SABIR MELEĞİMİZ ARTIK YOK
Çok ağır hasta olmasına rağmen ne zaman karşılaşsak ya da telefonla konuşsak “Hamdolsun İyiyim” ya da “Çok şükür daha iyi olacağım” sözleriyle adeta bize moral veren konuşmaların sahibi, ablamın güzel gözlü, güzel bakışlı kızı, yeğenim Anestezi Uzmanı Dr. Asiye Özlem Örs Özünlü, yakalandığı hastalığa daha fazla dayanamayarak geçen hafta başında vefat etti. Kendi vasiyeti üzerine İzmir Karşıyaka’da sonsuzluğa uğurladık. Allah rahmet eylesin mekânı cennet olsun inşallah.
Yaklaşık yirmi yıl önce İzmir Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinde Uzman Doktor olarak çalışmakta iken tesadüfen öğrendiği beyinde oluşan bir arıza sonucu başlayan belirtilerin artması ile birlikte ortaya çıkan hastalık için yıllarca tedavi gördü, otuza yakın ameliyat geçirdi. Bazen düzeldi, çalışmaya devam etti; bazen yeniden hastaneye yattı ancak son 4-5 yıldır artık evinde bakıcısı ile yatağa bağımlı olarak hayata tutunmaya çalışıyordu. Ama olmadı daha fazla dayanamadı.
Biz onu kendi aramızda sabır meleği olarak tanımlardık. Çünkü o ne yaşarsa yaşasın tedavisi sırasında tüm acılara sabırla katlandı. Çevresine gülücükler dağıtmaya devam etti. Hatta bizim en acı günlerimizde oğlumuz Ali’nin tedavisi sırasında bilgisi ve tecrübeleriyle destekledi, hep yanımızda oldu. Biz ona moral vermemiz gerekirken o konuşmalarıyla bizleri rahatlatmaya çalıştı. Adeta sabır ve şükrün ete kemiğe büründüğü haliydi karşımızdaki insan. Tabii bu onun Yaradana teslimiyeti ve inancının dışa yansıması olarak da görülebilir. Başka da nasıl izah edilebilirdi ki?
İnnâ lillâhi ve innâ ileyhi raciun (Biz Allah'a aidiz ve kuşkusuz O'na döneceğiz)
Dünya hayatı bir imtihan dünyası. Yüce Allah (c.c) Enfal Suresi 28.ci ayetinde mealen “Biliniz ki, mallarınız ve çocuklarınız birer imtihan sebebidir ve büyük mükâfat Allah'ın katındadır.”
Ayetiyle dünyada yaşadığımız İmtihanların boş yere olmadığını, bir hikmete binaen verildiğini ve bunun karşılığında bir ücret verileceğini bilmek ve rahmete itimat etmek de sabra ve şükre vesiledir. Her imtihan olgunlaşmak için önümüze sunulan bir fırsattır. Bir de evlat acısıyla imtihan ediliyorsa Allah sabır versin.
Bundan on beş yıl önce 27 yaşındaki evladını kendi elleriyle toprağa veren bir baba olarak evladıyla imtihan edilmenin nasıl bir duygu olduğunu biliyorum. Evladını kaybeden tüm anne ve babalara Allah sabrı cemil ihsan eylesin, kimseyi evladıyla imtihan etmesin inşallah.
Eniştem Arif Abi son zamanlardaki bir görüşmemizde “Namık senin oğlun öldü, yasını tutuyorsun, benim kızım her gün gözümüzün önünde eriyip gidiyor ve biz bir şey yapamıyoruz” demişti. Allah şahittir, bizlerde şahidiz ki, onlar anne baba olarak ve eşi, eşinin ailesi ellerinden gelen çabayı gösterdiler, ama buraya kadarmış. Kendisi ahirette şefaatçi olaraktır İnşallah. Ablama, Arif abime, kardeşleri Evrim ve Elif ile kızı Şirine, kendi gibi doktor eşi Haluk’a ve tüm sevenlerine baş sağlığı ve sabır diliyorum.
Babası Seydişehirli, annesi Afyon/Çaylı olmasına ve Antalya’da ikamet etmelerine rağmen uzun süredir yaşadığı İzmir’e defnedilme isteğinin ne kadar haklı olduğunu defin merasimi öncesi ve sonrasında gördüklerimle hak verdim. Rahmetlinin ne kadar seveni olduğu arkadaş ve ne çok dost biriktiği ile gurur duydum. Özellikle Karşıyaka’da yaşadığı site komşularının koşturmacasını, ikram yarışına girmelerini; vefat eden bir kişinin arkasından ne yapılması gerekiyorsa yapmalarını, dini vecibelerini yerine getirmelerini hiç unutmayacağım. Onların yanı sıra Üniversite Hastanesinden çalışma arkadaşlarının koşturmalarını ve çabaları da takdire şayandır. Allah hepsinden razı olsun.
Rahmetli Özlem kızımızın çektiği acılara karşı gösterdiği sabır, günahlarına kefaret olur inşallah. Biz sabır meleği kızımızı, on yıl önce Konya’ya, kızımızın düğününe geldiğindeki gülen yüzüyle hatırlayacağız. Kendi gitti, sevgisi, gülüşü kaldı gönlümüzde, adı gibi her gün artan özlemi kaldı yüreğimizde. Allah’ın nuru üzerine dolsun, mekânı cennet olsun inşallah. Kalın sağlıcakla.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.