Prof. Dr. Turan Akkoyun

Prof. Dr. Turan Akkoyun

Heybetli Duruş

Heybetli Duruş

Canlılar bünyeleri kadar tekrarladıkları hareketlerle insan zihninde diğer canlılardan farklı bir yer edinirler. Karınca, arı, çekirge, kartal, aslan, kurt, çakal gibi sıralanabilecek daha birçok örnek içinde Türk kültürünün görkemli mazisinde deve de ihtişamlı bir yer işgal etmektedir. Beşeriyetin medeniyet birikimini büyük oranda sırtlayarak taşıyan önemli aktörlerin başında gelmektedir. Yakın mevkiitaşları ise öküz ve merkeptir. Atlar daha ziyade askeri hareketliliği temsil ederken bahsi geçenler insan emeği göz nuru medeniyet unsurunu yavaş yavaş taşımışlar dünyanın dört bir yanına kültürel aktarım sağlamışlardır. Türklerle ilişkilendirilme hususunda göz ardı edilemeyecek bilgilerin bulunduğu bugün Türkmenistan coğrafyasında bulunan Anav kültüründe insanların koyun, keçi, sığır yanında yetiştirdiği hayvanların başında deve gelmektedir. Gönül coğrafyasında deve, nostaljinin ötesinde hala hayatın bir parçası durumundadır.

Sanayi Devriminin makinalaşmayı katlamasıyla taşıma görevi canlılardan mekanik unsurlara geçince kıtalararası nitelikler önce ulusallaşmaya çok geçmeden yerelleşmeye dönüşmüş sonrasında ise mazide kalıvermişlerdir. Onlar, artık belgesellerde veyahut dönem filmleri ya da dizilerde çok uzak unsurlar olarak görülmektedirler. Turistler onunla görüntü alma ya da aynı karede görüntülenme için bir miktar masraftan kaçınmamaktadır.

Mazideki durumunu yitiren sadece filmlerle tanınma imkanı bulunan develer ekseriyetle müsabakalar için yetiştirilmektedir. Müsabakada ilerleyenlerin gidebilecekleri mesafe, yenilmemesine bağlıdır. Ege, Marmara ve Akdeniz bölgelerinde düzenlenen daha ziyade Yörük kültürünün hamuruyla yoğrulan deve güreşleri açık sahalarda icra edilmektedir. Tülü adıyla bilinen develer arasında gerçekleştirilir. Müsabakalarda rakipler rastgele belirlenemez kendi aralarında “Ayak, Orta, Başaltı, Baş” olarak ayrılmaktadır. Salgın söz konusu müsabakaları da ortadan kaldırdığından 2021-2022 deve güreşi programının ilanı kitle iletişim araçlarında geniş bir yankı buldu.

Galibiyet, beraberlik ve mağlubiyet üçlemesinde son neticeye maruz kalanların bir daha sahaya dönme şansları da bulunmamaktadır. Zira sahayı bir kere terk eden sonraki bütün zorluklarda bırakıp kaçıp gitmektedir. Müsabaka sahasındaki direnci hayata tutunma azmidir. Aksi hali artık et ve et ürünü olarak değer bulabilecektir.

Buna göre yıllarca sahalarda güreş müsabakalarında mücadeleden mücadeleye koşuşturan “pehlivan develer” kaybettiği anda tek menzile döner. Bu sebeple beynin kaybetmeme yolundaki çabasını simgelemektedir.

Deve güreşleri sadece müsabakaya çıkan pehlivanları, devecileri ve izleyicileri ilgilendirmiyor aynı zamanda asırların eskitemediği körüklü çizmecileri de oldukça yakından alakadar ediyor. Müsabaka zamanında körüklü çizme üreten sanatkarlar artan talebi karşılama gayretine giriştiğine dair kitle iletişim araçlarına birçok haber yansımaktadır. Bu sanatkârlar siyasilere ve sanatçılara da körüklü çizme üretmektedirler. Zamanımızda oldukça popülerleşen dönem filmleri ve dizilerinde de körüklü çizmeler kullanılması sanatın yaşamasına katkı sağlamaktadır. Kış aylarında ayakları sıcak tutan, üşütmeyen, sağlık açısından son derece faydalı bu çizmelerin içi keçi, dışı da dana derisinden tasarlanmaktadır.

Beşeriyetin yükünü taşıyan, Türk kültürü içinde yer bulan, günümüzde daha ziyade güreş müsabakalarının temsilcisi develer, kitle iletişim araçlarında nostaljinin görüntüsü halinde yer almaktadır. Ayrıca beynin inatla kazanabilme azminin sembolü olarak kabul edilmektedir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Prof. Dr. Turan Akkoyun Arşivi