Bazıları dilin doğuştan geldiği teorisini öne sürse de, yapılan hesaplamalara göre çocuklar 4 yaşına kadar toplam 10 bin saat boyunca dil ile iç içedirler. Ayrıca çocuklar, bu yaşa geldiklerinde de herhangi bir dilde uzman değillerdir - yani çocuklar, bir dili öğrenirken sanılandan çok daha fazla zorluk çekerler. Çok küçük yaştaki çocukların bile ortalama 800 sesi ayırt edebildiği ve herhangi bir dili kolayca taklit edebildiği bir gerçektir. Fakat 1 dil bilen çocuklarda diller arasındaki ince farklılıkları ayırt etme yeteneği, bildikleri o tek dilin fonemlerinde uzmanlaştıklarından dolayı (örnek olarak İngilizcede 40 fonem olması gibi), 1 yaşından sonra kaybolur. Bazı insanlar, çocukları erken yaşta 2 dil öğrenecek olursa, büyüdüklerinde her iki dili de iyi seviyede konuşamayacaklarından endişe edeler; ancak bu, doğru bir bilgi değildir. Yapılan araştırmalar gösteriyor ki çocuklar, iki dili aynı anda öğrenmede beceriklilerdir ve tek yapmaları gereken şey, bildikleri her iki dili de geliştirmek için konuşmak ve pratik yapmaktır.

Bir Dilde Uzmanlaşmak Ne Kadar Sürer?

Yapılan tahminlere göre bir dilde uzmanlaşmak 400 ila 2 bin saat arası değişen bir süre almaktadır. Bu süre, kişinin dili neden öğrendiğine göre de değişebilmektedir. Yapılan araştırmalara göre kendi istediği dili seçen ve öğrenen insanlar, zoraki olarak bir dil öğrenmesi istenen insanlara göre daha kolay dil öğrenmektedir. Araştırmaların gösterdiği bir diğer bulguya göre iki dil bilmek, size başka dilleri öğrenirken yardımcı olabilir. Peki nasıl? Bunun cevabı, iki dil bilen insanların bir kelime ve o kelimenin anlamı arasında gerçek bir bağ olmadığını bilmelerinden kaynaklanabilir. Bazı dilbilimcilere göre birden çok dil bilen insanların beyinleri, tek dil bilen insanların beyinlerinden farklıdır. Ancak sinirbilim bu konuda net değildir; araştırmacılar farklı dillerin beyinde topluca ve ya ayrı ayrı şekilde hafızada tutulup tutulmadığı hakkında kesin bir sonuca varamamışlardır.

Geleceğin Ana Dili Hangisi Olacak?

Günümüzde, eğer yerli ve yabancı herkesi dâhil edersek, İngilizce tahmini iki milyar insan ile en çok konuşulan dildir; ama sadece anadil üzerinden düşünürsek Çin, bir milyardan fazla kişi ile birinci sıradadır. Burada kastedilen Çince yazma dilidir ve her Çinli için aynıdır; ancak konuşma dilinde birçok lehçe olduğundan farklı lehçelerde konuşan insanlar birbirleriyle iyi iletişim kuramazlar. Çok sayıda internet yazısının ve akademik araştırmanın yazılmış olmasıyla "bilim dili" olarak kabul edilen İngilizcenin gelecekte önemli bir dil olarak kalması muhtemeldir. Gelecekte kaç dilin sağ kalacağı ya da İngilizcenin ana dil olup olmayacağı hakkında bir varsayım bulunmamaktadır. Günümüzde, tahminlere göre, var olan 7.000 dünya dilinin % 40'ının 1,000 kişiden az konuşanı vardır ve bu nedenle bu diller yok olma tehlikesiyle karşı karşıyadır. Aynı zamanda halkının 800'den fazla dil konuştuğu Papua Yeni Gine gibi çok dil çeşitliliğine sahip olan ülkeler vardır. Buna benzer olarak Endonezya'da ortalama 700 farklı dil konuşulmaktadır.

Öğrenmesi En Zor Dil Hangisi?

İnsanlar belli başlı dilleri (Rusça, Arapça, Japonca gibi) öğrenmenin çok zor olduğunu söylese de bu öznel bir durumdur. İnsanlar kendi diline yakın olan dili tercih eden doğal bir nörolojik seçiciliğe sahiptir. Bu seçicilik özellikle birçok soydaş kelimeyle karşılaşıldığında ortaya çıkar. Örneğin, farklı dillerdeki kelimelerin aynı etimolojik kökene sahip olması gibi: Almancada "kardeş" kelimesi "bruder" olarak, İngilizcede "brother" olarak yazılır. Ancak, çok farklı fonetiklere sahip dilleri öğrenmek daha zor olacaktır. Örneğin Tay dili, Çince veya Vietnamca gibi diller, sözcüksel veya dilbilgisel anlamı ayırt etmek için vurgu ve tonlama kullanır - yani basitçe anlatacak olursak, kelimelerin tonlaması anlamlarını değiştirebilir. Örneğin, Çincedeki "da" kelimesi tona bağlı olarak "bir şeyi asmak", "cevap vermek", "vurmak" veya "büyük" ​​anlamına gelebilir. Siz de vurgu ve tonlamalı bir dil biliyorsanız, diğer tonlamalı dilleri öğrenirken çok az sorunla karşılaşacaksınız.

Bir Dili Öğrenmenin En İyi Yolları Nelerdir?

Bir dili öğrenmenin temel taşı zamandır. Dili öğrenmek için yüzlerce saat gerekir ve sonrasında o dili kullanmak için ekstra bir zaman daha gerekir. Programlı bir şekilde ve sık sık pratik yapmak çok önemlidir. Yapılan birçok araştırma gösteriyor ki bir dili öğrenmenin tek yolu kelime ve dil bilgisi öğrenmekten ibaret değildir: Dergi okumak, televizyon izlemek ve o dili bilen başka insanlarla konuşmak bilgileri pekiştirmenize yardımcı olur. Hatta bir hipoteze göre bir dili yalnızca dinleyerek ve okuyarak öğrenebilirsiniz; konuşarak, hele hele gramer çalışarak değil.

Ne yazık ki şimdiye kadar yapılan araştırmalar bilgiyi öğrenmek için günün en iyi zamanının hangi saatler olduğunu belirleyemedi: Kimi sabahları öğrenmede daha iyidir, diğerleri ise günün daha geç saatlerinde daha iyi öğrenebilir. Asıl önemli olan şey ise öğrenmeye çalıştığınız dili konuşmaktan korkmamaktır. Bazı araştırmalar, aşırı analiz yapan yetişkinlerin bir dilin ince kurallarını kavramakta zorlanabileceğini öne sürüyor. Unutmayın: Öğrendiğiniz dili anadiliniz gibi konuşmak zorunda değilsiniz. Önemli olan o dili anlamanızdır. Dil öğrenimi ile ilgili olarak 50 Soruda Dil Öğrenme kitabını da öneririz. (Çeviri, Yazar Natalie Braber, Çağatay Temel, Çevirmen:Çağatay Temel, Çağrı Mert Bakırcı, Editör Çağrı Mert Bakırcı)