Şeyma Savaş

Şeyma Savaş

Asgari ücretteki bu söylemler herkese zarar verir

Asgari ücretteki bu söylemler herkese zarar verir

Hayat şartlarının giderek zorlaştığı günümüzde ekonomik buhranı en çok hisseden kesim kuşkusuz ücretliler. Üreticiler ve satıcılar ellerindeki malın değer kazanması sebebiyle halat pahalılığını belki çok fazla hissetmiyor ancak ücretliler özellikle de dar gelirli sınıfındaki asgari ücretliler bu pahalılığı, zam furyasını iliklerine kadar hissetmekte.

Hal böyle olunca da gözler sürekli asgari ücrete yapılacak zamlara çevriliyor. Siyasiler ve haber tıklatma peşindeki medya mensuplarının da bunu körüklemesiyle birlikte asgari ücretliler de tıpkı emekliler gibi yılın 12 ayı, 52 hafta hatta 365 gün haberlerin baş konuğu oluverdi.

Hele bir de ara dönemde yapılan asgari ücret zammı bu taraftaki ateşi iyice harladı. Artık herkesten, her kafadan bir ses çıkıyor. Bilen de konuşuyor bilmeyen de. Uzmanı da yorumluyor, yoldan geçeni de…

Aslında süreci hepimiz biliyoruz. Aralık sonu gibi asgari ücret komisyonu birkaç göstermelik toplantıya imza atacak. Nihayetinde Sayın Cumhurbaşkanımız ekranlar karşısına çıkıp yeni asgari ücreti açıklayıverecek. Yani önümüzde tamı tamına 2,5 ay var.

Ancak Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yıl sonunda asgari ücretli kesimi rahatlatacak zam yapılacağı açıklamasının ardından olay adeta açık artırıma dönüştürüldü. Biri çıkıyor 7 diyor öteki 8, diğeri yüzde 50 derken bir başkası yüzde 90 zam diyor.

Nihayet 10 bin lira rakamı telaffuz edilmeye başladı. Elbette alsınlar, kimsenin buna bir itirazı yok. Ancak biraz da gerçekçi olmak ve işverenin gözünü korkutmamak gerekir. 10 bin lira söylemleri yılın son aylarına girdiğimiz bu dönemde işveren üzerinde baskı oluşturmayacak mı? İşçi çıkarma hesapları yapılmayacak mı? Ki yapıldığını çok iyi biliyoruz. Hatta çevremizden, “asgari ücrete seçim öncesi ciddi bir zam yapılırsa dengeler bozulur. Oluşacak yeni maliyetler çarkları bozar. 10 bin lira asgari ücret demek bir personelin maliyetinin 14-15 bin liraya çıkması demek. Birçok işveren işçi çıkarma durumu ile karşı karşıya kalacaktır. Hükümet işçi çıkarmayı yasaklama gibi bir durum yapabilir” yorumları yapıyor.

Peki bu durumda işveren erken hamle yapıp durup dururken yılın sonu gelmeden işçi çıkarma yoluna giderse ne olacak? Bu durumda 10 bin lira söylemleri işçi kesimi için fayda mı zarar mı getiriyor. Bir tarafı umutlandırmadan diğer tarafın gözünü korkutmadan sürecin yürütülmesinde fayda var. Açık artırma ile sürekli asgari ücret yükseltmelerin oluşturacağı tahribat da göz önüne alınmalı. En kötü ihtimalle yarın beklentilerin altında kalınırsa işçi kesimi hayal kırıklığı yaşayacaktır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Şeyma Savaş Arşivi