O kutlu aydayız, 11 ayın sultanı…

Güzelliklerin, nezaketin, naifliğin ve insan olduğumuzun hatırlanıldığı, bir soğuk duş niteliğinde, Ramazan Ayı…

Zenginin yokluğu anladığı, yoksulun karnının doyduğu, sinirlerimize hakim olmamız gereken ay.

Üzgünüm ama yine eleştireceğim.

Kimse kimsenin halinden anlamıyor bunu bilelim.

Ramazan’da kim, gerçekten kimse onu açığa veriyor. Aslında içinde fırtınalar kopan insanların ne kadar kendini bastırdığını bu kutsal ayda görebiliyoruz.

Ne kadar işini önemsediğini ve ne kadar azimli ve sorumluluk sahibi olduğunu da bu ay görebiliyoruz.

Birbirimizin halinden anlamamız gerekirken, birbirimize olmaması gereken şeyler yapabiliyoruz.

O zaman tuttuğumuz orucun ne anlamı oluyor ki?

Oruç kendine hakim olabilmek, açlıkla verdiğin sınavda başarılı olabilmek değil midir?

‘Orucum, bana bulaşma...’ Yok ya…

‘İşimi kolaylaştır…’ Eyvallah kolaylaştıralım da sen de bize hayatı zorlaştırma. Ben de orucum senin gibi.

‘Karşımda su içme…’ içmesin kimse eyvallah da, sen sevabını nasıl alacaksın?

‘Ramazan Ayı’nda açık giyiniyorlar…’ E bakma… Tut nefsini. Hakim ol kendine.

Bu değil mi zaten sınav?

‘Ramazan Ayı’nda alkol alıyorlar…’

‘Ramazan Ayı’nda zina yapıyorlar…’

‘Ramazan Ayı’nda küfür ediyorlar…’

Sorarım sizlere, sevgili okur…

Bu günahlar, Ramazan Ayı’nda mı günah sadece?

Bunları Ramazan’da yapmayanlar, acaba kendini Ramazan sonrası özgür mü hissediyor?

Ramazan Ayı olması, daha fazla dikkat edilmesini gerektiriyor. Bunu anlayabiliyorum. Ama her koyun kendi bacağından asılmayacak mı?

Bir de sokak sokak gezen tebliğciler var.

Bir tekel bayiine gidiyor ve alkolün günahından bahsediyor. Eyvallah günah…

Alkol alanların içine girip alkolün günah olduğundan bahsediyor.  Eyvallah günah…

O adam bu işten para kazanma yolunu seçmiş… Ticareti bu.

Sen tebliğ görevini ifa ederken, başkalarının hayatını baskıladığında bu günah değil mi?

Ayrıca bunun tepki oluşturması, yaptığınız görevi lekelemez mi?

Doğru yöntemler kullanılmadığı sürece insanları kendinize çekemezsiniz!

Deist ve ateist sayısı artıyor. Bu tip davranışlar ve tutumlar da buna katkı sağlıyor…

Yapmayın. İnsanları özgür bırakın ve yeni ikna yolları bulun. Bu İslam’a verdiğiniz en büyük zararlardan biri.

Sen, cennete gitmek için daha fazla sevap toplamak isterken, başkalarını daha fazla günaha itiyorsun.

Tebliğciler, farkında değil ama kârda değil, zarardalar.