Çok yadırgamadınız değil mi soruyu? Gayet makul, problemsiz gibi duruyor. Peki gerçekten uyum sağlayacak olan Türkler mi? Bu soru sadece Suriyeliler için geçerli değil, Afganlar, Pakistanlılar, Bangladeşliler vs. yani tüm ülkemizde barınmaya çalışan yabancılar için geçerli.

Bu köşede aylardır sığınmacıların bir problem olduğunu, zor zamanların bizi beklediğini, bir an önce önlem alınması gerektiğini siz de şahitsiniz ki ısrarla yazdım, dile getirdim.

N’oldu peki? Biz konuşmaya tepki göstermeye devam ediyoruz da politikalarda bir değişiklik oldu mu? Oldu gibi ancak elle tutulur, ikna ve tatmin eden cinsten olmadı. Neydi bunlar?

– Devlet Bahçeli’nin grup toplantısında gösterdiği tepki...

– Ramazan Bayramı için Suriyelilerin gönderilmemesi…

– Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın briket evler hamlesi ve 1,5 milyon Suriyelinin gönderileceğini açıklaması.

Bunlar yeterli mi peki? Ne oldu da değişim yaşandı?

Erdoğan, ‘40 milyar dolar daha harcarız’, ‘Onlar göndereceklermiş, biz göndermeyeceğiz’ noktasından nasıl bu çizgiye geldi?

Sığınmacıların sorun olma ihtimali mi Erdoğan’ın yolundan döndürdü, yoksa insanların tepkilerinin artması mı?

Bu çok zor bir soru değil. Sığınmacıların sorun olma ihtimali hep vardı ancak insanlar bu kadar tepki göstermiyordu. Yani siyaseten geri adım atılmış oldu. Cumhurbaşkanı, sığınmacıların sorun olabileceği senaryosunu düşünemeyecek bir lider mi? Elbette hayır. Bu zamana kadar attığı her adım dış politika ve iç siyaseti ayırmadan çok yönlü ve düşünülmüş adımlar.

Gelinen bu aşamada, yapılan açıklamalar mide bulandırıcı. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun TGRT Haber canlı yayınında yaptığı selfie çekimi üzerinden sığınmacı savunması içler acısı. ‘O kadar abartıyorlar ki bütün röntgeni sanki Suriyeliler, Afganlar çekiyor.’ açıklaması bence tarihe Soylu’nun siyasi gaflarından biri olarak düştü bile.

Sevgili okur, iyice bir bakar mısınız, ne hale geldik?

Birileri bizim kadınlarımızın resmini fotoğrafını çekecek, bunu sosyal medyasında cayır cayır yayınlayacak…

Ve bunu her şeyden haberdar olması ve iyi okumasını beklediğimiz İçişleri Bakanımız hararetle savunacak.

Kendinize gelin. Ülkemin zaten sapığı manyağı eksik değilken, dışarıdan bu cilalı taş devrinden fırlamış insanları ithal etmeyin.

Bir de şöyle bir algı var ki sanki Türk milleti sığınmacıları kabul etmek zorunda olduğu gibi, bir de onlara ayak uydurmak, uyum sağlamak da en asli görevi.

NEREDE GÖRÜLMÜŞ EV SAHİBİNİN MİSAFİRİN KURALLARINA UYDUĞU…

Burası bizim evimiz! Bizim topraklarımız, bizim devletimiz… Kuralları biz koyarız, onlar uyar!