EYT ve ücret konusundaki belirsizlik kalkmalı

Yılın son günleri oldukça hareketli geçeceğe benziyor. Bir taraftan seçim sathında siyasilerin atışmalardı diğer yandan ekonomide atılan adımlar ve beklentiler…

Siyaset konusuna belki daha sonra değiniriz biz bugün ekonomi alanında özellikle çalışan kesimin beklentilerine değinmek istiyoruz. Bir çalışan olarak yaşanan sorunları dile getirmek hakkımız olsa gerek…

Efendim ilk olarak EYT konusuna değinmek istiyorum. Malum hemen her evde EYT beklentisi içerisinde olan insanımız, çalışanımız, emekçimiz var. Yıllar içinde değişen çalışma şartları ve emeklilik sistemi bu insanları mağdur etmiş durumda. Şimdi seçimlerin yüzü suyu hürmetine bir düzenleme yapılacak. Kimi kapsayacak, yeni mağduriyetler doğuracak mı ya da beklentilerin ötesinde kazanımlar mı olacak bekleyip göreceğiz. Ancak bu konuda çok fazla beklemek hem işçiye hem de işverene zarar verebilir. Bir an önce belirsizliklerin ortadan kalkması gerekiyor. Çünkü herkes yol haritasını çizerek yeni yıla, yeni başlangıçlarla girmeli. Çalışan emekli olacak mı, olamayacak mı? Çalışan emekliye sevk edilecekse tazminatları, yıllık izinleri ve diğer ödemeleri işveren tarafından planlanmalı. Düşünün bir işyerinde 5-10 tane çalışan birden emekli olmaya kalkarsa işverene yeni külfetler doğuracak. Olayın maddi boyutunun yanı sıra bir de çalışma hayatını noktalayacak personelin yerine yeni bir isim bulunması hatta bu yeni ismin yetiştirilmesi için bir sürece gereksinim duyulmakta. Bunlar da göz önüne alınarak EYT belirsizliğinin bir an önce sona erdirilip kamuoyunun bilgilendirilmesi gerekiyor.

Bir de asgari ücret boyutu var. Söylenen rakamlara göre yeni asgari ücret 8 bin -8 bin 500 bandına çıkacak. Bu da çalışma hayatında yeni sorunların doğmasına yol açacak. Olay asgari ücretle de bitmiyor. Yeni yılda binlerce çalışan da asgari ücret almak durumunda kalacak. Bunun için de ücretler ve ücret artışları da belli prensiplere bağlanmalı. Asgari ücrete ya da memur maaşlarına gelen zamlar tüm çalışanların ücretlerine yansıtılmalı. Çalışma barışı için bunun mutlaka sağlanması gerekiyor. Ayrıca işverenin üzerinde vergi ve SGK yükleri de azaltılmalı, devlet istihdam devamlılığı için işverene desteklerini artırmalıdır.

Çalışanın refah payının yükseldiği, işverenin emek/maliyet kazanımlarının arttığı her kesimin mutlu olduğu daha güzel günlere erişmek ümidiyle…