Millet olarak bizler, “Kıyametin kopacağını bilseniz dahi elinizdeki fidanı dikiniz!” diyen ve yeryüzündeki tüm varlıklar gibi tabiatın da bize yaratanın bir emaneti olduğunu bilen bir medeniyetin mensuplarıyız. Böyle bir medeniyetin mensubu olarak, gelecek nesillerden emanet aldığımız tabiatın her unsurunu onlara en iyi şekilde teslim etmek zorundayız.

İnsanın çevresinde olup bitenin farkında olması, doğal kaynakların, havanın, suyun, toprağın, yeşil örtünün kıymetini bilmesi ve bu değerlerin sürdürülebilirliğini sağlaması, tabiatın kendini yenilemesine zemin hazırlaması gerektiğini idrak etmesinin bedeli maalesef çok ağır olmuştur.

Cumhuriyetimizin yüzüncü yılında bunun farkına varılması ve geleceğe nefes adı altında fidan dikme ağaçlandırma çalışmalarını ve onun getirdiği coşkuyu nedense artık göremedik ve yaşayamadık. Belediyelerin ve protokolün fidan dikim törenlerinden öteye geçemedi maalesef.

Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’ün vefat yıl dönümü olan 10 Kasımlarda ATATÜRK’ü anılan günün hemen ardından gelen güne ilan edilen 11 Kasım Milli Ağaçlandırma Gününün öneminin pek idrak edilemediği anlaşılıyor.

Aslında Ekim Ayının son haftasında başlayan yüzüncü yıl kutlama coşkusu, özellikle vatandaşların milli değerlerine, cumhuriyetine, kurucu başkomutanı ATATÜRK’e olan sevgisi ve ilgisi gerçekten gurur verici. Anıt kabrin ziyaretçi rekoru kırması, Cumhuriyetin ve kazandırdığı değerlere sahip çıkılması Türk milleti ve geleceğe nefes adına kıymetli ve anlamlıdır. Yani sokakta, vatandaşlarda bunların karşılığının olduğu görülüyor.

Cumhuriyete nefes olmak toplumun her alanında cumhuriyetin değerlerine, kazanımlarına sımsıkı sarılmakla mümkündür. Cumhuriyete nefes olmak Cumhuriyeti kuran iradeye vefa göstermekle, onun adını unutturmak değil onun adını yaşatmakla mümkündür.

Yüzüncü yılını gururla yaşadığımız ve nice yıllar yaşatacağımız Cumhuriyeti ilelebet muhafaza etmek ve ileriye götürmek her Türk vatandaşının görevdir. Şayet bunu başaramaz isek ne olacağını görmek için lütfen uzaklara değil Türkiye’nin çevresinde olup biten hadiselere ve ülkelerin yaşadıklarına bakın. Afganistan’da, Filistin’de, Irak’ta İran’da olup biten hadiselerin bizde de yaşanmamasının bir garantisi var mı? İşte bu nedenle Cumhuriyet ve Atatürk bu kadar önemli ve değerlidir.

Cumhuriyete nefes olmak için tabii ki orman varlığımızı çoğaltalım. Allah razı olsun son otuz yılda başta Orman Genel Müdürlüğü olmak üzere resmi özel kurum ve kuruluşlar sivil toplum örgütleri adeta birbiri ile yarışırcasına ağaçlandırma çalışmaları yaptılar ve yapıyorlar. Bugün Avrupa’da orman varlığını artıran ülkelerin başında geliyoruz. Ancak önemli olan fidan dikmenin yanında onları korumak, yaşatmak, büyütmek ve geliştirmektir. Bunu da işin profesyonelleri hakkıyla yapıyor.

Otuz yıldır bu işle uğraşıyorum. Nice tabelalar dikildi, nice hatıra ormanları oluşturuldu. Bugün kaçı ayakta biliyor musunuz? İşte bir örnek: Cumhuriyetin Yetmiş Beşinci Yılı Hatıra Ormanı 1998 yılında Beyşehir yoluna giderken (Akyokuş) büyük bir törenle oluşturuldu. Onun ardından sadece Beyşehir yolunda kaç orman oluşturuldu, kaç tabela asıldı sayamadım. Şimdi gidin yerlerinde yeller esiyor. Tek tesellimiz tabelalar kalksa da yeşil dokunun bir kısmının varlığını sürdürmesi.

Velhasıl, Cumhuriyetin yüzüncü gurur yılında milli ağaçlandırma seferberliği adı altında oluşturulan Cumhuriyet ormanlarının da geleceği öncekilere benzemesin.

Tekrar ediyorum: Cumhuriyete nefes olmak, kurucularına vefa göstermekle, Cumhuriyete ve eserlerine sahip çıkmak ve onları yaşatmakla mümkündür. Bu vesile ile aramızdan ayrılışının 85’inci yıldönümünde Aziz ATATÜRK’ü ve Cumhuriyeti bizlere kazandıran silah arkadaşlarını ve kutsal vatan topraklarımızın savunmasında canını veren şehit ve gazilerimizi minnet ve rahmetle anıyorum. Ruhları şad olsun. Kalın sağlıcakla.