METEHAN VE İSTİHBARAT
Mete Han bilinen ilk Türk Devleti olan Hun Devletini İmparatorluk seviyesine getirdi. Türk boylarını birleştirerek tek çatı altında Merkezi yönetimi güçlü bir ülke oluşturmuştu. Türk töresine uyum sağlaması istihbarata verdiği önem düşmanlarından özellikle Çin’den gelebilecek en küçük tehlikeye bile izin vermiyordu. Mete Han’ın askeri zekâsının bir ürünü olan onlu sistem sayesinde ordu ondalık sayılara ayrılarak daha iyi bir teşkilatlanma sağlanmıştı. Mete Han’ın Onlu sistemi bugün onlarca ülkede kullanılıyor.
Mete Han’ın Onlu sistemi MÖ.209 da büyük bir disiplinle ve düzenli bir şekilde büyük komutan Mete Han’ın emirleriyle o dönemde Hunları dünyanın en büyük imparatorluğu haline getirdi bu Türk’lerin tarih sahnesinde kendini dünyaya gösterdiği ilk devlet olarak bilinir. Belki de ilk değildir.
Mete Han kendisinin fani hayattan göçüp gittiğinde gözünün arkada kalmasını istemiyordu. Kurduğu gizli teşkilatla Oğuz atamız.
Türkler ne kadar ayrılsa da bu heyet onları bir tutacaktı sistemde bozulma olsa da tekrardan düzeltilmesi için heyet’in başındakiler ve her şeyden öte heyetin başındakilere baş olacak olanlar hain çıkmamalıydı bunun için Mete Han bu adamları Allah adamlarından seçecekti. Bunlara sır kâtipleri denecekti seçeceği adamı da belirlemişti. O ki halkı Allah’ın Azabıyla korkutup duran ve Türkleri doğru yola getiren durmadan da Allah’ın azabıyla korkuttuğu için dede lakabıyla ünlenmiş Dede Korkut’tu.
Heyet bir ihanete uğradığında yahut başka sırrı ifşa edecek bir sıkıntıyla karşılaştığında hemen devreye sır kâtipleri girer ve gerekirse heyettekileri infaz ettirip baştan yeniler. AHMET YESEVİ İBNİ ARABİ AKŞEMSEDDİN gibi isimlerin sır katiplerindendi.
Mete Han ölmeden önce teşkilatın başına oğlunu getirdi. Fakat oğlu Mete Han Kadar zeki sır saklayabilecek biri değildi. Çinliler Mete Han zamanında dağıtılan altılar meclisini tekrardan bir araya getirdi. Onlarda İran’ın gizli teşkilatı olan Ateşoğullarıyla işbirliği yaptılar. Teşkilatlar arası gerçekleşen bu yeraltı savaşında Mete Han’ın oğlu Lao Şang devleti büyütmüş olsa da sırrı koruyamayarak istihbarat savaşında yenilmişti. Gizli Teşkilatımızın yedi üyesinden beşi esir alınmıştı. Lao Şang’dan sonra oğlu Kün Çin entrikalarıyla oyunlarıyla çözülmeye başlamıştı.
Bundan sonra gizli teşkilatımız yeni bir karar aldı ve daha da derine inmeye başladı. Bu olaylardan sonra devletin istihbaratından başka bir istihbarat olacaktı teşkilat. Emir alan istihbarat değil emir veren istihbarat olma yolunu seçtiler. Böylece ülkeyi yönetecek yöneticiyi belirleyen bir teşkilat düzeni oluşmuş oldu. Altılar meclisi ve Ateşoğulları gizli heyetimizin en büyük düşmanlarıydı. Tabii ki başka düşmanlar da vardı.
İstihbarat yenilgisinden sonra daha derine inen teşkilat toparlanmak adına ve sırrı korumak için tüm hücrelerini uykuya geçirdi. Türkler bölük yaşamaya başladı. Fakat el altından bir arada tutuluyorlardı. Daha sonra güçlenen harekete geçme zamanı geldiğine karar veren Heyet Hun Hükümdarı Rugan’ a güç verdi o devleti sistemleştirdi böylece devlette teşkilatımızın koruması altına alındı. Daha sonra Rugan’ın Yeğeni Mancuk oğlu Atilla’da ışık gören heyet sırrı ona verdi. Sırrı ve gücü alan Atilla Avrupa’yı kasıp kavurdu Roma’yı vergiye bağladı ve tanrının kırbacı şeklinde anılmaya başlandı. Atilla gücü kendinin zannederek heyeti ortadan kaldırmaya çalıştı. Sonra karısı tarafından zehirlendi aslında teşkilat onu zehirlemişti. Ona itaat eden bakanları öldürmeye başladı. Heyet, bazıları farkına vardı hemen harekete geçip askerleri hareketlendirmeye başladılar. Heyetin geçirdiği İlek Han’a değil Dengizek Han’a biat ettiler.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.