Rabia Çetin

Rabia Çetin

KINALI KUZULARIN VEDASI: DUMANLI DAĞLAR

KINALI KUZULARIN VEDASI: DUMANLI DAĞLAR

Tarih denilince akla gelenler uluslar, liderler, siyasiler ve savaşlardır. Hep büyük olaylar, büyük adamlar hatırlanır. Ama savaşa giden genç askerleri, sevdiğinden ayrı düşen yiğitleri, yavrusundan ayrı kalan anaları ya da dertle yanan yüreklerin hikayelerini kim anlatabilir?

Türküler…

Yaşanmışlıklarla, acılarla ortaya çıkmıştır türküler. Kimi zaman sevdiğiyle kavuşamayan bir gencin aşkını anlatmış, kimi zaman bir annenin feryadı olmuş, kimi zaman da halkın diyemediklerini dile getirmiştir.

Türküler, bir halkın yüreğinde doğmuş, acısıyla ya da sevinciyle şekillenmiştir. Toplumsal bir olayın ardından sessizce söylenmiş, dilden dile aktarılarak büyümüştür. Her ağızda farklı şekillenmiş, zamanla ilk söyleyen unutulmuş ama türkü dillerde yaşamayı sürdürmüştür.

93 harbi denilince herkesin aklına gelen, savaşın başlangıcı, sonuçları gibi konulardır. Bu savaş hikayesini birde türküler nasıl anlatmış, dinlemek ister misiniz?

Şu yüce dağları duman kaplamış,

Yine mi gurbetten kara haber var,

Seher vakti burada kimler ağlamış,

Çimenler üstünde gözyaşları var

Her dinlediğimde gözyaşlarımı tutamadığım bu türkünün acı hikayesi, Türkiye’nin kuzeydoğusunda Allahuekber dağlarında geçmektedir. Genç bir teğmenin emirine verilmiş kendi gibi genç askerlerin acı hikayesini anlatmaktadır.

Kış bölgeyi teslim almıştır, göz gözü görmeyen beyaz bir sessizlik hakimdir, genç teğmen askerlerine karşı endişe içindedir. Ruslar gece olduğunda uykusuz, aç düşen genç askerlere saldırmış ve geri çekilmişlerdir. Soğuk ve yalnızlığın omuz omuza yürüdüğü gecenin sabahında bir duman çökmüştür dağların üzerine…

Genç teğmen askerlerini kontrol ettiğinde, kınalı kuzuların, kar üzerindeki kanlarını görmüştür. Seslenmiş, gözlerini açamamıştır askerler, analarını ardında gözü yaşlı bırakmış, şehit düşmüşlerdir. Genç Teğmen Allahuekber dağlarında tek başına acı içinde kalmıştır.

Sabahın ilk ışıklarında bir köyden, bir bacadan, bir ananın yüreğinden bir tanıdık feryat yükselmiştir…

Yine mi gurbetten kara haber var?

O günden sonra o bulutlar sadece havanın değil, halkın üzerine çökmüş bir karanlık olmuştur.

Çimenler üzerinde anaların gözyaşları vardır. Bu acı olay bu türkünün doğmasına neden olmuş.
Birlikler dönmemiş, ama bu ağıt yüzyıllardır dillerde, acılı anaların feryadı olmuştur.

Anonim olan bu ezgiyi Türk halk müziği sanatçımız Ali Ekber Çiçek, düzenleyerek TRT arşivlerine kazandırmıştır. Türkülerimiz de tarihimizin önemli bir parçasıdır. Tarihin derinliklerinde kaybolan nice isimsiz yiğidi, aşığı ve güzelliği türküler vasıtasıyla yaşatmak mümkündür. Türkülerimiz geçmişimizdir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Rabia Çetin Arşivi