Ar-Ge Gençlik
* 19 Mayıs Kurtuluşun başladığı gün. Bu hafta, gençlik haftası. Nüfus 85.664.944 iken 15-24 yaş genç nüfus 12.763.159. %20’lerde olması gerekirken %5 kaçak var. Gençlik, yapısal olarak çok dinamik olup toplumsal değişimlerden, sorunlardan ve bunalımlardan en çok etkilenenlerdir. Sigara, alkol, kumar, uyuşturucu kullanma eğilimi, bunları meşru görme, fuhuş, eşcinselliği meşru görme, şiddete eğilim, internet bağımlılığı, yalnızlaşma, psikolojik olarak gel-git yaşama, belirlediği kimlikle, düşünce ve davranışlarının uyuşmaması, tezatlı davranış, şizofren kimlik, sekülerleşme, değer yargılarında zedelenme, başkalarına karşı güven kaybı, kendisine karşı güvenme ile güvenmeme arasında gidip gelme, her şeyi bilir psikolojisinde olma, gelecek korkusu ve ülkeden göç etme isteği, kendini ifade edebilecek meramını anlatabilecek dile hâkim olamama, her şeye sahip olma hakkını kendisinde görme köşe dönmeci zihniyet, maddiyatçılık, sahip olduğu şeylerin kıymetini bilmemek ve umursamamak, sınırsız bir tüketici ve kullanıcı özelliği sergilemek, marka tutkusu, gösteriş, elde etmek istedikleri ile haklı olmak arasında bir ilişki kurmamak, elde etmek istediklerinde kendini haklı saymak, anormal giyim tarzı, aşırı uyku uyuma, erken ergenleşme, günlük ve anlık yaşamak, geleceğe yönelik plan yapmamak, bilgiye kendi çıkarı için ilgi duymak, bilgiyi paylaşmamak, rol model bilim adamları, düşünürler, din adamları, siyasetçiler değil, sanatçılar ve sporcuların olması günümüz problemlerinden 20 civarı akla gelenler.
* Genel olarak en önemli gücümüz gençlerimiz. Teknolojik olarak veya tarımsal olarak öyle havalı bir ülke değiliz. Nitelikli gençlerimiz oldukça çok ama tamamı nitelikli olmalı. Nitelik derken üniversite mezunu aklınıza gelmesin. Herhangi bir konuda en iyisi olması yeterli. Ülkemizde hanelerin üçte biri, yani %33’ü, en az bir genç barındırıyor. Evlerin %20’sinde 1 genç bulunurken, %10’unda 2 genç, %3’ünde ise 3 ve daha fazla genç yaşıyor. Evlerin %22’sinde internet yok. Her 5 evden 1’inde internet yok. Gençlerin %44’ünün kendine ait bir odası bulunmuyor. Eğitim durumlarına bakıldığında, %17’sinin ortaokul mezunu veya daha düşük bir eğitim seviyesine sahip, %37’sinin ise lise öğrencisi. %23’ü lise mezunu, geriye kalan %23 üniversite öğrencisi ya da üniversite mezunu. Üniversite mezunu kadınların oranı %24, erkeklerin oranından %22 daha yüksek. Son 16 yıl içinde üniversite öğrencisi veya mezunu olan gençlerin oranının belirgin bir şekilde arttı. Erkeklerin oranı %2’den %22’ye, kadınların oranı ise %4’ten %24’e çıktı. Liseyi tamamlamayan gençlerin üçte biri ekonomik nedenlerle liseyi tamamlayamıyor. Gençlerin %43’ü araştırma tarihinde çalıştıklarını beyan etmiş durumda. Çoğunlukla hizmet sektöründe çalışıyorlar. Genç erkekler arasında çalışma oranı %61 iken, genç kadınlar arasında bu oran %24. Çalışan gençlerin %61’i tam zamanlı, %39’u yarı zamanlı çalışıyor. Neredeyse tamamı %98 ücretli bir işte çalışmasına karşın, sadece %46’sı sigortalı. Çalışmayan gençlerin %14’ü iş aradığını beyan ediyor. Her 4 gençten biri hem çalışıyor hem okuyor. Her 5 gençten biri ne eğitimde ne de istihdamda. Korkulan sayı da bu. İlk evlenme yaşı erkekler için 28, kadınlar içinse 26. Toplam nüfus için ortalama ilk evlilik yaşı 27.
