400 Sahte Diploma
* Diploma konusu ülkemizde ne kadar çok konuşulur oldu son dönemlerde. Ehliyet gibi. Liyakatsizliği örtmenin kibar bir yöntemi, kamuda çalışmak için elzem, ortamlarda statü göstergesi. Makedonya’da alınan bir diploma ülkemizde ne kadar popüler olabilir. En popüler diploma bu aralar. Ekonomik olarak ne durumlardayız kıstas belli. Önceleri yemeksepetinden çalınan basit gözüken datalar sonrasında e devlet bilgilerimiz ve e nabız derken e ile ilgili data kalmadı elimizde. Son olay ile en son gelinen nokta. Ankara’da kamu kurumları yöneticilerinin elektronik imzalarının kopyalanarak sahte diploma ve sürücü belgesi düzenlenmesi ile ilgili soruşturmada akıl almaz noktada. Haklarında 50 yıla kadar hapis istemiyle dava açılan 65 şüpheli 400 akademisyenin usulsüz atamasında rol oynadılar. 400 akademisyenin çoğu profesör ve doçent. Hukuktan, gıda mühendisine, öğretmenden eczacıya, yüzlerce kişi için sahte akademik derece oluşturuldu. Not ortalaması 1,29’dan 3,29’a yükseldi, başkası adına e-imza üretildi, kayıtlı olmayan kişileri mezun edildi ve kamu kurumlarında görev için diplomatik belge üretildi. Abdülhamit Kayıhan Osmanoğlu, kişisel internet sitesindeki bilgilere göre Osmanlı Padişahı 2’nci Abdülhamid’in 4. kuşak torunu. Osmanoğlu, İnönü Üniversitesi Tarih Bölümü mezunu oldu. Gerçekte ise kaydı yok.
* Yıllarca en çok hangi konuda yazmışım diye bakılsa en çok ekonomik durumumuz açık ara başta gelirken, 2.sırada teknolojik olarak neredeyiz sonrasında ise 3. Sırada akademik durumdur. Akademik durum meslek için gelinen son nokta olduğu için önemli. Siz hiç hayatınızda iş yapamayan ya da derdini anlatamayan profesör gördünüz mü, ben çok gördüğüm için derdimi yazarak anlattım. Milli eğitim öğretmenlerini de çok eleştirdim fakat öğretmenlerin sayısı çok olduğu için ve her yıl eğitim fakülteleri on binlerce yeni öğretmen adayı mezun verdiği için kaliteyi sorgulamak ne kadar doğru bilemedim. Durumumuz gerçekten kötü. Finlandiya deyince savunan tipler, Güney Kore deyince de savunuyorlar. Geçiştirmeyle ancak kendinizi kandırırsınız. Gerçekler her zaman kayıt altındadır. Türkiye'nin akademik uluslararası bilim dünyasındaki yeri nedir. 202 Rektörün bilimsel üretim performansı, akademide kabul gören objektif bir gösterge olan h-indeksi ile bakıldığında. Bir akademisyenin bilimsel etkisini ve üretim sürekliliğini ölçmede h-indeksi altın standart kabul ediliyor. Basitçe h sayıda makalenin, en az h kere atıf aldığı değerdir. Örnek olarak, h-indeksi 10 olan bir bilim insanının 10 makalesi en az 10'ar kez atıf almış demektir. Bu sistem, tek bir çalışmayla yüksek atıf almayı veya çok sayıda düşük etkili makaleyi değil, tutarlı ve etkili akademik üretimi ödüllendirir. Akademik değerlendirme süreçlerinde kritik rol oynar. Türkiye'deki rektörlerin h-indeksi ortalaması 17,7. Ülkemizde ancak 202 rektörden sadece 63'ü bu eşiği geçebiliyor. 139 rektör %69 profesörlük için gerekli olan akademik performansın altında kaldı. Performans dağılımının alt ucu endişe verici boyutlarda 60 rektörün h-indeksi 10 ve altında. 10 rektörün h-indeksi 3 ve altında. 2 rektörün h-indeksi sadece 1. Sıra dışı bilim insanı sınırı olan h-indeks 40'ın üzerinde 13 rektör bulunuyor. Eşsiz bilim insanı seviyesi olan h-indeks 60'ın üzerinde ise sadece 3 rektör var.
*Sonuç olarak, Türkiye’deki üniversitelerin çoğu 2006'dan sonra açıldı. Avrupa Birliği üyesi 27 ülkenin toplam nüfusu yaklaşık 450 milyon ve birlik üyesi ülkelerde 18 milyon yükseköğrenim öğrencisi var. 85 milyonluk Türkiye'de ise bu sayı 8 milyon. Bu sayılar ise kaliteli akademik personelin kalitesinin önemini açıklıyor. Avrupa Birliği'ndeki ya da aday ülkelerde 25-74 yaş arası yetişkinliklerin eğitim seviyelerini ortaya koyan araştırmalarda İskandinav ve Baltık ülkelerinde yükseköğretim mezunlarının oranı AB ortalamasından yüksekken, Türkiye, düşük eğitimli nüfusun açık ara en yüksek paya %61,8 sahip olduğu ülke oldu. Çalışmada eğitim seviyeleri üç kategoriye ayrıldı. Buna göre düşük seviye okul öncesi, ilköğretim ve alt ortaöğretim ISCED seviyeleri 0-2, orta seviye lise ve lise sonrası yükseköğretim dışı eğitim ISCED seviyeleri 3 ve 4 ve yüksek seviye, yükseköğretim ISCED seviyeleri 5-8 içerdi. İsveç ve Norveç, yükseköğretim mezunlarının %45'inden fazlasıyla 3. ve 4. sırada yer aldı. Letonya'da ise nüfusun %44'ü yükseköğretim derecesine sahip. Diğer İskandinav ve Baltık ülkeleri de yükseköğretim mezunları açısından AB ortalamasının üzerinde yer almakta. Türkiye'de ise yükseköğrenim mezun oranı %20,6. Onu takip eden İtalya %18,5, sıranın en altında ise Romanya %17,4 ile yer almakta
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.