Tufan Soydabaş

Tufan Soydabaş

18 Dakika Kuralı

18 Dakika Kuralı

Bu nereden çıktı? Bu nedir diyeceksiniz?  Kitap okumayı seven biri olarak okuduğum kitabın içinde (TED Gibi Konuş)  dikkatimi çekti.  Sizinle, yazıyı kendi değerlendirmemden sonra paylaşayım dedim.  Hepimiz toplum karşısına çıkıp konuşma yapmış olabiliriz bu bir hitap tarzı bir konuşma da olabilir ya da bir panel veya açık oturum konuşması da...   Ya da son zamanlarda bir youtuber olmuşsanız orada da bir sunum yapmış olabilirsiniz ki bu da neredeyse para kazanılan bir meslek haline gelebiliyor. Tabi topluma faydalı ve ışık tutabilecek bilgi aktarımında bulunulması da, gerçekten önemli.

            Larry Simith bir ekonomi profesörüdür. Neredeyse bütün konuşmaları 3 saat civarındadır. Ama 2011’de 15 dakikalık bir konuşma yapar ve ama gelin görün ki konuşması 1,5 milyon kez tıklanır. Kendisi de daha sonra 18 dakika kadar, konuşmanın indirilme çabasının kişisel bir zorluk olduğunu söylemiştir. Zira öğrencileri böyle istediğini ve bunun onu öldüreceğini düşündüklerinden bahseder, tabi mizaci bir bakış açısıyla... Bu kadar tıklanma olduğuna göre ister istemez soruyorsunuz, tabi ki de konuşmacıya, 18 dakikalık konuşmanın neden bu kadar tuttuğunu! Cevabı nettir, Larry Simith’in: “Düşünmek zor iştir. 18 dakikada güçlü bir tartışma yaratabilirsiniz ve insanların dikkatini çekebilirsiniz’’ diye cevap veriyor. Evet ben de bu fikre katılıyorum, düşünmek zor iştir. Ve bu yüzden fikirlerin iletilmesi için 18 dakika çok elzemdir. Yani demem o ki bir sunum yapıyorsanız ve bu sunumun çok etkili olmasını istiyorsanız bu en fazla 18 dakika olmalıdır. Bunun için çok iyi bir sunumcu örneğin Bill Gates olmanız fark etmiyor. Gerçekten bu kurala sadık kalın zira 18 dakika ideal bir uzunluktur. Eğer daha uzun bir tane yapmanız gerekiyorsa, içine her 10 dakika da bir yumuşak aralar (hikaye veya anektotlar gibi koyabilirsiniz)

            Peki bunun neden böyle işe yaradığını hiç düşündünüz mü? Araştırmacılar ne yapmış biliyor musunuz? “Kavramsal birikmişliğin’’, fazla bilginin fikirlerin başarıyla iletilmesini önlediğini keşfetmiştir. İsterseniz biraz daha bunu açalım: basit bir anlatımla, kavramsak birikmişlik, görev ya da iletilen bir bilgi ne kadar uzunsa kavramsal yükte okadar uzundur. Beş dakikalık bir sunumu dinlemek daha az bir kavramsal yük taşır zihnimizde. Sunum ne kadar uzunsa o kadar kavram yükünü zihnimizde taşımaya çalışır ve aradaki geçişlerde bağlantı kurmada zorlanırız. Dolayısıyla izleyicinin kolayca keyfi kaçabilir. 18 dakika aslında ciddi olmak için yeterince uzun ve insanların dikkatini canlı tutmak için yeterince kısadır. İşin ilginç tarafı bu uzunluğun ayrıca internette inanılmaz derecede işe yaramıştır. Bir kahve veya çay molası uzunluğundadır. Yani bu süre zarfında iyi bir konuşma izlersiniz. Bu konuşmaların serverlerini hızlı bir şekilde yayabilirsiniz. Örneğin yaklaşık 50 dakika veya 18 dakikadan uzun konuşmayı bir adet haline getirenleri eğer 18 dakikayla sınırlandırırsanız, onları ne söyleyecekleri konusunda düşünmeye gerçekten zorlarsınız. Kendisi tabiî ki konuşmasında vurgu yapacağı ve daha yalın, etkili bir sunum bu kadar zamanda nasıl yapacağını elbette düşünecektir.

Kendimizde bunun bir şekilde sınaması yapabiliriz, gerek eğitici sitelerde ve gerekse youtube 18 dakika veya ona yakın sunumların tıklanmaların ve seyircilerle olan etkileşimlerinin  ne kadar fazla olup olmadığına bakabiliriz. Ben 14-18 dakikayı geçmeyen sunumlarda her nedense daha aktif bir dinleyici konumunda tutuyorum kendimi... Esen kalın.

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Tufan Soydabaş Arşivi