Fatih Özgökçen yönetiminin göreve geldiği günlerde gazetemizde 13 Ağustos 2021 tarihinde yeni yönetimin dikkatine diyerek bir tespit yazısı kaleme almıştım.

O günkü yazımda; “Yeni seçilen Konyaspor yönetimi geleceği doğru bir şekilde planlamalıdır.Öncelikle düzenli bir bütçeyle birlikte yeni ve sabit kalıcı gelir kaynakları bulunmalıdır. Gelirlerin harcamalarını da mantıklı ve kabul edilebilir yapmak gerekir. Sportif alandaki organizasyonun ilk adımı karakterli iyi sporcularla anlaşmak olmalıdır. Ekonomik alanda medya ve spor dünyasında ön planda yer alınmalıdır. Kulübün kazanmış olduğu gücün devamı sağlanmalıdır. Kulübün marka değerini artırmak için kapasite oluşturmakla birlikte kulübün destekleyicilerin genişletilmesini sağlamak yönetimlerin en önemli görevleri olmalıdır. Kaliteli iyi bir yönetim için tecrübeli kaliteli yöneticiler gereklidir. Futbol takımının yönetilmesi profesyonel bir iştir. O halde futbol kulübünün başkanı ve yönetim kurulunun en önemli görevi, en iyi profesyonel yöneticileri bulmak ve adamcılıktan uzak kalmak ve gerçekleştirilecek işleri işin ehline vermeleri gerekmektedir. Yöneticilerimizde sadece yöneten, denetleyen, sorgulayan olmalı. İşin mutfağını yani sahayı kontrolü elden bırakmadan işin ehline bırakma kararı ve iradesi göstermelidir. Her kulüp başkanı, yönetime geldiğinde ilk icraatlarının ‘şeffaf yönetim ve kulübü kurumsallaştırma’ olacağını söyler ama onların istediği patron şirketi veya kendilerini göreve getirenlerden emir alıp onları uygulayan yönetim tarzıdır. İnşallah Konyaspor kulübü böyle yönetim tarzlarıyla yönetilmez. Konyaspor’un siyaset üstü bir kurum olduğunu da söylemeden geçemeyeceğim. Dışarıdan gördüğüm kadarıyla şu anki yönetim profesyonel ve bağımsız bir yönetim değil. Şu anda Konyaspor yönetim kuruluyla, futbolcusuyla, teknik heyetiyle, taraftarıyla, spor basınıyla bu güzel ailenin, camianın birbirine saygısını birlikteliğini, güvenilirliğini ve takımı teknik yönden ileriye başarıya taşıyacak hangi futbol aklı sağlayacak merak ediyorum” demiştim.

Merak edilen ortak futbol aklının baş aktörü teknik direktör İlhan Palut bence sudan sebeplerle gönderildi. 6 ay evvel hocanın mukavelesini uzatıyorsun, başarısız olsak da İlhan hocayla beraberiz diyorsun, Konyaspor tarihinin en başarılı teknik direktörü olarak lanse ediyorsun. Sonrada spor kamuoyuna teknik direktörün gönderilme sebeplerini anlatamıyorsun. Aslında işler yolunda giderken yanlışları görmek, yanlış giderken de doğruları görmek ustalık ister. Konyaspor yönetimi sorunu oluşturan olayları yerinde iyi tespit ederek çözüm yolları aramalıydı. Bulunan çözüm yollarıyla da oluşan kriz fırsata çevrilebilirdi. Buradan kemik Konyaspor taraftarına çağrı yapmak istiyorum. Artık kulübün gerçek sahibi Konyaspor taraftarının devreye girip takımın kötü gidişatını değiştirmek adına çözüm noktasında olayı sahiplenmesi gerekiyor. Taraftarlık kimine göre vazgeçilmez bir tutku kimine göre büyük bir heyecan ve aşk, kimine göre de tedavisi olmayan bir hastalık olarak tanımlanır. Nasıl kabul edersek edelim yüzyılın sporu olan futbolunda olmazsa olmazı taraftardır. Taraftarlık deyince ilk olarak akıllara bir takımı tutma, tuttuğu takım destekleme düşüncesi gelse de biz çoğunlukla sadece başarıya ortak olma duygusu ve isteğini içeren bir anlayışı daha ön planda tutarız. Ne yazık ki bu ülkede başarı olunca herkes kendince sahiplenir ve destek verir, Başarısızlık olunca da herkes suçlanır ve yalnız kalırsınız. Taraftarlar profesyonel futbolun kalbinde hayat veren kan gibidir. Taraftarları olmadığı takdirde profesyonel futbolun amatör bir spor veya hobiden hiçbir farkı olmazdı. Birçok oyuncu veya antrenör kariyeri boyunca takım değişikliği yaparken, gerçek taraftarlar takımların temelini oluşturarak iyi günde de kötü günde de takımlarına sadık kalırlar. Elbette işler iyi gittiğinde kulübe olan ilgi ve destek artabilir. Ancak kulüp zor zamanlar geçirdiğinde kırılan parçaları toplayanlar sadık taraftarlardır. Sonuç olarak gerçek Konyaspor taraftarları olarak takımın şuanda çok üzücü ve sıkıntılı ortam yaratması sizin görevinizi yapmanıza engel olmamalı. Her yeni maç yeni umutlar yeni heyecanlar yaratır. Takımın hocasına, futbolcusuna, başkan ve yöneticilerine hatta taraftar guruplarına karşı gönül kırgınlığınızda olsa uzun vadeli takımınızda vazgeçmeniz asla mümkün olmamalı. Konyaspor’un bugüne kadar ki başarılarında hep koşulsuz destekçi olan taraftarlarımıza en çok şimdi ihtiyacımız var. Bizler başarıyı hayal edebilirsek ve her zamanki o ölmez Konyasporluluk ruhunu sürdürebilirsek takımda bu başarısızlık döngüsünden çıkacaktır. Bütün büyük zaferler küçük adımlarla başlar. Şu andaki eleştiri, yargılama yada hakaret sadece bizi aşağıya çeker. Şimdi bir olma, birlik olma zamanıdır. Usta bir destekçi olarak o ölmez Konyasporluluk ruhuyla Konyasporluyum, Ben bu takımı seviyorum, Başarılı olmasını istiyorum diyen herkesi birlik bilincine davet ediyorum. Şimdi tam zamanı…