KONYA HABER
Konya
Parçalı az bulutlu
17°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
41,3480 %0,33
48,7079 %0,53
4.840,70 % 0,05
Ara

Irak’ta Değişen Dinamikler

YAYINLAMA:

Irak Başbakanı Kazımi geçen hafta ülkemize bir ziyaret gerçekleştirdi.

Ziyaret dâhilinde; terörle mücadele, enerji, su ve ticaretin geliştirilmesine yönelik 4 ana konu başlığı ele alındı.

Fakat bu ziyaret, zamanlaması ve olası neticeleri açısından son derece önemliydi. Neden mi?

***

Ziyaret öyle bir zamanda gerçekleştirildi ki;

  • Irak’ın düşen petrol fiyatları sebebiyle, önüne geçilemez bir ekonomik buhrana saplandığı,
  • Aylardır maaşların dahi ödenemediği,
  • IKBY’de ekonomik ve siyasi istikrar anlamında durumun daha da vahim bir hal aldığı,
  • ABD’nin Irak politikasında bir belirsizlik yaşandığı,
  • DAEŞ’in yeniden hortlayarak, birçok noktada saldırı paketleri servis ettiği,
  • Şii milislerin de ABD unsurlarına yönelik saldırılarına hız verdiği,
  • Pandeminin kontrolsüz bir şekilde yıkıma devam ettiği,
  • Ülkenin her yerinde huzursuzluğa bağlı gösterilerin arttığı,
  • PKK ve PYD güçlerinin Peşmergelerle çatıştığı,
  • Bağdat ve Erbil yönetimlerinin ilk defa bütçe ödemeleri ve petrol satışları hususlarında yapıcı müzakerelere başlayarak, ortak terörle mücadele takvimi oluşturduğu,
  • IKBY’nin petrol sevkiyatının SOMO bünyesinde ortak havuzdan gerçekleştirilebilmesi için Türkiye’nin acil desteğine ihtiyaç duyulduğu

Bir ortamda gerçekleştirildi…

Dolayısıyla referandum süreci ile ayyuka çıkan bağımsız bir Kürt devleti kurma vizyonu, Saddam’ın devrilmesinden bu yana ilk defa bu kadar derin bir çıkmaza girdi. (Şimdilik askıya alındı.) Aynı şekilde her şeye rağmen Irak’ın toprak bütünlüğünün sağlanması ve Bağdat ile Erbil arasında reel bir entegrasyona gidebilme potansiyeli taşıyan adımlar da atılmaya başlandı.

***

ABD bu süreçte neyi gördü?

Irak’a 2003 yılından beri neredeyse 4 trilyon $’a yakın para gömen, karşılığında derin bir nefret, itibar kaybı, sivil ve askeri kayıplar yaşamanın yanı sıra, bölgeyi İran – Çin – Rusya nüfuzuna karşı daha da kırılgan bir hale sokan ABD, sanki Türkiye ile işbirliği sürecinin ne gibi kazanımları olacağını algılamaya başladı gibi…

Nasıl mı?

Irak’ta daha etkin ve Bağdat hükümeti ile daha köklü ilişkiler kuran bir Türkiye’nin mevcudiyeti, ABD’nin daha az para harcayarak;

  • DAEŞ ile etkin bir mücadele yürütebilmesi,
  • Rusya, Çin ve İran nüfuzunu azaltması,
  • Bu bağlamda Suriye ve Lübnan’da dahi! daha etkin bir terörle mücadele iklimi sağlanması,
  • Bölgenin kalkınarak, istikrara kavuşması,
  • Enerji arz güvenliğinin sağlanması anlamına geliyor da o yüzden…

***

O halde bundan sonra ne yapılmalı?

Ankara ve Bağdat yönetimi ile ortak olarak oluşturabilecek özel bir fon ile bölgesel kalkınma noktasında bazı adımlara başlanmalı…

(Klasik komisyon raporları üzerinden yürüyen verimsiz modellerin ötesinde) Varlık Fonu benzeri, finansal yetkinliği ve hareket kabiliyeti olan, devletler arası etkin entegrasyon süreçlerini kurgulamak için oluşturulmuş, pratik ve çözüm odaklı bir fon…

Bu fon ile yapılacaklar:

  • Irak’ın kuzeyinde yer alan ve geliştirilmeyi bekleyen (meşhur Kerkük sahası dâhil) bütün petrol ve gaz sahalarının bu fonun operatörlüğünde geliştirilerek, üretime alınması,
  • Hatta IKBY içindeki gaz sahalarının da benzer bir konseptte üretime alınarak, Irak’ın İran’dan gaz ve elektrik ithalatının önüne geçilmesi,
  • Kısa vadeli Irak’a Türkiye üzerinden elektrik sevkiyatı sağlanarak, ortak bir grid sistemi oluşturulması,
  • Bölge güvenliğinin sağlanmasına TSK’nın da destek vermesi,
  • Kerkük Ceyhan boru hattının 1+1+1 milyon varil kapasiteli olacak şekilde yeniden revize edilerek, inşa edilmesi,
  • Bu sayede Irak petrol ihracatının (Ceyhan üzerinden) kademeli olarak 2050’ye kadar 5 milyon varil / gün civarında arttırılarak, bölgenin kalkınmasına hizmet edilmesi,
  • Bölgenin uzun vadeli en büyük risklerinden olan su güvenliğinin sağlanması için Türkiye ve Irak sınırları dâhilinde ortak baraj ve HES projelerinin finanse edilmesi

Şeklinde olabilecektir…

Gerekirse bu fona ABD de ortak olabilecektir!

Ne dersiniz? Daha uygulanabilir ve etkin bir çözüm değil mi?

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *