Atını Senatör Atayan Deli Roma İmparatoru Caligula
Gaius Julius Caesar Augustus Germanicus yani takma adıyla Caligula, kısaca deli olarak tanımlanabilecek olsa da, bu deliliğinin altı onca acımasız ve tuhaf örnekle doldurulabilir. MS. 37-41 yılları arasında Roma İmparatorluğu’nun 3. Caesar’i olarak yaptığı 4 senelik hükümdarlığı sonunda kendi muhafızları tarafından öldürülen Caligula’ya deli denmesine neden olarak gösterilebilecek birkaç örneği toparladım. Ergenliğinde üç kız kardeşiyle evlenmek istedi. Astrologların söylediği “At üstünde Baiae körfezinin geçmeyenin imparator olma şansı yoktur” sözü üzerine İmparator olmasının duyurulmasının ardından Puteoli ve Baiae arasına sandallardan oluşan 3 mil uzunluğunda bir köprü yaptı ve Büyük İskender’in göğüslüğünü giyerek at üstünde körfezi geçti.
Kendini Roma tanrısı Neptün ile kıyaslayarak imparatorluğunu ilan etti. Kelleşme kompleksi olan Caligula, ilk olarak yüksek bir yerden aşağıya doğru kendisine bakılmasını suç ilan etti. Kimi zaman ise tüm topluma saçlarını kısaltmalarını veya tıraş etmelerini emretti.
Tiberius’dan kalan hazineyi lüks harcamaları ile birkaç ayda tüketti hatta pek sevgili atı için bir saray yaptırdı. Tabi bunun yanında oldukça lüks grup partilerine de pek çok para harcadığı söyleniyor.
Arenada yapılan aslan dövüşlerinde aslanlarla dövüşecek yeterli mahkum kalmadığında, seyirciler arasından rastgele seçtiği kişileri arenada aslanların önüne sürdü. Para getirir düşüncesi ile sarayında topladığı Roma hanımefendileri, onların kızları ve öksüz gençlerden oluşan bir genelev açtı.
Caligula en sevdiği kız kardeşi olan Drusilla’nin hamile kalmasına çok sinirlendi ve sonrasında ise doğmamış çocuğun yarı tanrı olabileceği düşüncesi ile Drusilla’yı parçalayarak ceninin alınmasını sağladı. Drusilla’nın ölümü üzerine ise onu tanrı olarak ilan etti. Aşırı savurganlığı, deliliği, sapkınlığı, ahlaksızlığı, acımasızlığı ve işkenceleriyle tanınır, despotluğuyla hatırlanır. Muhafız birliği komutanı Cassius Chaerea tarafından 41 yılında öldürülmüştür kendisi.
Caligula esasen bir lakaptır ve “küçük botlar” anlamına gelir. Daha çocukken babası tarafından minyatür bir Roma askeri gibi giydirilip savaşlara götürüldüğü için birlikteki askerler tarafından kendisine bu lakap takılmıştır. Yakışıklı biri değildir, uzun boylu, ince kollu, saçları dökülmüş, ama vücudu aşırı kıllı biridir. Taç takma töreninde Roma vatandaşları kendisiyle dalga geçmiş ve bir keçiye benzediğini söylemişlerdir. Hal böyle olunca yavaş yavaş delirmiştir. Kendisi tahta çıkar çıkmaz, evvelki hayatından biriktirdiği paranoyak kişilik özellikleri hemen açığa çıkmış ve tüm Roma halkından şüphe etmeye başlamıştır. Tahta çıkmasından birkaç ay sonra ciddi şekilde hastalanmış, Caligula birilerinin kendisini zehirlediğini düşünmüştür. Bu hastalıktan sonra akıl sağlığı asla eskisi gibi olmamıştır. Bu olay onu iyice paranoyak yapmış, kendi sevdikleri de dahil şüphelendiği herkesi öldürtmüştür.
Yaptığı en ilginç icraatlardan biri de çok sevdiği atını senatör olarak atamasıdır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.