Prof. Dr. Turan Akkoyun

Prof. Dr. Turan Akkoyun

Kültür Destinasyonu

Kültür Destinasyonu

   Kültür insanı şekillendiren aynı zamanda onun tarafından beslenen bir unsur olarak hemen her sahada haklı bir mevkide yer almakta olduğundan farkındalık gerektiren girişimlerde payına düşeni göğüslemek durumundadır. Kültür ile insan arasındaki ilişki aslında gizemli bir iletişim de ortaya çıkarmakta, toplumu sıradanlıktan sıyırıp farkındalıklı bir makama taşımakta evrensel değerine ulaştırmaktadır. Denklemin tersi de her zaman mümkün olabilmektedir. 
   Eko-turizm destinasyonları da aynı noktadan hareket etmekle birlikte ekonomik kazanım, elde edilen netice merkezli projeler, kavramın sıklet noktası durumunda bulunması gereken insanı asla arka plana itmemelidir ki çok daha başka hatta global ve küresel politikalara hareket serbestliği açmasın. Aksi takdirde istatistikî kazanımlar, ruhunu yitirmiş rakamlar havuzuna döner.
   Güneşin doğduğu yerden battığı yere kadar kendisine yer açan Türk kültürüne dair yerelden evrensele uzanan çizgi bütün sahalarda karınca misali adım adım, küçük küçük, fert fert bıkmadan usanmadan yeniden bir kere daha gerekirse bin defa tekrarlanarak azimle takip edilmelidir.
   Mukayese elbette kimsenin haddi de değildir yetkisi de bulunmamaktadır. Fatih Sultan Mehmet’in başaramadığı tek deniz kuşatmasını küçük torunu Kanuni Sultan Süleyman başarmıştır. 2022 bu başarı hikayesinin 500. Yılının ne anlama geldiğini yeniden anlatmanın da hiçbir anlamı bulunmamaktadır. Öğretim üyesi ve idareci olarak görev yaptığım şehrimiz de bu şanlı zaferin sahibi hükümdara ve Türk asrının kahraman askerlerine şahitlik, ev sahipliği etmiştir.
   Türklüğü yok etmek, geldiği topraklara göndermek hiç olmazsa gücünü en aza indirmek gibi özetlenebilecek uluslararası siyasetini açık ettikleri Viyana Kongresi’nden tam yüzyıl sonra Çanakkale önlerine gelen hezimete karşın vazgeçmeyen Avrupa’nın emperyalist güçlerinin Adalar Denizi kıyılarında sahaya sürdüğü vahşi çocuklarını Başkumandan Gazi Mustafa Kemal Paşa’nın komutasında silip süpüren Büyük Taarruz’un da 100. yılındayız. Türk milletinin bağımsızlığını dosta düşmana kabul ettiren harekatın sıklet noktasında olmamakla birlikte bir kısmı da vilayetimizde gerçekleşmiştir.
   “Esas Türk milletinin haysiyetli ve şerefli bir millet olarak yaşaması” olduğu için kültür açık ara öne çıkmaktadır. Her sahada bu hususta projeler tasarlanmalı ve yürütülmelidir. Bilimsel ve teknolojik gelişmelerim olumsuz etkisinden kurtulmanın yolunun kültür olduğu da herkesin malumu olduğuna göre kültür destinasyonunun Türk kültürü olarak güncellenmesi kaçınılmazdır.
   Kargaşaya da lüzum yoktur. Sık kullanılan kavrama dair sözlüğe bakıldığında karşımıza “hedef” ya da “varılacak olan yer” gibi herkesin kolaylıkla anlayıp, fikir üretebileceği basit ifadeler çıkmaktadır. 
   En başa dönülecek olursa eğer birbirinden beslenerek kendine anlam katan bir somut, diğeri soyut iki unsurun varacağı yer hususunda elbette matematik, istatistikten istifade eden yol haritası elzemdir. Ancak bunlar asla yeterli olamamaktadır. Bunlarla birlikte diğer dinamiklerin yönetilmesi için ezelden ebede düşüncesi unutulmaması gerekmektedir.
   Altı çizildiği gibi unsurlar birbirinden beslendikleri oranda birbirlerinden beslenmektedirler. Durum böyle olunca unutanlar unutulur ya da tersten okunacak olursa unutulanlar yok olur. Türk kültürünün destinasyonun bu şekilde algılanması gerektiği kanaatindeyiz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Prof. Dr. Turan Akkoyun Arşivi