* Sadece rakamlara bakmak yeterli değil aslında. Stresi hissediyoruz. En stresli ülkelerdeniz. Gençlerin yarısı yaşamlarında çok stresli ve pazartesi günleri işe enerjik başlayamıyor. Önceki nesillerden daha kaygılı ve umutsuzlar. Son yıllarda ortaya çıkan ev genci kavramı, gençlerin yaşadığı zorlukları daha da görünür kılıyor. Ev genci lafına karşıyım. Ne eğitimde ne istihdamda olan genç dememiz gerek. Ne öğretimde ne istihdamda ne de eğitimde olan gençlerin oranına NEET verisi deniyor. Türkiye'de yaklaşık 4 milyon NEET olduğu tahmin ediliyor. Gençlerin yaşam kalitesinin çok önemli ölçeklerinden biri olan NEET, yani ne eğitim alan ne de çalışan gençler ortalamamız alarm veriyor. 15-29 Yaş için Türkiye %27,93. Aynı yaş aralığında kadınların NEET oranı %39,03 iken erkeklerinki %17,35. Ev genci kavramı, gençleri suçlamaya yönelik bir kavram. Gençlerin bu duruma gelmesindeki en büyük etken, liyakate olan inancın çok düşük olması. Öğrencilerin %49'u, genç çalışanları %62'si ve deneyimli çalışanların %64'ü Türkiye'de iş yaşamında liyakatin olmadığını düşünüyor.
* Sonuç olarak, Sosyal girişimcilik, son yıllarda gençler arasında giderek artan bir ilgi ve katılımla artıyor. Modern dünyanın karşılaştığı karmaşık sosyal ve ekonomik sorunlara yanıt olarak ortaya çıkmıştır. Bu yeni girişimcilik biçimi, gençlerin sadece kâr amacı gütmeyen projeler geliştirmesini değil, aynı zamanda toplumsal etki yaratmayı da öncelikli hedeflerinden biri haline getirmelerini sağlamaktadır. Sosyal girişimcilik, bu bireylerin inovasyonu, yaratıcılığı ve sosyal sorumluluğu bir araya getirerek, toplumun ihtiyaçlarına cevap veren sürdürülebilir çözümler üretmelerine olanak tanımakta. Gençler, çevresel sorunlardan eğitim eşitsizliğine kadar birçok alanda projeler geliştirmek için, teknolojiyi ve yenilikçi düşünme yeteneklerini etkin bir şekilde kullanmakta. Girişimcilik eğitimi ve sosyal sorumluluk projeleri, gençlerin bu alanda yetkinlik kazanmasını sağlamanın yanı sıra, toplumun aktif birer katılımcısı olmalarını da teşvik etmekte. Sosyal medya ve dijital platformların sağladığı geniş ulaşım imkânları, bu girişimlerin belirli bir kitleye ulaşmasını kolaylaştırmakta, dolayısıyla daha geniş bir etki alanı yaratmaktadır. Gençlerin bu alanda etkinliği, hem bireysel gelişimlerine hem de toplumsal sorunların çözümüne önemli katkılarda bulunmaktadır. Gelecekteki toplumsal yapının nasıl şekilleneceği, bu genç girişimcilerin yaratıcılığı ve kararlılığına bağlıdır. Dolayısıyla, sosyal girişimciliğin desteklenmesi ve yaygınlaştırılması, hem bireysel hem de toplumsal açıdan sürdürülebilir bir geleceği garanti altına almak için hayati bir önem taşımakta.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.