KONYA HABER
Konya
Açık
17°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
41,3419 %0,23
48,8992 %0,43
4.866,76 % 0,20
Ara

Ak Hayal

YAYINLAMA:

Birey tek başına bir anlam ifade etmez, daha doğrusu başkaları olmadan değerine kavuşamaz. Selvilerin birbirine yakın olduğuna yana doğru değil de yukarılara doğru uzamasının doğa bilimlerinde bir açıklaması mutlaka vardır. Ancak birey, başkalarıyla tatlı bir rekabetin içerisinde bulunmak durumundadır. Bu denk kuvvetler arasında gerçekleştiği takdirde uzun soluklu kalmayı başarabilenler mutlaka kazanacaklardır.

Geride kalanların çabalarının temelinde ise hayaller yatar, onlar harekete geçtiğinde başka şartların de katkısıyla uzanabileceği noktaları kestirebilmek neredeyse imkansızdır. Bu hayallere mukabil bir şekilde ileride seyredenler durumlarını koruyabilme adına kendi hamlelerinde ziyade geridekilere pusu atmada mahir bir görüntü çizerler. Pusuların farklı kategorilerinin bulunduğu herkesçe bilinmektedir. Genelde oynayanların kazanabilme daha doğrusu elde ettiklerini kalıcı hale dönüştürme ihtimalleri hemen hemen hiç yoktur.

Bir yerleşim yeri toprağı kadar insan kitlesi ile öne çıkar, toplumsal hafızada kendine yer açar. Toprağın anlamını da söz konusu unsurun yaklaşımı, yaşam tarzı ve üzerinde ısrarla yürüdüğü yol haritası belirleyip halkalar halinde devam eden nesillere aktarır. Aktarımdaki gücü toprak ile kütleyi kaynaştırıp bütünleştirir. Oldukça hassas ve kırılgan çizginin olumlu sonuç verebilmesi adına önceden sabitlenmiş kontrol noktalarının tesisi ile mümkün olabilecektir.

Ülke mahsulünün takriben onda birini yetiştiren Ege bölgesinin de yarısını karşıladığı pamuk ile tanınmaktadır. Arazinin ülke çağında bir orana sahip olmasının yanı sıra onu değerlendiren unsurun, sürdürülebilir çalışmalarda bulunması ayrıca kıymetini artırma halkalarının güçlü bir şekilde rabıtaya dönüşümü de söz konusudur. Bu halkaların kendi iç dünyalarında birbirinden farklı hatta çelişen hesaplarının bulunması bir noktaya kadar gerekli de görülebilir.

Pamuk ekiminden başlayarak satımına kadar tarla sahibi, amale, tüccar onun rengi üzerinden hayaller kurar, her yıl bunları güncellemek durumunda kalır. Sürecin ara unsurları bulunmaktadır onların ki hayalden daha ziyade hesaptır. Renk de beyazlıktan koyulaşmaya yönelir. İşte tohum, yakıt, ilaç, işçi tedarikçisi, nakliyecisi bağımsız düşünüldüğünde herkes işine gücüne bakmaktadır. Ancak başkalarının bu işe güce bakamaması yolunda çabalar, “böyle gelmiş, böyle gider” sözünü içeriye başka, dışarıya başka ses tonuyla dillendirenlerin birliktelikleri hayali karanlık tüneline dönüştürmektedir.

Sürüm stratejisi elbette çok önemlidir. Kazanım genelleşme imkanı bulduğunda toplum zenginleşir, çözüme bireysel katkılar artar, muhtemel bir takım eksiklikler kendiliğinden başka birisi tarafından kapatılabilir. Toplumsal birliktelik de bunu gerektirir. Her yıl, her dönem, sürekli kazanç olamayacağından birlik ve beraberlik düşüncesi öne çıkarılmalıdır. Şartlar ne olursa olsun mutlak surette kazanım ana hedefe dönüştüğü takdirde mühim miktarda kaybeden, hayalleri ölen dolayısıyla yaşam enerjisini yitiren kişinin huzurlu bir şekilde birlikte yürümesi neredeyse imkansızdır.

Enerji yitirilmişse sağlık, mutluluk, başarı da toplumdan süratle uzaklaşıp her türlü olumsuzluk, anormallik, çöküş, sersemleme, sendeleme, karmaşa ve kaosa davetiye çıkarılmış olacaktır. Bunların da bugünden yarına bırakacağı şeyler zaten bellidir. Ancak ak hayal timsali kendini sürekli güncelleme imkanı veren hususiyetlerin gözlerin önünden akıp gitmesi yerine bireysel ve toplumsal davranışlara dönüştürülmesine zemin hazırlanması zor olmasa gerektir.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *