Tufan Soydabaş

Tufan Soydabaş

Dingin Savaşçı

Dingin Savaşçı

 Bunda on üç, on dört sene evvel hastanede çalışırken, yoğun bakım kapısının tam karşısındaki doktor odasına yöneliyorum ve kapıyı açacak iken kapının hemen yanındaki yaşlı bir amca yoğun bakım kapısının sürekli açılıp kapanışını, hayatının bütün bir keşmekeşini, yorgunluğunu ve sürekliliği ile özdeşleştirmiş olacak ki, bende bunu anlamışçasına sanki sormuşum ki“Hayat nasıl gidiyor amca?’’ soruma “Hayat bir mücadele ile gidiyor evlat” diye karşılık verdi..
Verdiği cevap gerçekten enteresandı. Hayat bir mücadele ile gidiyor. Ama sanki bir derin farkında lığının bir karşılığı idi verdiği cevap… Sanki bu belki yetmiş senelik ömrünün kısa bir özeti ve daha iyi tanımı yapılamayacak bir cevaptı. Anlaşılan amca bu ömrünün birçok keşmekeşini acısını, tatlısını, yorgunluğunu bu altı kelimeye sığdırmıştı...
Gerçekten de hayat bir mücadele ile gidiyor. Bizler ama farkındayız ama değiliz, bu mücadelenin pasif askerleri ya da aktif askerleriyiz. Yani kastım bu mücadelenin bir parçasıyız. En kötüsü de farkında olmadan günlük aylık hatta yıllara kucaklarcasına aynı şeyleri tekrar etmek bir farkındalık olmadan, pasifçe geri planda düşünce yapımızı değiştirmeden yeni varyasyonlar üretmeden en önemlisi de kendini tanımadan yılların gelip geçmesine müsaade ederek. Bu herhalde büyük bir kaybın adı olsa gerek. Manasız bir hayat!..
DİNGİN SAVAŞÇI aslında bir filmin adı. Bu filme konu olan kişi ''Dan Millman''...kendisi 1960’lı yılların sonunda dünya cimnastik şampiyonasında şampiyon olmuş bir şahıs... Bacağı yedi yerden kırılmış olmasına rağmen hatta bir daha fiziksel hareketleri yapamayacağı kendisine doktorları tarafından bildirilmiş birisi ve sonunda vazgeçmeden on aylık bir süre sonunda bir şahlanış ve aldığı sonuç...
Burada konu klasik olarak azmetmiş, yılmamış, zafere odaklanmış o on aylık süreyi altın madalya için yaşamış mücadelenin öyküsü değil. Bu zaten klişeleşmiş bir yaklaşım tarzı. Asıl konu spirütüel bir şahsın ona farkındalığını öğretmesi bakış açısını değiştirmesi, ruhun yasalarını yaşamayı öğretmesi ve sadece sonucu düşünmeden ve hayatın her karesinden zevk alarak hayata meydan okumayı öğreten bir çabasının olması.
Filmin izlenmesi (Dingin Savaşçı 2006 yapımı) ve bu şahsın kitaplarının okunması şayanı tavsiye ve herkesin alabileceği derslerinin olduğu bir öğretisinin olması..
Önce bir farkındalık, sürekli denge olabilecek bir ruh hali ki dingin ruh hali, her zaman için bir referans (Denge Yasası); Hayattaki seçim yapmanın önemini vurgulayan bir öğreti, hayatı adım adım yaşanarak kat edilebileceğinin ve başarılabileceğinin bir sunumu (Seçim Yasası); Şimdiyi yaşamak geçmişe ve geleceğe önem vermeden ki bu da endişe ve acılardan kurtulabilmenin bir açılımını sunmakta (Şimdi Yasası); Şefkat ve kendine güven ki bu farklı boyutta bir güven her koşulda ruhun kendini ifade edebileceğine olan güven her zorluğa kendini test eden bir yaklaşımın ifadesi, yaratıcı bir yaşam ve neticede pratik, yapıcı bir hayatı kazanmanın yolları (Şefkat ve Ruha Güven Yasası); Kısacası yaşam sürecine güvenmek..ve realitelerimizin genişletebileceğimiz beklenti yasasının bir öğretisi (Beklenti yasası); Onurlu yaşamın inceliklerinin anlatıldığı ruhun Onur yasası; Eyleme geçmek değişebilme yetisi..teslimiyet ve bütünleşmek (Eylem,değişim,Teslimiyet ve bütünleşme Yasaları)...

Yukarıda anlattığım Dan Millman’ın Ruhun Yasaları kitabının küçük bir özeti idi ve filmde de bu anlatılanlara karşılık gelecek kareler var. Önce filmi izlemek sonra şahsın kitaplarını okumanız şayanı tavsiye...
Ne dersiniz bazı şeylerin yaşarken farkında olmak hayatımızdaki pozitif değişimlerin habercisi olur mu? Sizce ve bizde hayatla mücadelesini anlamlı ve aktif icra eden dingin bir savaşçı olur muyuz?... Sağlıcakla kalın.

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Tufan Soydabaş Arşivi