3 Dakikada Yazılan Destan
3 Dakikada Yazılan Destan
Yıl olmuş 2024, İnsanlar hala stadyum kapılarında, eziyete maruz kalmadan içeriye giremiyor. Ayırt etmeksizin, batısı, doğusu, kuzeyi ve güneyi büyük bir eziyet sonucunda girebiliyor stadyuma! Tabi girebilirse! Sanki maça değil, Tiger Cave Tapınağına gidiyoruz. Maça bilet alan, almayan her taraftardan haracınızı kesiyorsunuz. Maç izlemeye, şehrinin takımını desteklemeye gelen, her taraftardan da ekstra payınızı alıyorsunuz! Kesilen paradan bir kısmını bakım masraflarına harcasanız da insanlar hala tanımsız kart rezilliğini çekmese! Bu passolig en çok da insanlar kuyrukta beklemeyecek diye çıkartılmadı mı? Saat 19:00'da başlayacak maç için, 17:30'da geldiğimiz stadyumun önü ana baba günü gibi kalabalık! Nazilere esir düşmüş, Sovyet halkı muamelesi görmek içler acısı bir durum. Emniyet güçleri oluşturdukları kontrol noktasıyla kapıları tutuyor. Kapının önüne gelen her 3 kişiden birinin kartında sorun çıkıyor. Görevlilerden yardım istiyorsun! 1.5 saat beklediğin kuyruğun sonunda, passolig sorun masasına gitmeni söylüyorlar! Tam bir rezalet! Hadi gittin diyelim karşılaştığın manzara biletiniz sorun yok yeniden deneyin! Neyse ki denediğim 5.kapı bileti okumayı başarmış ve sahaya girmeyi başaran şanslı kişilerden olmuştum. Devlet büyüklerimizin bu konuya el atmaları, hem taraftar, hem emniyet, hem de saha görevlilerini büyük bir eziyetten kurtaracaktır.
Gözlerimiz ve yüreğimiz sahada, beynimiz aynı saatte başlayan diğer maçlardaydı. Hatayspor, Ankaragücü'nün olası puan kayıplarında, Gaziantep'in kaybetmesinde kendi maçımızın sonucuna bakmaksızın ligde kalıyorduk. Hatayspor rakipler içinde ilk golü bulan taraf olmuştu. Çok geçmeden Ankaragücü'de golü buldu. Üzerine biz gol yemiş Antep de atmıştı. Maçlar bu şekilde biterse küme düşüyorduk. İkinci yarı peş peşe yediğimiz gollerle maç bir anda 3-0 olmuştu. Ümitlerin azaldığı hatta bitmek üzere olduğu noktada Trabzonspor yetişti imdada... Beraberlik golü gelmişti. Konyaspor gol atmışçasına sevindik. Çok geçmeden Ankaragücü yeniden öne geçmişti. Stadyumda büyük bir sessizlik çığlığı! Öyle bir çığlık ki bu, kulaklar sağır, gözler âmâ, paraşütsüz gidiyoruz... Maçların bitimine 3 dakika kalmış, Hatay çoktan fişi çekmiş. Antep desen 2 gol yemesi lazım, umudumuz Trabzon! Evet bitime sadece 3 dakika kala aldığımız haber Trabzon'da Enis Destan sahne alıyor. Konyaspor tribünleri yine bayram yerine döndü. Ayılanlar, bayılanlar, sevincinden birbirine vuranlar. Kalpler duracak, düşünün 1dakika öncesi küme düşüyor, tüm hayalleriniz yerle yeksan oluyor. 1 dakika sonrası sevinçten havalardasınız! Dakikalar 90 olduğunda Enes bir defa daha sahneye çıkıyor. Adeta Konyaspor'u ipten alıyordu. Son saniyelerde Konya plakası yazmak üzere yeniden gün benim günüm diyor, tüm Konyasporluların saygısını kazanıyordu... Lig şöyle bir gitti, geldi... İnanın Konyaspor düşme hattında olduğu için değil, Trabzonspor'u, futbolun doğrularını yaptıkları için tebrik ediyorum. Sonuçta kimse takımının düşmesini istemez!
