Bir süre kapalı kalan Instagram nedeniyle toplumsal bir kaosun eşiğinden döndük! Meğer ne kadar önemliymiş Instagram! Baksanıza birçoğumuz yoksunluk sendromu yaşadık. Nedir yoksunluk sendromu derseniz şu ifadeler karşınıza çıkıyor:

Yoksunluk sendromu; fiziksel veya psikolojik bağımlılık yapabilen belirli bir ilaç veya kimyasala belirli bir süre maruz kalan doku veya organların bu maddeleri yeterli dozda alamaması halinde ortaya çıkan çeşitli klinik belirtileri ifade eder.

Evet yaşadığımız tam olarak buydu. Krize girenleri bile gördük.

Sosyal medya, günümüz dünyasında hayatımızın ayrılmaz bir parçası haline geldi. Bir zamanlar telefon görüşmeleri ve yüz yüze iletişimle sınırlı olan sosyal etkileşimlerimiz, şimdi dijital platformlarda gerçekleştiriliyor. Facebook, Instagram, Twitter, TikTok ve LinkedIn gibi platformlar, kişisel ve profesyonel hayatlarımızı yeniden şekillendiriyor. Sosyal medyanın hayatımızdaki yeri, çok boyutlu ve çelişkili olabilir, ancak etkileri her geçen gün daha belirgin hale geliyor.

Sosyal medyanın en belirgin faydalarından biri, dünya genelindeki insanlarla bağlantı kurma yeteneğidir. Uzun mesafeler, zaman dilimleri ve coğrafi engeller sosyal medyanın getirdiği iletişim kolaylıklarıyla aşılabiliyor. Aile üyeleri ve arkadaşlar, kilometrelerce uzakta olsalar bile, anlık olarak haberleşebilir, paylaşımlarda bulunabilir ve destek olabilmektedirler. Bu durum, özellikle göçmenler ve uluslararası ilişkiler içinde olan bireyler için büyük bir kolaylık sağlar.

Ama her şey dozunda, dozajında olmalı. Yoksa doz kaçtı mı yukarıda belirttiğimiz gibi ciddi bir bağımlılıkla karşı karşıya kalabiliyoruz.

Peki yasak çözüm mü? Elbette eğitim ve bilinç olmadan hiçbir yasak işe yaramaz aksine insanları doğrudan ya da dolaylı olarak yasaklı, dolambaçlı yollara sevk ediyor. Herkes Instagram’a erişmek için VPN gibi yollara başvurdu.

Bunun yerine Instagram’ın ya da herhangi bir mecranın neden kapatıldığı, kapatılacağı konusunda toplum ikna edilmeli. Eğitim verilmeli ve yapılacaksa bilinçli bir protestoya imza atılmalı. Yoksa başka alanlarda olduğu gibi yasak daha çekici ve cazip hale gelebiliyor.

Özetle sosyal medya hayatımızın birçok yönünü etkileyen karmaşık ve güçlü bir araçtır. İletişim, bilgi erişimi, toplumsal hareketler ve kişisel markalaşma gibi alanlarda sunduğu fırsatlar, hayatımızı zenginleştirebilir. Ancak, bu platformların olumsuz etkilerinden korunmak için bilinçli ve dikkatli bir kullanım stratejisi geliştirmek, sağlıklı bir dijital yaşam sürdürmenin anahtarıdır. Sosyal medyayı, bireysel ve toplumsal gelişim için etkin bir araç olarak kullanmak, ancak aynı zamanda onun sınırlarını da bilmek, modern çağın en önemli becerilerinden biridir.