Maalesef ülke gündemimiz yine kayıp bir küçük kız! Diyarbakır'da 21 Ağustos'ta kaybolan 8 yaşındaki Narin Güran'dan gelecek haberlere kilitlendiğimiz bu günlerde hem Narinler ölmesin hem de onun gibi küçük kızlarımız heba olmasın diye eğitimin önemine dikkat çekmek istedim. Hani bir dönemin meşhur bir kampanyası ve hafızalarda yer edinen reklam filmi vardı: “Kardelenler okusun” diye… Ülke olarak kız çocuklarımızı okutmaya, onları toplumun birer ferdi olarak hayatın her alanına dahil etmeye çok ama çok ihtiyacımız var. Bunun yolu da eğitimden geçiyor. Dünya genelinde eğitim, bir ülkenin kalkınmasında en önemli etkenlerden biridir. Ancak bu fırsat, cinsiyet ayrımcılığı yüzünden kız çocukları için her zaman eşit şekilde sunulmamaktadır. Kız çocuklarının eğitim hakkı, sadece bireysel bir hak değil, toplumsal bir gerekliliktir.

Eğitim, her çocuğun hakkıdır; cinsiyeti, maddiyatı, yerleşim mahalli ne olursa olsun. Ancak birçok toplumda, kız çocuklarının eğitimine yeterince önem verilmediği görülmektedir. Kız çocuklarına yönelik önyargılar ve toplumsal normlar, onların eğitim süreçlerini olumsuz etkileyebilir. Bu sorunları aşmak için, ailelerin, eğitimcilerin ve hükümetlerin üzerine düşen büyük sorumluluklar bulunmaktadır.

Kız çocuklarının eğitimi, onların potansiyellerini gerçekleştirmeleri için en önemli adımdır. Eğitimli kız çocukları, sadece kendi yaşamlarını değil, aynı zamanda ailelerinin ve toplumlarının yaşamlarını da dönüştürebilir. Bir kız çocuğuna eğitim fırsatı vermek, onu güçlü, bağımsız ve özgüvenli bireyler haline getirebilir. Aynı zamanda, eğitimli kadınlar toplumda ekonomik, sosyal ve sağlık alanlarında önemli katkılarda bulunabilirler.

Eğitimin sadece okul sıralarında değil, yaşamın her alanında verilmesi gerektiğini de unutmamalıyız. Kız çocuklarına destek olan aileler ve öğretmenler, onların motivasyonlarını artırarak daha yüksek başarılar elde etmelerine yardımcı olabilirler.

Kız çocuklarının eğitimine yapılan yatırımlar, sadece onların geleceğini değil, tüm toplumların geleceğini aydınlatacaktır. Her birimiz, bu konuda daha fazla adım atmak ve eşit bir eğitim fırsatı sağlamak için katkıda bulunmalıyız. Unutmayalım ki, eğitilmiş bir kız çocuğu, parlak bir geleceğin teminatıdır.

O halde son sözümüz “kız çocuklarımız yani Kardelenlerimiz okusun, toplumun her hakkından yararlanabilsin, hiç bir konuda geride bırakılmasın” olsun…