Konyaspor çok ama çok kritik bir galibiyet aldı. Üstelik galibiyet golünün son dakikada gelmesi işin kaymağı oldu.

Çok kritik günlerden geçen Konyaspor’da başta teknik direktör Ali Çamdalı olmak üzere herkes deyim yerindeyse pamuk ipliğine bağlı bir pozisyondaydı.

Niyedir, nedendir bilinmez son dönemde herkes “hoca yenilsin de istifaya davet edelim” ya da “şu topçu hata yapsın da ıslıklayalım” modunda. Bunda sosyal medyanın çok büyük etkisi var. Delinin biri kuyuya bir taş atıyor sonra 40 akıllı onu çıkaracağım diye uğraşıyor.

Maçtan önce da tam da bu havadaydı. Maça gidenlerin çoğu gitmeyenlerin de önemli bir bölümü klavye başında “Ali Çamdalı istifa” yazısını hazırda tutuyordu.

İşte tam da böyle bir atmosferde ligin flaş ekiplerinden birisine karşı iç sahada çok uzun süredir kazanamama baskısıyla maça çıkıldı.

Golü de yiyince tribünlerdeki tansiyon iyice yükseldi.

Üstüne üstelik rakip tehlikeli, hakem garip, VAR uyuyor…

Tam eyvah eyvah derken Ali Çamdalı risk de alarak hamlelerini yaptı. Ardından da hakeme itiraz edip beklenen isyan ateşini yaktı. Neticesinde güzel bir galibiyet çıktı. Bu galibiyetin kıymetini ileride kıymetini daha iyi anlayacağız.

Ancak Konyaspor camiasının artık bir silkelenip kendine gelmesi lazım. Yönetim tüm maddi imkansızlıklara ve milyarı bulmuş borç yüküne rağmen iyi bir takım kurdu. Bu saatten sonra camiaya düşen kenetlenmek.

Önce hedefin biraz küçültülmesi ve ayakların yere sağlam basması lazım. Konyaspor mevcut şartlarda ligde kalsa, korkulu rüyalar görmeden ilk 10 içinde kendisine bir pozisyon bulsa yeter. Gerçekçi olmak lazım, Avrupa gibi hedefler koymak bu takıma zarar veriyor. Bizim önceliğimiz ligde devamlılık sağlamak olmalı. Sağlıksız hedefler elimizde patlar, borçları daha da katlar. Bakın bir dönem Orduspor vardı. Yabancı hocalar (Hector Cuper), flaş transferler, Avrupa falan derken toz duman oldular. Bursaspor’u, Eskişehir’i gördünüz mü?

Düşmek çok kolay. Bir düştün mü amatörü bile boyluyorsun. Onun için ayaklar yer basmalı.

Hocaya da sabır göstermeliyiz. Galatasaray ve Trabzon maçlarının olduğu, Kasımpaşa ve Eyüp gibi çetin rakiplerin bulunduğu zorlu fikstürde 11 puan az değil. Belki kayıp olarak Bodrum maçı gösterilebilir. Onun dışında takım olması gerektiği kadar puan aldı.

Diğer yandan Konyaspor teknik kadrosu ve oyuncularının da futbolun bir şov işi bir temaşa olduğunu iç sahada bu kadar düşük pas ile oynanamayacağını iyi idrak etmeli. Tamam amaca ulaştıran her yol mübah da dakikada 2 pas yapamadık. Uzatmalarla 100 dakikadan fazla oynanan bir maçta 156 pas nedir yahu?

Milli aranın Konyaspor adına iyi geçmesi ve aradan sonra hem futbol hem de skor açısından bir ilerleme kaydedilmesi de en büyük temennimiz.