Son düdüklerle birlikte Konyaspor ligde kaldı! Yaptığınız bütün algılar, kirli pazarlıklar, tüm senaryolarınız yalan oldu! Galatasaray ile Konyaspor anlaştı! Maç berabere bitecek! İftirasına karşı cepheden, yönetimin futbolcularına yaptığı ödemenin, Fenerbahçe başkanı Ali Koç tarafından yapıldığıydı. Aslında bu minareyi çalmadan kılıfını hazırlama planlarından başka bir şey değildi! Bunların derdi düşecek, kalacak takım falan da değil, nemalandıkları camiaya yaranmak! Eğer öyle olsaydı Ankaragücü, Hatayspor ve Gaziantep maçlarını da en azından bir defa dile getirirlerdi. 3 ihtimali olan maçtan, en tahmin edilmezi gerçekleşti. Spor yorumcusundan, magazinciye, tiyatrocudan, astroloğa kadar olayla ilgisi olan olmayan herkes tarafından bir şeyler söyleniyordu. Eğer maç berabere bitse bu utanmazlar, Galatasaray-Konyaspor maçı bağladı diyecekti. Eğer Konyaspor yense, sanki 3 sezondur burada Galatasaray'a maç vermeyen biz değilmişiz gibi, Ali Koç teşvik primi verdi iddiasını kabul edeceklerdi. Bazen kazanmak için elinizden gelenin fazlasını yapmanız gerekebilir. Ancak olmayınca da olmaz!
Unutmadan başta Muslera ve Abdülkerim Bardakçı olmak üzere birçok Galatasaraylı futbolcuyu fair-play ruhuna davet ediyorum. Neden bu 2 oyuncu özellikle hemen söyleyelim. Muslera taraflı tarafsız bu ülkede, birçok kişi tarafından saygı kazanmış bir isimdi. 3.golde yaptığı kayma hareketi hiç hoş olmadı! Tamam şampiyon oluyorsunuz. Oluyorsunuz da, rakibiniz belki de küme düşecek bu kışkırtıcı hareketler hiç yakışmadı. Abdülkerim, Konyaspor'un Türk futboluna hediyesiydi! Giresun maçından sonra ağza alınmayacak küfürler yiyip, sosyal medyada yorumlara kısıt getirirken, Konyaspor taraftarı ona sahip çıkmıştı. Seni sen yapan bir kulübe vefa nerede? Tribünlerden Abdülkerim'e küfür edildi. Küfür hoş karşılanacak ya da savunulacak bir durum değil ama sen alt lige gitmeye kalktığında sana sahip çıkan taraftara el kol yaparsan kusura bakmayacaksın. Konya takımı söyleminin akşam ki yaşanan gerginlikle alakası yoktu. Edin Visca rakibinin durumuna saygısından attığı gole sevinmezken, bu durum gerçekten can sıkıcı... Konya ile kalan tek alakasının, giydiği forma numarasını, gelecek sezondan itibaren bırakmasını temenni ediyorum. Bu arada ligden düşen, hegemonya takımı olmayan Ankaragücü'ne geçmiş olsun dileklerimi sunarım. Ait olduğunuz yere en kısa zamanda gelmenizi ümit ediyorum.
Konyaspor mücadele dışında pek varlık gösteremedi. Konyaspor’un son dönemde en büyük eksiği temaslı oyuncu yoksunluğu, rakip futbolcular babasının tarlası gibi ceza sahamızda geziyor... Lig bitti! iyisiyle kötüsüyle 4 teknik heyet değişimiyle bir sezonu daha geride bıraktık. Vakit kaybetmeden, yönetimin bir toplantı yapıp, Çamdalı hakkında kararını ivedilikle verip, şimdiden yapılanmaya başlanmalı. Kadrodaki, tırnak içinde pek de faydalanamadığımız oyunculara teşekkür edip rota belirlenmelidir. Şahsi kanaatim Ali Çamdalı'nın bir şansı hak ettiğidir. Unutmadan iyi ki Konyaspor'un Ömer Korkmaz gibi bir başkanı var. Maç bitiminde yaşadığı duygu yoğunluğu, sonrasında, tribünleri gezip, taraftar içinde sete çıkması takdire şayan bir durum. Aynı tebrikleri, artık bizden biri olan Guilherme Sitya için de yapıyorum...
Günün sözü: Kurt kışı geçirir ama yediği ayazı unutmazmış....
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.