Sümeyye Savaş

Sümeyye Savaş

TEHLİKELİ BOYUTLARA ULAŞAN HAVA SICAKLIĞI VE İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ

TEHLİKELİ BOYUTLARA ULAŞAN HAVA SICAKLIĞI VE İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ

Kışın soğuk havalarda en çok istenen şeydir havaların ısınması… "Yaz gelse de tatile gitsek" ya da "Havalar ısınsa da balkon sezonunu açsak" sürekli kurduğumuz cümlelerdir. Lakin bu sene havalar istenilen düzeyden çok daha fazla rakamla ile yükseldi. Öğle vakitlerinde açık havada kalmak neredeyse imkansız.

Peki nedir bu hava sıcaklıklarının fazla yükselmesinin nedeni? İklim değişikliği mi? Sıcaklıkların yükselmesinin temeli unsuru beşeri mi?

Parçası olduğumuz ekolojik sistemin; insanlık tarihi ilerledikçe kötüye gitmesi durumu, en aktif kullanıcılar olan insan kaynaklı olmasıdır. Çevrenin bilinçsiz tahribi buna gösterilebilecek en uygun örnek olacaktır. Trafikten kaynaklanan hava kirliliği, sanayi kuruluşlarının ve fabrikaların faaliyetleri sonucu ortaya çıkan azot oksitlerin direk havaya karışması, denizlerin ve tüm doğal ortamlarımızın temiz tutulmaması... Ve buna dahil edilebilecek tüm beşeri unsurlar. Bu durumun değişmesinin tek yolu; petrol, kömür veya doğal gaz ile vedalaşmak olacaktır. Enerji ihtiyaçlarımızı yenilenebilir enerji sistemleri ile karşılamak en doğru çözüm olacaktır zira her geçen gün etkisini fark ettirmese de daha da arttıran iklim değişikliği ne yazık ki artık tehlikeyi boyutlara gelmiş durumda. Yakın geçmiş olan 2010'lu yılları dahi günümüz ile kıyaslandığında ortada göz ardı edilemeyecek bir oran mevcut.

Yeteri kadar gündemde mi bu konu?

Her mevsim hava sıcaklıkları veya yağış miktarının tutarsızlık göstermesine karşın gündemimiz değişiyor. Sıcaklıkların artmasının kuraklığı, yağışların azalmasının tarımı etkilemesi gibi konuların büyük problemler getirebileceği konusu henüz ciddiye alınan bir gündem haline getirilmemesi en az iklimlerin değişmesi kadar tehlikeli bir durumdur. Ne yazık ki iklim değişikliği durumu ciddi bir boyuta gelmediği takdirde ve kamuoyunun kitlesel olarak harekete geçirilmediği müddetçe insanlar yaklaşan krizi önleme adına canla başla bir çabaya da girmeyecektir.

Yine de umudumuzu kaybetmemeli, korumalı ve gözetmeliyiz. Mustafa Kemal Atatürk'ün de dediği gibi "Biz doğayı korudukça doğa da bizi korur."

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Sümeyye Savaş Arşivi