Zerre Dinamik
Her hangi bir zorlama olmadan gerçekleşen kültürel anma ve eğlence törenleri, yükünün ağırlığına bakılmaksızın toplumun yaşam alanıdır. O anda farkına varılsın ya da varılamasın bilhassa çocuklar ve gençler üzerinde gerek bireyin, gerekse halkın geleceğini şekillendiren kalıcı aynı nispette ilerici bir tesire sahiptirler.
Mutlulukla geçen kısa zaman sonrasında bilindik meşgalelere dalınıp gidileceğinin farkında olunmasına karşın doyasıya mümkün oldukça yüksek doza erişim çabası kendiliğinden gelişir. Eğlencenin temeli sağlam ise kuşaklar arası iletişimle etkileşimi de besler. Bosnalıların Müslüman olup Türk kültürü dairesine dahil olmasında büyük pay sahibi olan bir şahsiyetin hatırasına düzenlenen şenlik ezelden ebede yürüyüşün küçücük bir zerresinden başka bir şey değildir. Hiçbir zorlayıcı güç ya da yazılı bir emir olmaksızın gerçekleştirilmiş olması toplumun kültürel dinamiğidir.
Donji Vakuf halkı; büyük bir titizlikle hazırladığı geleneksel kıyafetleri, yeşil sancaklarıyla bu şenliklerde boy gösterirler. Bu küçük öz kardeş ülkeye gidenler hemen hatırlayacaklardır camilerin tamamında yeşil sancaklar asılıdır. Konuya dönüldüğünde etkinliklerin özünde “Ayvaz Dede” isimli şahsiyetin duaları sonucunda mucizevi bir şekilde ulaşan ecdadın gösterdiği sevgi, saygı ve muhabbetin yeni nesiller tarafından sürdürülme çabası bulunmaktadır. Zira “yaşananlara değer verirseniz” sizin yaşayacaklarınız da değerli olacak, bir birini bağlayan halkalara paha biçilemeyecektir.
Akhisar’dan gidilmiş veyahut gönderilmiş olması asırlarca evvel üretilen güçlü devlet siyasetinin ne kadar da isabetli olduğunu ortaya koymaktadır. Kahramanlığı defalarca test ve tescil edilen şanlı ordulardan evvel buralar, onlarla şereflenmiştir. Böyle bir durum ne ilk, ne de sondur. Nereden geldiğini nereye gideceğini bilip de yarı yolda kalanı duyup gören var mıdır ki onlar da tozlu kayalıkların, sahipsiz ormanların arasında unutulup gidiversinler. Uzun zamandan bu yana sürdürülen şenlikler sosyalizm döneminde 1947-1989 yılları boyunca gerçekleştirilememiş, 1990 yılından itibaren tekrar sahne almıştır. Bu sebeple müzikli, yemekli, gösterili ya da aksi kültürel eğlenceler sağlam projelerle desteklenmeli, meydan terk edilmemelidir. Bunlar geleceğin sağlam basamaklarıdır.
Horasan Erenlerinin sırlı isimlerinden birisi olarak geldiği coğrafya siyasi olduğu kadar doğal bakımdan da çaresizliklere mahkum görünmekteydi. Çaresizlere ümit olabilme adına Prusac (Akhisar) Dağına gelerek kırk gün, kırk gece dua etti. Ahali kıtlıktan bunalmış, temel geçim kaynağı hayvanlar ise susuzluktan telef olmaya başlamışlardı. Dualarını sürdürürken rüyasında iki koçun çarpışmasına şahit olup heyecanla uyandığında karşısında dağ yarılmış, su gürül gürül akmaya başlamıştır. Bölgenin ve halkın hasreti sona ermesinde gerçek mitolojik bir anlatıma dönüşmektedir. Her ne olursa olsun halkın problemine derman olunması köklü bir temele dayalı şenliklere dönüşmüştür. Halkın mutluluğu, onlara dayandığını söyleyen ideolojilerce önemsenmediği bir kere daha gösterir şekilde kırk iki sene yasaklanmış, şenlikler gerçekleşememiştir. Yasaklamaların önemli ancak hiçbir zaman çözüm adresi olmadığını altını bir kere daha çizelim.
Bosna’da yüzyılların kültür mirası olarak düzenlenen eğlencenin Türk Kültürünün ve dünyasının renkliliği ile zenginliği içinde kuşakları birbirine bağlayarak uzanacağı nice bin yıllara…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.