Recep Çetin

Recep Çetin

Sosyal medya ve bilgi savaşları

Sosyal medya ve bilgi savaşları

Sosyal medya platformları kullanıcıların internet veritabanında aradığı, kullandığı ve içerik ürettiği interaktif iletişim araçlarıdır. Toplumla etkileşimimizde bir alternatif hatta bazen ana haberleşme kaynağımız haline geldi. Aynı zamanda artık istediğimiz kişilere istediğimiz iletiyi gönderir ve alır hale geldik. Tabi bu etkileşimin bazı avantaj ve dezavantajları da oldu. Sosyal medya etkileşimleri, verilerin ‘’kullanılması’’ ile aynı zamanda büyük bir veri pazarı haline geldi.

Öncelikle bireysel medya etkileşimi, görsel, yazılı medya, e-mailler ile başlayan süreç artık şirketlerin reklam, pazarlama işlemleri için doğrudan açık pazar haline geldi. Akıllı telefon uygulamaları ve internet satış sitelerinin satış pazarlamadaki yetkinlik ve üstünlüğü küresel teknoloji merkezlerini bu konu üzerine yoğunlaşıp pazarın tamamen ele geçirilmesi için bir fırsat sundu. Fakat, dünyanın diğer ucu Çin pazarı bu süreçte boş durmuyor. Daha önce görev olarak sadece fabrikalarında seri üretim yapan tesisler artık tersine mühendislik başta olmak üzere, batı ürünlerini kopyalayarak ve ürünleri geliştirerek araştırma ve geliştirmeye ayırdığı bütçe ve mesailerle Çin artık bir teknolojik üs haline geldi. Bu bağlamda, elbette sosyal medya pazarında da çok iddialı olarak küresel düzeyde çok hızlı yol katettiler.

Orijinal olarak Batıda üretilen uygulamaların ve yazılımların Çine bir örnek oluşturarak Çini pazara çekmesi bazı sorunları beraberinde getirdi. Uygulamaların telif hakları batılılara ait olsa da bu pazarı da Çine kaptirmamaları için bir neden yoktur. Çinliler pazarı ele geçirdikten sonra bu uygulamalardan bir ahlakilik beklememeliyiz. Uygulamalarda akla hayale gelmeyen şeyler görülebilir. Küreselcilerden ne "kopyalarlarsa" aynısını fazlası ile yapacaklar. Direkt olarak mobil uygulamalar Çin'e geçince kullanıcıdan habersiz kişisel veriler kullanılacaktır. Hatta bu verileri salt halde açıktan satabileceklerini bile görebileceğiz. Çünkü Çinliler bir sorunla karşılaştıklarında nasılsa küreselciler bunu hep yapıyordu diyorlar.

Çinliler veri satma işini küreselcilerin menfaatçiliklerinden, insan odaklı değil firma odaklı olduğunu uygulamanın asıl sahiplerinden gördüler. Yani batılıların üretmiş olduğu işlemlerde Çin daha üstün hale gelebiliyor. Evet böylelikle Çin kendi firmaları büyütmeyi başaracak. Sonrası ise vahim. Araba teknolojisi içinde aynı şey geçerli. Çinli BYD daha önceden değer olarak Tesla’yı geride bırakmıştı. Şu anda ise Wolkswagen, Ford ve General Motors’un toplam değerini birkaç hafta önce geride bıraktı. Dünyada yeni bir şekilde piyasaya çıkan ürünü daha iyisini yapmak süreti ile kopyalayarak aynı pazara yarı fiyatına keyifle satıyorlar. Amaçları küreselcileri bu şekilde piyasadan silerek kendi medeniyetlerini yücelemektir. Kapitalizmi bu noktada çaresiz bırakılabilir.

Çinliler yazılım olayında yapay zeka algoritmaları ile bir dakikadan kısa bir sürede dil olayını halledebilecek ve otonom araçlar yapabilecek seviyeye geldiler. Şunu da söylemeden geçemeyeceğim. Çinliler bazı silahları ifşa ettiği için bati da bu silahları ifşa etmek zorunda kalıyor. Bir örnek olarak ABD uluslararası uzay istasyonunu (ISS) uzayda en stratejik yerlerden birine bıraktı. Ardından Çin’de kendi uzay programını açıkladı. Çünkü Çin artık batıyı dinlemiyor. Kendi özgürlüğü için savaşırken batı medeniyeti ne inşa etti ise karşısına yeni bir ürün üreterek kendi yaptığını ön plana çıkarıyor. Daha öncesinde kaçımızda Çin menşeili teknolojik ürünler vardı. Şu anda Çin araçları pazar dominasyonunda en etkin durumda.

Artık şu bir gerçektir. Çinliler veri elde etmek için cep telefonlari üretiyorlar. Bunun yanında bazı ev aletlerininde veri ürettiğini ve bir merkeze gönderdiği doğrulandı. Belki binlerce fabrika cep telefonu vb. üretiyor. Bu büyük bir veri ve gizlilik savaşı. Cennetmekan Sultan Abdülhamid han ‘’En ucuz savaş istihbarattır’’ demiştir. Artık alınan satılan mal ürün vs. değil, veri, bilgi, analiz maalesef yüksek pazarlık değeri ve şantajla diğer ülkelere “istihbarat” olarak satılıyor. Batının burada hatası mevcut durumu korumak için elindeki imkânları kendilerine yakın ülkere az paylaşmaması ve sınırlı işbirliği içerisinde bulunmasıdır. Bu durum öncelikle bir zamanlar kendilerine yakın olan Avrupa birliği ülkelerini tehlikeye atıyor ve neticesinde dünyanın kalanı bedel ödemek zorunda bırakılıyor.

Bu olaylardan geri dönüş olur mu bilemem. Ulus devletler birkaç küreselci şirketin peşine takılınca ekonomik spekülasyonlar, açıklanamayan doğal-ekolojik felaketler, savaşlarda akla hayale gelmeyen olaylar oluyor. Bu ulus devletlerin kökleri sağlam değilse bu sefer sarsılıyorlar.

İş dönüp dolaşıp kültürümüzde sosyal dokumuzda yaptığımız işleri uygulamalarımıza ürünlerimize yansıtmamıza geliyor. Öyle de yapıyoruz, kültürümüzü geleneklerimizi, uygulamalarımıza, ürünlerimize en güzel şekilde yansıtıyoruz. Pandemi döneminde kurulan sosyal medya yardımlaşma gurupları yerinde bir örnek. Ne güzel bir sistem ki iyiliğini yardımseverliğin modası asla geçmiyor. Ulusumuzu devletimizi sosyal dokumuzu teknolojinin faydalarından yararlanarak korumuş oluyoruz. Sultan Alpaslan’ın 1071 yılında dediği gibi. “Size öyle bir vatan aldım ki, ebediyyen sizin olacaktır.”

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Recep Çetin Arşivi