KONYA HABER
Konya
Açık
10°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
41,3399 %0,30
48,6695 %0,50
4.864,78 % 0,55
Ara

YEŞİLİN GÖZYAŞLARI

YAYINLAMA:

Havaların ısınmasıyla birlikte orman yangınları haberleri peş peşe gelmeye başladı. Yüzde doksanı insan kaynaklı olarak çıkan yangınlarla ülkemizde güney doğuda özellikle kıyıya yakın bölgelerde, İzmir, Muğla ve çevresinde, Kuzey Egede Çanakkale’de ve daha pek çok yörede yanan ateşin içinde hayatını kaybeden vatandaşlarımızı ve yeşil kahramanların yanı sıra telef olan hayvanlar ve yetişmesi onlarca yıl alan ağaçların cayır cayır yandığını görüp de gözü yaşarmayan, yüreği yanmayan, gözyaşı dökmeyen herkesin kendi insanlığını sorgulaması gerekir.

Dünyanın birçok yerinde olduğu gibi Türkiye’de de ormanlar yanıyor, insanlar ölüyor, ormanı yuva edilen hayvanlar ölüyor, kaplumbağalar, tavşanlar, sincaplar ölüyor. Ahırdaki koyunlar, inekler ölüyor. Pek çok insanımızın evi, yuvası yanıyor, insanlar yerinden yurdundan oluyor. Bizim de yüreğimiz yanıyor. Hem can hem de mal kayıpları fazla, ne diyeceğimizi bilemiyoruz. Büyük geçmiş olsun. Allah daha beterinden korusun inşallah. Yeşil dokunun kırmızı gözyaşları bizim de gözümüzü yaşartıyor.

Yangın bölgelerindeki insanların yaşadığı acıların yanı sıra duyarlı vatandaşlarımızın dayanışması, iktidarıyla muhalefetiyle olayın sahiplenmesi, pek çok il ve ilçe belediyelerinin, kurum ve kuruluşlarının seferberlik halinde yardıma koşması, gönüllü yardım hareketleri, orada yangına bir kova su dökmek için ya da bir yudum su dağıtmak için koşturan insanların çabaları, tüm bunları izledikçe milletimizle gurur duyuyoruz. Türkiye güçlü bir ülkedir, kendi yarasını kendi saracaktır inşallah.

Ülkemizin Akdeniz kuşağında olması nedeniyle, her yıl, özellikle yaz aylarında havanın çok sıcak, nemin az olduğu rüzgârlı günlerde orman yangını çıkma ihtimali yüksektir. Son günlerde yaşanan sıcak hava dalgası ve kuvvetli rüzgâr, yangın için elverişli bir durum. Maalesef bu şekildeki hava durumunun daha da artarak devam edeceği ve meteoroloji kaynaklı afetlerin artacağı uzmanlar tarafından ifade edilmektedir. Bize düşen her afette olduğu gibi krizi yönetmek değil önceden hazırlıklı olup riski tespit edip hazırlıklı olmaktır.

İstatistiklere göre Dünyada her yıl ortalama 4 milyon hektar, Türkiye’de de 550 bin hektar civarında orman alanı maalesef yanmaktadır. Ülkemizde yaşanan orman yangını günlük listesi ve son durumlarını Orman Genel Müdürlüğünün web sayfası ve sosyal medya hesaplarından takip edebilirsiniz. Bu vesile ile orman yangınlarında hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet yaralılara acil şifalar diliyorum. Ne diyelim Allah daha beterinden saklasın inşallah.

Şimdi yapacak bir şey yok zaman yaraların sarılması zamanı. Nitekim devletin en üst makamları dâhil hemen her kurum ve kuruluş yanan alanların yeniden ağaçlandırması için seferberlik başlattı. TEMA Vakfı başta ilgili sivil toplum örgütleri hemen devreye girerek yanan yerlerin yeniden yeşermesi için kampanyalar yapılıyor. Orman Genel Müdürlüğümüz çalışıyor. İlk etaptaki katılım ve desteklere bakılırsa en kısa sürede bu yerler yeniden ağaçlandırılacak eski haline döndürülecektir inşallah. Tabii arkasında arazi kazanma veya imara açma gibi art niyetler yoksa ve başka amaçla (turizme açma, yazlık site, lüks otel, yol vb.) insan eline kurban edilmezse.

Aslında TEMA Vakfı kurucu başkanı merhum Hayrettin KARACA’nın bizlere anlattığına göre yanan orman alanları söndürdükten sonra kendi haline bırakılırsa kendi kendini yenileyebilir. Nitekim bazı uzmanlara göre de söndürme çalışmaları tamamlandıktan ve soğuma gerçekleştikten sonra, yeniden ağaçlandırma için alanın sürülmesi gerekiyor. O alanın sadece ağaçlardan oluşmadığı, çok daha fazla türden oluşan bir ekosistem olduğunu düşünmemiz lazım. Ormanın kendini toparlama kapasitesi vardır. Yeter ki başka amaçla insan eli değmesin.

Eldeki istatistik bilgilerine göre orman yangınlarının çıkış nedenleri: Yangının çıkmasına neden olan ateşin, ana faktörlerini; 1- İhmal ve dikkatsizlik (%59), 2-Kasıt (%12); 3- Yıldırım (% 9); 4-Nedeni bilinmeyen ( %20) olmak üzere 4 grupta toplamak mümkündür.

Burada da görüleceği üzere en önemli faktör insandır. İnsanın ihmal ve dikkatsizliği sonucu orman yangını çıkmaktadır. Hepimiz şapkamızı önümüze koyup öz eleştirimizi yapmalıyız. Yöneticilerden, yetkililerden orman alanında piknik yapan sade vatandaşlara kadar hepimiz sorumluyuz.

Dünyanın çevresel geleceğini etkileyen küresel iklim değişikliğiyle mücadelede, en önemli karbon yutakları olan ormanlar insanlığın ve bütün canlıların geleceğinin sigortası konumundadır. Yetişkin bir kayın ağacı 1 saatte 1.7 kg oksijen üretir, 2.3 kg karbondioksidi absorbe eder, yani havayı temizler. Yeşil örtü varsa hayat vardır. Bu kadar değerli doğal kaynaklarımızı kendi elimizle ateşe atmayalım.

Hepimiz ormanın bekçisi olmalı ve orman alanlarımızı ve yeşil dokumuzu korumalı ve yaşatmalıyız. Unutmamalıyız ki ellerimizle yaktığımız ateşi gözyaşlarımızla söndüremeyiz. (En ufak bir kıvılcım dahi görüyorsanız Alo 112 veya Alo 177 arayın lütfen) Kalın sağlıcakla.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *