Prof. Dr. Turan Akkoyun

Prof. Dr. Turan Akkoyun

Muhtemel Tekrarlar

Muhtemel Tekrarlar

Salonlardaki gösterim haricinde filmlerin kendini seyirciye gösterme imkanı bulabildiği festivaller, birbirini ağdırmayacak zorlukları göğüsleyerek tamamlanan birçok öğrenci projesine de kucak açmaktadır. Bunlara dair bir takım hatıralara ve haberlere de tesadüf etmek, ilgilileri şaşırtmamaktadır.

Geçmiş tecrübelerin bir kısmının yeniden ve defalarca yaşanmaya devam etmesi, şu anda sürdürülen çalışmalarda da kendini hatırlatması muhtemel tekrarlamaların kaleme alınmasına vesile olmaktadır. Film projesinin yürütülmesi aşamasında akademik danışmanlar, genç sanatçılara bilimsel ikazlarda bulunmaktadır.

Aynı şekilde planlanan temadan çok daha canlı bir hususun belirmesi, yapılan bütün çalışmaları kenara bıraktırmaktadır. Durum ne olursa olsun çalışılmışsa, hazırlanılmışsa, emek sarf edilmişse mutlaka kolaylık, özgünlük basamaklarında duraksamadan çıkılmasını sağlamaktadır. Hem sanat, hem akademide bunun yığınla örneği bulunmaktadır.

Çalışmaları sürdürülen yüzüncü yaşına erişen Türkçü kalem; disleksi ile sanayi çalışanları temalı üç farklı belgesel çekimlerinde de hemen hemen aynı hususiyetleri tekrar tekrar gözlemek tecrübe sahiplerine hatırlatıcı, genç iletişimcilere ise ciddi bir deneyim olmaktadır.

Öncelikle yaşlılar üzerine belgesel çalışmalarında konunun özelliği gereği çalışmanın merkezinde yer alanlara erişim, onlardan dönüşümde her türlü senaryoya hazırlıklı olunması icap etmektedir. En basitinden sinemacı sözlü iletişim sağlayamayabilir. Haliyle ona iletilerin hangi yolla iletileceğine mevcut duruma göre o anda uygulanır. Yeter ki sanatın bilgi kaynağı her hangi bir iletişim kanalına açık olsun. Sürdürülen belgesel çekim faaliyetlerinde bu durum projenin genç yürütücüsü tarafından o anda yazılı sorularla bu engel kolaylıkla aşılabilmiştir. Ancak ileride benzer projelerde bu hususun öncekilerde olduğu gibi tekrarlanması muhtemel görünmektedir.

Bireylerde olduğu gibi sanatlar ve disiplinler arasında yakınlıklar söz konusu olabilmektedir. Çalışma disleksi temasında başlamış olmasına karşın konunun yakınlarında bir otizm temasına erişildiğinde belgesel spontane bir şekilde yön değiştirmiştir. Aynı şekilde bu husus da muhtemel tekrarlara her zaman açıktır. Yakın geçmişte Ulusal Egemenlik, Türk Kadını ve Çocuğu (Yönetmen: Turan Akkoyun, 2022) başlıklı belgeselde yeni çalışmanın sonradan intikal edilen konusuna yer verilmişti.

Belgesellerin belge niteliğinden ötürü hizmet sektöründen tarıma, endüstriden turizme kadar tema seçme kolaylığı da muhtemel tekrarlardan anlaşıldığı kadarıyla ciddi bir zorluğa dönüşüvermektedir. Başlangıçta konunun sade bir çay-kahve sohbeti gibi hareket edenler proje ilerlediğinde çeşitli bahanelerle uzaklaşmakta hatta ortalıkta hiç görünmemeyi tercih edebilmektedir. Kamera fobisi gibi söylemlerin birbirinden farklı film mekanlarında tekrarlanması söz konu ettiğimiz muhtemel sürecine dahil olmaktadır. Kısıtlılıkların da dikkate alınarak tekrarların aşılması gerekebilmektedir.

Eserlerin meydan getirilmesi birçok dinamiklerinin bulunduğu bilinmektedir. Medya ürünü durumundaki belgeselin tasarlanmasından çekimine, montajından kurgusuna, mekandan atölye çalışmasına kadar güçlükleri, paydaşları, kırılma anları bulunmaktadır. Bunların tamamı doğrudur ve sahada bulunanlar tarafından gözlenmektedir. Ancak belgesel bir filmdir. Film de yönetmenin eseridir. O, başlangıçtan itibaren sadece medya ürünü projesinin liderliğini aşarak basite indirgeyerek aktarılan muhtemel tekrarlar karşısında hazır ya da o anda geliştireceği alternatifler üreterek filmini tamamlamak durumundadır. Bu kesinlikle bir tekrar değil, bilakis ehemmiyetli sanat başarısıdır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Prof. Dr. Turan Akkoyun Arşivi