Namık CEYHAN

Namık CEYHAN

Hava kirliliğinin insan sağlığına etkileri

Hava kirliliğinin insan sağlığına etkileri

Kış geldi ancak Konya kapalı havzasına yeterli yağış düşmediği gibi henüz kar yağışı da göremedik. Nerede o eski kışlar? Eskiler hatırlayacaktır sokaklarda yarım metre karın olduğu, beyaz günlere hasret kaldık. Beyaz günlerin yerini isli, sisli, puslu gri günler aldı. Gri günler demek hava kirliliği demek.

Etrafımızı saran atmosferdeki katı, sıvı ve gaz halindeki yabancı maddelerin çoğalması veya normalin üzerine çıkması ile yeryüzünde yaşayan bütün canlıların sağlıklarını tehdit eden ve olumsuz yönde etkileyen, maddi ve manevi zararlar meydana getiren olaya hava kirliliği denmektedir. Kısaca hava kirliliği, atmosferde asılı halde bulunan yabancı maddelerin başta insan sağlığı olmak üzere, bütün canlılara zarar vermesidir.

Genellikle sabah erken saatlerde ve akşam saatlerinde görülen hava kirliliği insan sağlığına doğrudan etkileyen bir olaydır. Hava kirliliğinin etkileri için kirlilik parametrelerinin vücuda giriş şekli, kalış süresi, etkenlerin yoğunluğu ve kişinin genel sağlık durumuna bakmak gerekir. Covid-19 salgınıyla mücadelede en çok etkilenen nasıl kronik hastalıkları olanlar olduğu gibi maalesef hava kirliliğinden de bir o kadar etkileniyorlar. Özellikle sigara içenler ve KOAH hastası olanlar çok dikkatli olmalıdır.

Türk Toraks Derneği Çevresel ve Mesleki Akciğer Hastalıkları Çalışma Grubunun yaptığı araştırmalara göre: Hava kirliliğinden en fazla etkilenen çocuklardır. 

Hava kirliliği çocuklarda solunum fonksiyonlarının gelişiminin gerilemesine ve çocuklardaki en önemli kronik hastalık olan astımın oluşmasına yol açar. Hava kirliliğinin (iç ortam ve dış ortam) yoğun olduğu yerlerde büyüyen çocukların akciğer fonksiyonlarında gerileme gösterilmiştir. Ayrıca hava kirliğine maruz kalan çocuklarda solunum yolu enfeksiyonu sıklığı yüksektir.

Gebeliğin üçüncü üç aylık döneminde yüksek düzeyde PM2.5 (partikül madde 2.5) kirliliğine maruz kalmak; otizm bozukluğu olan bir çocuğa sahip olma riski ile ilişkili bulunmuştur.

Hava kirliliğinin yetişkinlerde kalp damar hastalıkları üzerine olumsuz etki gösterdiği bilinmektedir. Damarların sertliğinin gelişiminde önemli rol oynadığı düşünülmektedir. Uzun süreli hava kirliliğine maruz kalanlarda kalp damar hastalıklarında artışa neden olmakla birlikte, pıhtı oluşumu, kalpte ritim bozukluklarına yol açar.

Hava kirliliğinin akciğer kanseri gelişiminde de önemli bir yer tuttuğu bilinmektedir ve grup 1 kanserojen olarak tanımlanmaktadır. Bir maddenin grup 1 kanserojen olarak tanımlanması, o maddenin kansere yol açtığının bilimsel olarak kanıtlanmış olduğu anlamına gelmektedir.

Hava kirliliğinin sperm kalitesini bozduğu saptanmıştır. İç ortam hava kirliliğinin önemli bir göz hastalığı olan katarakta neden olduğu yapılan çalışmalarda gösterilmiştir.

Büyük şehirlerde modern yaşamın getirdiği şehirleşmenin bir sonucu olan hava kirliliği, yerel ve bölgesel olduğu kadar küresel ölçekte de etki alanına sahiptir. Hava kirliliğinin insan sağlığına önemli etkileri olması sebebiyle, hava kalitesinin korunması konusu gelişmiş ülkeler başta olmak üzere tüm dünyada ilk sıralarda  yer almaktadır.

Hava kirliliği problemlerini çözmek ve strateji belirlemek için, Devletin ilgili birimleri ile yerel yönetimlerin yanı sıra bilim adamları da atmosferik kirletici parametrelerini izlemek ve analiz etmek konusuna odaklanmışlardır.

Ülkemizde hava kalitesi parametrelerinin izlenmesi, ölçümü ve analizi Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı kontrolünde yürütülmektedir. Her gün değişen durum  www.havaizleme.gov.tr  internet sitesinden takip edilebilmektedir.

Hava kirliliğini oluşturan partikül maddeler (toz/PM10, PM2,5), karbon monoksit (CO), kükürt dioksit (SO2), azot dioksit (NO2) ve ozon (O3) dur. Beş temel kirletici için hava kalitesi indeksi hesaplanmaktadır. Son yirmi yılda bu parametrelerin ölçümü ve analizi konusunda önemli adımlar atılmış, ulusal mevzuatımız ve sınır değerlerimize uyarlayarak hava kalitesi indeksleri oluşturulmuştur.

Tüm dünyada yaygın olarak kullanılan, (Air Quality Index/AQI) denilen Ulusal Hava Kalitesi İndeksi, (HKİ) bu sınıflama sistemi ile havadaki kirleticilerin konsantrasyonlarına göre hava kalitesini İYİ, ORTA, KÖTÜ, TEHLİKELİ vb. şeklinde derecelendirme yapılmaktadır. Burada gösterilen HKİ renklerinden yeşil iyi, sarı orta, turuncu hassas, kırmızı sağlıksız, mor kötü, kahverengi ise hava kirliliğinin tehlikeli boyuta ulaştığı ifade etmektedir.

Günümüzde her geçen gün artan çevre sorunlarının başında gelen hava kirliliğinin azaltılması ve hava kalitesinin yükselmesi konusunda sadece yetkili idarelerin alacağı önlemler yeterli değildir. Bir şehrin hava kalitesinin iyileştirilmesi konusundaki başarısı, o şehirde yaşayan vatandaşların da bu konuda duyarlı davranmasına bağlıdır. Bunun için vatandaşların zamanında ve doğru bilgilendirilmesi önem arz etmektedir.

Her şehrin Hava Kalitesi İndeksi ve hava kirliliği durumu, şehrin belli bölgelerinde vatandaşlarımızın en iyi görebilecekleri yerde ışıklı reklamların yayınlandığı gibi LED ekranda yayınlanırsa faydalı olur diye düşünüyorum. Eminim ileride bu konuda da adımlar atılacak ve halkımız kendi yaşantısını buna göre ayarlayabilecektir.

İnsan sağlığının korunması ve yaşanabilir bir çevre için iyi bir hava kalitesine ihtiyaç duymaktayız. Bunun ilk adımı izlemek, ikinci adımı bunun kamuoyuyla paylaşılması, üçüncü adımı ise halkın bu sorunun çözümüne destek olmasıdır.  Unutulmamalıdır ki doğan her bebeğin temiz hava soluması anne sütü kadar hem hakkı hem de ihtiyacıdır. Kalın sağlıcakla.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Namık CEYHAN Arşivi